WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a herhangi bir malvarlığı bırakmamak yönünde olduğunu, murisin fiil ehliyetinin araştırılması gerektiğini iddia ederek vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde saklı payı aşan kısmın tenkisini talep etmiştir . Davalı; davanın reddini istemiştir. Mahkemece vasiyetnamenin iptaline dair verilen kararın, davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.12.2015 tarihli ve 2015/1117 E., 2015/20592 K.sayılı ilamı ile; "..mahkemece murisin vasiyetnamede tüm malvarlığını sadece davalı oğluna bıraktığı, ancak asıl amacının bu olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. TMK 557.maddesinde yazılı iptal sebeplerine dayanılmadığı halde, vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ancak, davacı dava ile vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini de talep etmiştir....

    Şahıslara sattıklarını, vasiyet eden Nazife'nin Bakırköy 1 SHM 2017/214 esas sayılı dosyasıyla diğer gayrimenkulünü çocuklarından Nurhayat'ın çocukları olan Volkan ve Hakan Mustafa'ya vasiyet ettiğini, murisin kızları Gülsevim ve Nurhayat'ın baskı ve etkisi altında olduğunu, vasiyetnamenin zorlama sonucu yapıldığını belirterek öncelikle vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde anne ve kızları arasındaki satışın muvazaalı olması ve gayrimenkulün daha sonra 3.kişilere satılması nedeniyle müvekkillerinin mahfuz hisselerine tecavüz edildiğinden saklı payın tespiti ile saklı pay bedelinin belirlenerek müvekkillerinin hisseleri oranında şimdilik 10.000,00- TL olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiş....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...'ın ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2'şer paylarını mirasçısından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı yeğenine satış suretiyle temlik ettiğini, davalının taşınmazı satın alabilecek ekonomik gücünün olmadığını, muvazaalı temliki geçerli kılmak için ... 5. Noterliği'nin 13.02.2007 tarih 919 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mirasbırakana karşı aile yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle mirasçılıktan çıkartıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline taşınmazların tapusunun iptali ve adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir....

      Dava, öncelikle ehliyetsizlik aksi halde muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkindir. "...Öte yandan; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 11/04/1990 tarihli, 1990/1- 152 esas-1990/236 karar sayılı kararında da aynı husus benimsenmiştir. Böylesi bir durumda, kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından öncelikle ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması gerektiğinde kuşku yoktur..." (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2014/22012 Esas, 2017/2508 Karar sayılı ve 10/05/2017 tarihli ilamı) Yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihatında da belirtildiği üzere dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Bu durumda öncelikle ehliyetsizlik iddiasının üzerinde durulması gerekmektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2016/508 ESAS 2019/200 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Ehliyetsizlik, Muvazaa ve hile nedenli) KARAR : İzmir 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava vasiyetnamenin iptali, vasiyetnamenin tenfizi, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, 3.Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,18/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak hükmün eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile verildiği hususunu temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali ile terdiden tenkis istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557 inci maddesi ile 560 ıncı maddesi. 3. Değerlendirme 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın malik olduğu 1376 parsel sayılı taşınmazı davalı kızı ...’ye rücu şartlı bağış yolu ile temlik ettiğini, ...’nin de murisin ölümünden kısa bir süre sonra damadı olan diğer davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, ilk temlikin murisin akli dengesinin yerinde olmamasından yararlanarak ve davalı ...’nin babasına bakacağını söyleyip kandırarak, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile, ikinci temlikin ise muvazaalı olarak gerçekleştiğini ileri sürerek tapu iptali ile muris adına tescili, olmadığı takdirde tenkisi istemiş, aşamada ehliyetsizlik iddialarından vazgeçtiklerini bildirmişlerdir....

            Noterliğinin 29.05.2002 tarih ve 1931 sayılı vasiyetnamesi ile mal varlığının tamamına yakınını davalıya bıraktığını, ancak, vasiyetnamenin şekle aykırı yapıldığı gibi murisin gerçek iradesini yansıtmadığı nedeniyle öncelikle vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde davacıların saklı payını aşan kısım yönünden vasiyetin tenkisini talep etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, tarafların babalarının vasiyetnamesinde; "Bu vasiyetimi yaparken vasiyette bulunduğum kızlarımın bana hayatta iken göstermiş olduğu saygı, bakım ve hürmeti nazara alınarak yapmış olduğumdan diğer mirasçılarımın bu vasiyetime riayet etmelerini isterim" şeklinde beyanda bulunduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              Her ne kadar, Dairece verilen önceki kararlarda; mirasçılar tarafından vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisi istemiyle açılan davalarda, bir yıllık hak düşürücü sürenin, vasiyetnamenin TMK’nın 595 ila 597 nci maddeleri uyarınca sulh hukuk mahkemesince açılıp okunmasına dair kararın kesinleştiği tarihte işlemeye başlayacağı kabul edilmiş ise de, yukarıda belirtilen kanun maddelerinin açık hükmü doğrultusunda Dairece görüş değişikliğine gidilmiş ve bir yıllık hak düşürücü sürenin, iptal davalarında; davacının vasiyetnameyi, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayacağı görüşü kabul edilmiştir(Dairece verilen 14/01/2020 tarihli ve 2019/4002 E. 2020/80 K. sayılı kararda aynı yöndedir)....

              UYAP Entegrasyonu