Yanlar arasında imzalanan 26.01.2005 tarihli sözleşmeye de iş bedeli 7.750,00 YTL olarak kararlaştırılmıştır. Bu durumda iş bedeli götürü olarak kararlaştırıldığından mahkemece teknik bilirkişi kulundan alınacak ek raporla işin tamamına göre gerçekleşme oranı konusunda ek rapor alınıp bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle hakedilen iş bedelinin saptanması, bulunacak miktardan kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra varsa fazla ödenen iş bedelinin istirdadına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu bu kalem isteğinde reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu şekilde sözleşme dışı işler nedeniyle iş sahibinin yaptığı toplam ödeme 43.200,00 YTL iken fazla işler karşılığı ödenen miktarın 19.600,00 YTL kabul edilmesi ve asıl davanın buna göre sonuçlandırılması da bozma nedeni sayılmıştır. 5-Davalı-karşı davacı iş sahibi birleşen davada eksik ve kusurlu işler bedeli 57.650,00 YTL’nin hüküm altına alınmasını istemiştir. Eksik ve kusurlu işler bedeli birleşen davaya konu edildiği halde asıl davada hüküm kurulurken fazla imalat bedelinden mahsubu doğru olmamıştır. O halde mahkemece birleşen davada; bilirkişi raporunda her bir villa için belirlenen mutfak dolabı bedeli 3.000,00 YTL vitrifiye malzeme bedeli 1.500,00 YTL zemin karosu bedeli 1.000,00 YTL olup toplam 5.500,00 YTL, iki villa için 11.000,00 YTL’nin de hüküm altına alınması gerekir. Eksik işler bedelinin asıl davadaki fazla imalat bedelinden mahsubu usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hakikatin daha ziyade tezahürü için HUMK’nın 284. maddesi gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, yapılan imalâtın sözleşmeye aykırı ve iş sahibinin beklentilerini karşılamaktan tamamen uzak olup olmadığının araştırılması, eğer eser bu nitelikte ise reddi gerektiği düşünülerek yapılan mobilyaların davalıya iadesi ile davacının ödediği 2.750,00 TL’nin istirdadına karar verilmesi, fakat eserdeki eksik ve ayıpların özellikleri itibariyle işin reddi gerekmiyorsa, imalâtın –eksik ve ayıplar da dikkate alınmak suretiyle- fiziki gerçekleşme seviyesi bulunarak bu oranın götürü bedele uygulanıp gerçekleşen işin bedeli bulunmalı, bunun da yapılan ödeme ile karşılaştırılarak ve ayrıca davacının ödemediği iş bedeli de gözönünde bulundurulmak suretiyle davacının herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı hakkında bir sonuca varılmak olmalıdır....
Yukarıda belirtildiği gibi 15/09/2015 tarihli belge ile davacının yaptığı iş davalı tarafından teslim alınmıştır. Bilirkişiden alınan rapora göre de eksik ve ayıplı işlerin toplam tutarı 18.835,50 TL'dir. Asıl davacı bakiye iş bedeli, karşı davada ise eksik ve ayıplı işler ile gecikme cezası talep olunmuştur. Asıl davada bakiye iş bedeli kadar eksik ve ayıplı işler bedelinin düşülmesini karşı davacı itiraz olarak ileri sürmesi yeterli iken karşı dava ile bakiye iş bedelinden az tutardaki eksik ve ayıplı iş bedelini talep etmesinde hukuki menfaati yoktur. Ancak talepten fazla olan eksik ve ayıplı iş bedelini karşı dava olarak talep edebilir. Belirlenen bakiye iş bedelinden eksik ve ayıplı işler tutarının mahsubu sonucunda asıl davada davacı 49.612,70 TL'yi isteyebilir. Karşı davada gecikme tazminatı talep edilmiş ise de; 15/09/2015 tarihli işin teslimine dair belge, sunulan diğer deliller gözönünde bulundurulduğunda karşı davacı gecikme tazminatı isteyemez....
bedeli 235.000,00 TL olarak kabul edilmek ve 19/03/2018 tarihli raporda 2015 - 2017 yılları için tespit edilen 1,213 fiyat artış oranına göre hesaplanan eksik ve ayıplı iş miktarı 24.355,70 TL dikkate alınmak suretiyle anılan raporda belirlenen hesaplama yöntemine göre yapılan hesaplama sonucunda, eksik ve ayıplı iş miktarı dikkate alındığında gerçekleşen iş miktarının [sözleşme bedeli 235.000,00 TL - eksik ve ayıplı iş miktarı 24.355,70 TL] 210.644,30 TL olduğu, eksik ve ayıplı olarak gerçekleşen işin tüm işe oranının [gerçekleşen iş miktarı 210.644,30 TL / sözleşme bedeli 235.000,00 TL] 0,89636 olduğu, bu hali ile hak edilen iş bedelinin [sözleşme bedeli 235.000,00 TLXgerçekleşen iş oranı 0,89636] 210.644,30 TL olduğu, iş sahibi ... tarafından sözleşme uyarınca yapılan 215.000,00 TL ödeme dikkate alındığında ise fazladan yapılan ödeme miktarının 4.355,70 TL olduğu, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 20/05/2015 tarihli anahtar teslim götürü...
SAVUNMA : Davalı vekili, icra takibi esnasında ---- yıllık zaman aşımı dolmuş bulunduğundan zaman aşımı definde bulunduklarını, davanın bu sebeple reddi gerektiğini; kaldı ki, davanın da haksız olduğunu, yapılan iş bedelinin ziyadesiyle ödendiğini; davacının eksik işler bıraktığını bu nedenle takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine, davacıdan %20 oranında haksız takip tazminatının tahsiline karar verilmesini savunduğu anlaşılmıştır. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi mevcut olup, sözleşmeye göre davacı yüklenici davalı iş verendir. İş bedeli--- olarak belirlenmiş olup, bunun ---- ödendiği hususları ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, bakiye iş bedelinin icra takibi esnasında zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının hak ettiği takip anındaki iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı; ödenmeyen kısmın eksik iş bedeli sayılıp sayılmayacağı hususunda toplanmıştır....
Bu nedenle mahkemece, asıl davada eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme cezasının yüklenici alacağından mahsup edildiği gerekçesiyle birleşen davada davacının talepleri arasında yer alan eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme cezası için asıl davada mahsup edilen 22.783,00 TL yönünden davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/98 Esas sayılı dosyasında eksik işler ve kira kaybına ilişkin tazminat talebinde bulunduğunu, 25.10.2011 tarihli celsede eksiklikler yönünden taleplerinden feragat ettiklerini, feragatın kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin daha önce açmış bulunduğu eksik işler bedelini de kapsayan bir davada eksik işler bedeli yönünden talebinden vazgeçtiği, vaki vazgeçmeden sonra 28.03.2012 tarihinde eksik işler bedeli yönünden bu davayı açmış olduğu gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 25.06.2014 gün ve 2014/5347 esas, 2014/4888 karar sayılı ilamı ile; Davacılar vekilinin 7.000,00 TL eksik işler bedeline ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, Çorlu 1....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında 18.01.1999 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşa edilen binanın sözleşmede belirlenen vasıf ve kalitede olmadığını ve süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, eksik ve ayıplar işler için 15.892,00 TL; kira kaybı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 16.892,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla, ... için kira bedeli talebini 28.512,00 TL’ye, eksik ve ayıplı iş bedeli talebini 3.513,66 TL’ye; ... için kira bedeli talebini 39.308,00 TL’ye, eksik ve ayıplı iş bedeli talebini 1.200,81 TL’ye; ... için kira bedeli talebini 41.356,10 TL’ye, eksik ve ayıplı iş bedeli talebini 3.801,64 TL’ye arttırmıştır....
Yüklenici şirket kalan iş bedeli yönünden yaptığı icra takibinde Türk Lirası olarak talepte bulunduğundan, yüklenici şirketin Amerikan Doları cinsinden sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinin de icra takip tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrilip sözleşmedeki iş bedelinin belirlenmesi, iş bedeli bu şekilde belirlendikten sonra, iş sahibi şirket tarafından yapılan ve ihtilâfsız olduğu anlaşılan 92.000,00 YTL ödeme düşülerek, birleşen davanın davacısı yüklenici şirketin varsa kalan iş bedeli alacağının hesaplanması gerekir. Bilirkişiler tarafından sözleşmede kararlaştırılan iş bedeli dikkate alınmaksızın rapor hazırlanması, mahkemece de sadece sözleşme dışı iş bedeli dikkate alınarak karar oluşturulması doğru olmamıştır....