Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Hakan, dava dışı arsa sahibi Muharrem Tüm'den 12 nolu daireyi satın almış, teslimden sonra davalı yüklenici kooperatife karşı bu davayı eksik bedeli ve gecikme tazminatı davasını açmış, davalı yüklenici kooperatif dava dışı arsa sahibi Muharrem Tüm ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmış, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde dava konusu daire arsa sahibine bırakılmış, 12 nolu daireyi dava dışı Muharrem, davacı Hakan'a satmış ve Hakan da bu eksik bedeli ve gecikme tazminatı davasını açmıştır....

Ancak arsa sahibi kendisine bırakılan bağımsız bölümler için teslimi gereken tarihten,sattığı bağımsız bölüm için satış tarihine, yapı kullanma izin belgesi alınan bağımsız bölümler için, bu belgenin alındığı tarihe kadar, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 106/II madde ve dava tarihinde yürürlükteki 6098 sayılı TBK 125. maddesi uyarınca gecikme tazminatı isteyebileceğinden, hükme esas alınan bilirkişi kurulundan, belirtilen bu yönteme göre ve belirtilen tarihler arasındaki dönemler için, davacının isteyebileceği kira yoksunluğu nedeniyle gecikme tazminatı konusunda, 6100 sayılı HMK'nın 281/2 maddesine göre ek rapor alınıp, bulunacak miktara ilk kararda hesaplanan eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli eklenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

    Kemal Kağan yönünden dairelerinde eksik işlerin olduğu, tüm davacılar yönünden dairelerin geç teslim edildiği gerekçesiyle davacı ... yönünden 1.325,00 TL eksik bedeli ve 20.560,00 TL gecikme tazminatı, davacı ... yönünden 2.999,48 TL eksik bedeli ve 7.600,00 TL gecikme tazminatı, davacı ... yönünden 1.540,00 TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ...'ın eksik bedeline yönelik talebinin reddine dair verilen karar; Dairemizin 26.02.2013 tarih ve 2012/5938 E., 2013/1110 K. ve 17.12.2013 tarih ve 4970 E., 8104 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacılar ..., ... ve ...'ın gecikme tazminatı talepleri yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı ...'ın 1.325,00 TL ve ...'nin eksik işler bedelinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu durumda 07.05.1998 tarihli daire karşılığı inşaat sözleşmesi geçerli olduğu halde, mahkemece sözleşmenin feshedildiği kabul edilerek değerlendirme yapılması ve hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı taraf cezai şart dışında gecikme tazminatı isteminde de bulunmuştur. Sözleşmede cezai şart yanında ayrıca gecikme tazminatı ödeneceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Bu durumda cezai şart ile gecikme tazminatının hangisi daha fazla ise onun karar altına alınması gerekir. Bilirkişi raporlarında gecikme tazminatı 5.484,00 TL, cezai şart miktarı ise 13.350,00 TL olarak hesaplandığına göre, mahkemece istekle bağlı kalınarak cezai şartın tahsiline karar verilmesi, gecikme tazminatı isteminin ise reddedilmesi gerekçesi yanlış ise de, sonucu itibariyle doğru bulunmuştur. 3-Davacı taraf eksik işlerin giderilme bedeli isteminde de bulunmuştur....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı arsa sahibi mirasçıları tarafından yükleniciler aleyhine açılan davada eksik bedeli ve gecikme tazminatı talep edilmiş, eksik bedeli ile ilgili talebin atiye terki nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kira tazminatı talebinin ise reddine dair verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacıların murisi ... ve davalı yükleniciler arasında akdedilen 28.03.1989 tarihli Düzenleme...

          Hukuk Dairesi'nin 29.09.2010 tarihli ilamıyla, sözleşmedeki gecikme halinde kira bedeli ödeneceğine ilişkin düzenlemenin cezai şarta ilişkin olmayıp, açıkça gecikme tazminatına (kiraya) ilişkin olduğu, bu durumda davacının bağımsız bölümleri ihtirazı kayıtsız teslim almasının gecikme tazminatı istemesine engel teşkil etmeyeceği, mahkemece bu konuda değerlendirme yapılıp karar oluşturulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay bozması öncesinde alınan bilirkişi raporunda kira bedeli kaybının 2.388,00 TL olarak belirtildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 5.933,00 TL eksik imalat bedeli, 2.388,00 TL kira bedeli olmak üzere toplam 8.321,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. .../......

            İnşaat ruhsatı 14.12.2005 günü alındığından, 6 aylık inşaat süresi ve 15 günlük fazla imalâtın süreye etkisi dikkate alındığında, teslimi gereken tarih 29.06.2006 olmaktadır. Davacı ...’e 03.07.2006, davacı ...’e 17.06.2006 tarihinde eser teslim edilerek kullanılmaya başlanılmış olmakla, davacı ... 17 gün, davacı ... ise 3 günlük gecikme tazminatı istemeye hak kazanmıştır. Sözleşme bedeli 150.000,00 TL + %18 KDV=177.000,00 TL olduğu ve aylık gecikme tazminatının toplam bedelin %05’ini geçemeyeceği kararlaştırıldığından, davacı ... ve Zafer için ayrı ayrı sözleşme bedelinin %05’i oranında aylık gecikme tazminatı hesaplanıp, bunun gecikilen güne bölünmek suretiyle istemekte haklı oldukları, gecikmeden doğan alacaklarının tespit ve hüküm altına alınması gerekirken, sözleşmenin 5. maddesine yanlış anlam verilerek, gecikme tazminatı oranının, bağımsız bölüm sayısına bölünmek suretiyle hesaplama yapılmak suretiyle eksik gecikme tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır....

              TL yoksun kalınan kira bedeli sebebiyle gecikme tazminatının dava tarihi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı Huriye ÜNLÜSOY'a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, -31.630,04 TL eksik imalat bedeli ve 44.787,50 TL yoksun kalınan kira bedeli sebebiyle gecikme tazminatının dava tarihi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T4 verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, -31.630,04 TL eksik imalat bedeli ve 44.787,50 TL yoksun kalınan kira bedeli sebebiyle gecikme tazminatının dava tarihi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T11 verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, -31.630,04 TL eksik imalat bedeli ve 44.787,50 TL yoksun kalınan kira bedeli sebebiyle gecikme tazminatının dava tarihi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T8 verilmesine,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, -22.454,00 TL eksik imalat bedeli ve...

              Yapılması gereken , yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak az yukarıda değinilen yönteme uygun biçimde yüklenici hakedişi bulunmalı, bulunan yüklenici alacağından ihtilâfsız ödeme miktarı olan 27.000,00 TL mahsup edilerek bakiye alacak, sözleşmede ödemelere ilişkin kesin vade bulunmadığından ayrıca gecikme faizi ilave edilmeksizin hesaplanmalı, davacı sahibi de ödeme edimini yerine getirmediği için mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi uyarınca gecikme tazminatı isteyemeyeceğinden, gecikme tazminatı istemi yüklenici alacağından mahsup veya ayrı bir alacak kalemi olarak hesap edilmeyerek, usuli kazanılmış hakların gözetilmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir....

                Hal böyle olunca; mahkemece arsa sahibinin talep edebileceği gecikme tazminatı miktarı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Taraflar arasında düzenlenen 05.05.2010 tarihli teslim tutanağı ibraname niteliğinde olup, arsa sahibinin eksik ve açık ayıp niteliğindeki bedellerini talep hakkı yoktur. Bilirkişi raporunda hesaplanan ayıp kalemleri arasında gizli ayıp niteliğinde bulunmadığından davacı arsa sahibin eksik ve ayıplı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu