Bu noktada “vasiyetnamenin iptali” ve “tenkis” davaları hakkında açıklama yapılmasında yarar vardır. Vasiyet, bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK’nın 557’nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562)....
küstüğünü, vasiyet edilen kişilerin murise bakmadıklarını, diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davaya konu vasiyetnamenin şekli olarak düzenlendiğini beyan edreek davaya konu vasiyetnamenin iptali ile bunun mümkün olmaması halinde muris muvazaası nedeniyle vasiyete konu taşınmazların müvekkillerinin yasal miras payları oranında iptali ile tapuya tescilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/213 Esas dosyasında, vasiyet edilen taşınmazın Hazal'a muvazaalı devredilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis talep ettiğini, anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davada TMK 557/3. madde koşullarının da gerçekleşmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyete konu taşınmaz hakkında açılan tapu iptali tescil davasının sonucu beklenmesi talep edilmiş ise de, öncelikle vasiyetnamenin geçerli olup olmadığı hususunun çözümlenmesi gerektiğinden, sonucun beklenmediği; murisin ölüm tarihinde, murise ait vasiyete konu para ve taşınmaz kalmadığı, vasiyetin infazının imkansız hale geldiği gerekçe gösterilerek; “murise ait vasiyetnamenin konusu kalmadığından ortadan kaldırılmasına “ karar verilmiştir. Hükmü, davalılar P. ve H. B. vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; muris tarafından 08.02.2002 tarihli vasiyetname ile davacı ve davalılar P. ve H. B.'a .......'...
K A R A R Dava, öncelikle vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis talebine ilişkin olup mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiş hüküm, davacı vekilince vasiyetnamenin iptaline yönelik temyiz edilmiştir. Öncelikle vasiyetname iptali koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesinin gerektiği anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 05.02.2001-01.08.2003 ve 29.12.2004 tarihli son arzularını içeren vasiyetnamelerinin ehliyetsizlik ve şekil eksikliği nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek iptalini, bunun mümkün olmaması halinde tenkisini talep etmişlerdir.Davalılar, vasiyetnamenin yasalara uygun olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; süresinde açtığı karşılık dava ile vasiyetnamelerin tenfizi ile taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali ile vasiyetnamenin tenfizi istemlerinin reddine; tenkis davasının kabulü ile vasiyetnamelerin davacıların mahfuz hisseleri karşılığı (4/10) saklı payları oranında tenkisi cihetine gidilmiştir....
Noterliği 22.12.2015 tarih ve 12331 yevmiye numaralı vasiyetnameyi düzenlediğini, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığını, vasiyetnamenin davalıların zorlaması ile düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini olmadığı takdirde tenkis talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu vasiyetnamenin şekil şartını haiz olduğunu, mirasbırakanın vasiyetnameyi özgür ve ehil irade ile düzenlediğini, davacıların saklı payının zedelenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında mirasbırakan Kazım Şahin'in okur yazar olmamasına rağmen dava konusu vasiyetnamenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 535 inci maddesine göre düzenlenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Noterliğinin 01/05/2003 tarih ve 07743 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamede imzaları bulunan tanıklar ve davalılar hakkında vasiyetin sahte olarak tanzim edildiği hususunda suç duyurusunda bulunduğunu, vasiyetnamede murisin kendisine ait tam imzanın olmamasının vasiyetin iptali için geçerli bir neden olduğunu, vasiyetnamenin davalılar tarafından kardeşlerinin kimliği kullanılmak suretiyle başka bir şahıs götürülmek suretiyle sahte tanzim edildiğini, vasiyetnamenin muris tarafından yapılmış olması halinde ise vasiyet lehine olan kardeşleri ve tanıkların cebir, tehdit ve baskısı ile vasiyetnamenin yapıldığını, geçersiz olduğunu, vasiyeti kabul etmediğini belirterek usul ve yasalara aykırı olarak düzenlenmiş olan vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmadığı takdirde vasiyetnamenin mahfuz hissesi oranında iptali ile tenkisini talep etmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’ın, 654 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 5/16 payını davalı torunu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli payın tapusunun iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemiş, yargılama sırasında ıslah suretiyle, devir tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetine haiz olmadığını, öncelikle ehliyetsizlik yönünden araştırma yapılması gerektiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın, 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı ... Derneğine bağış suretiyle devrettiğini, devir tarihinde murisin temyiz kudretinin bulunmadığını, murisin hastalığı, yaşlılığı nedeniyle kendilerine karşı aksi davaranışlar sergilediğini ve taşınmazını bir kuruma bağışlayıp geride birşey bırakmayacağını defalarca belirttiğini ileri sürerek davalıya bağış suretiyle yapılan tasarrufun iptali ile taşınmazın payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, ehliyetsizlik, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...ve ...’ın toplam 5 parça taşınmazdaki paylarını kardeşleri davalı ...'...