Uygulamada kamulaştırmasız elatma davaları; İBK., HGK. ve Hukuk Dairelerinin içtihatlarıyla yön bulmaktadır. Konunun Dairemizi ilgilendiren yönü ise, bu nevi davalarda hükmedilen tazminatların zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faizin ne tür ve oranda olması gerektiği noktasındadır. Zira kamulaştırma yasası gecikme faizini öngörmemektedir. Bu cümleden olmak üzere, HGK. kararları ve Dairemizin istikrar bulmuş içtihatlarında; "Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında uygulanan T.C....
-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat, 2.782,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 70.003,87.-TL'nin davacı T1-67.222,00.-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat, 2.782,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 70.004,00.-TL'nin davacı T6 -67.222,00.-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat, 2.782,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 70.004,00.-TL'nin davacı T11-67.222,00.-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat, 2.782,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 70.004,00.-TL'nin davacı T2 -67.222,00.-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat, 1.522,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 68.744,00.-TL'nin davacı Tijen Çıkıkcı'ya; -67.222,00.-TL kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ve 2.782,00.-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 70.004,00....
Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasına konu olduğu anlaşıldığından tutanaklar davalı hale getirilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince dava dosyası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının mülkiyetten ve sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir hakkı olmaksızın çekişme konusu taşınmaza elattığının keşfen saptanmak suretiyle, elatılan bölüm yönünden elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteği yönünden davanın kabulüne yargılama aşamasında elatma olgusuna son verilen bölüm yönünden elatma isteği ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalı ...'ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 493,16 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın kayden maliki olduğu 168 ada 1 parsel ve 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara davalı kurum tarafından yol geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını, bu nedenle elatma tarihinden beri taşınmazların kullanılamadığını ileri sürerek, şimdilik 25.000,00.-TL ecrimisil bedelinin tahsilini istemişlerdir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
(HGK 07.11.1990 tarih, 1990/12-447 Esas, 564 Karar) Haczin, 1990 tarihinde yapılan elatma nedeniyle 04.05.2011 tarihinde verilen tazminat ilamından kaynaklandığı, elatma tarihi ve ilam tarihi nazara alındığında asıl alacak için haciz yasağının bulunmadığı, buna bağlı olarak fer'i alacaklar için de haciz yapılabileceği anlaşılmaktadır....
Öte yandan, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. O hâlde, davacıların kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel davasını açtıkları tarih olan 17.01.2012 tarihine kadar ki dönem için ve elatılan yer bakımından yöntemine uygun biçimde hesap edilerek davacıların ecrimisil istekleri hakkında bir hüküm kurulması gerekirken bu tarihten sonraki dönemi de kapsar biçimde fazla ecrimisile karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı ......
Ne var ki, elatma isteği bakımından keşfen belirlenen taşınmazın değeri üzerinden noksan harcın ikmal edilmediği ve dava dilekçesinde talep edilen ecrimisilin tamamanın da kabul kapsamına alındığı dikkate alınarak dava dilekçesinde gösterilen elatma ve ecrimisil isteğinin toplam değeri üzerinden davacı taraf yararına tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken elatma isteği için ayrı, hüküm altına alınan ecrimisl isteği için ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, keşfen belirlenen taşınmazın değeri ile kabul edilen ecrimisil miktarının toplamı üzerinden nispi karar ilam harcına hükmedilecek yerde, elatma isteği bakımından maktu harca, ecrimisil isteği bakımından ise ayrı karar ilam harcına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....
nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilmesi ve elatma eyleminin 04.11.1983 yılından sonra olması durumunda, 6111 sayılı Yasanın Geçici 2.maddesi gereğince uygulanır....
Öte yandan, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. O hâlde, davacıların kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel davasını açtıkları tarih olan 05.07.2012 tarihine kadar olan dönem için davacıların ecrimisil istekleri hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu tarihten sonraki dönemi de kapsar biçimde fazla ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir....