"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, tacirler arasındaki çeke dayalı istirdat davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, bonoya dayalı menfi tespit ve istirdat davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın istirdat davası olduğu, dosya arasına alınan icra dosyasından davacı tarafından davalıya 10.049,59 TL fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asilce temyiz edilmiştir. Dava, bonoya dayalı takipte uygulanan % 70 faiz oranının fazla olduğu iddiası ile yapılan fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus yol ile takipte vade tarihinden itibaren avans faizi uygulanabilir. Mahkemece bonoya uygulanacak avans faizi miktarına göre hesaplama yaptırılıp, ödeme yöntemine göre düşülerek davacının davalıdan fazla ödemeden dolayı talep edebileceği bir miktar olup olmadığı saptandıktan sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, verdiği karar taraflar açısından kesin hüküm oluşturmayan icra hukuk mahkemesince alınan rapora göre hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın bonoda sahtelik iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olduğu, birleşen davanın ise sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu, bono takibe konulmamış olmakla istirdat davası koşulları oluşmamış ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davası olarak görüldüğü, bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan imza incelemesi sonucuna göre sabit olduğu, davacı sahte bono nedeniyle ödeme yapmak zorunda kaldığından banka lehine sebepsiz zenginleşemeye neden olduğu, öte yandan davacı birleşen menfi tespit davasında sahte bono nedeniyle ödediği tutarın icra dosyasına mahsup edilerek ödeme yapılan tutar kadar bankaya borçlu olunmadığının tespitini istemiş ise de, asıl davada haksız ödenen bedelin iadesine karar verildiğinden menfi tespit koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle asıl davanın kabulüne, 12.125 TL 'nin ödeme...
ın 2010 yılında yapılan kesintinin iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğu, yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne 40.000 TL kredi kartı üyelik ücretinin, kart hamiline iadesine karar verildiği, Bankaca bu kararın iptali için Tüketici Mahkemesine itiraz edilmesi üzerine yapılan yargılamada kredi kartı sahibinin kesintinin yapıldığı 2007 yılından 3 yıl sonra istirdat talebinde bulunduğu, oysa; kart hamilinin istirdat talebinin yasal dayanağının sebepsiz zenginleşme olup BK 66 maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık sürede talepte bulunmadığı için istirdat talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle itirazın kabulüne, Tüketici sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline karar verildiği toplanan deliller ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin lehdarı olarak yeraldığı 1.807,29 TL ve 6.639,40TL tutarlı iki adet çekin diğer davadışı çeklerle birlikte işyerinden yapılan hırsızlık sonucu çalındığını, sonrasında müvekkilince çek zayi davası açılarak ödeme yasağı kararı alınıp adli makamlara suç duyurusunda da bulunulmuş ise de çekler üzerine müvekkili adına sahte imza atılıp sahte kaşe kullanılmak suretiyle en son davalı şirkete intikal ettirildiğini, davalı şirketce müvekkili aleyhine bu çeklere dayalı takip başlatıldığını, ancak ne varki çeklerde müvekkile ait ciro bulunmadığından ciro silsilesinin kopuk olduğunu davalı yanca çeklerin kötüniyetli şekilde iktisap edildiğini...
Davalının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacılar, son beş yıllık davalı kullanımına onayları bulunmadığını ileri sürerek beş yıllık ecrimisil talep etmişlerdir. Bilindiği üzere, ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu haksız kullanım tazminatıdır. Uyuşmazlık, davaya konu edilen beş yıllık dönem de taşınmazda ki davalı kullanımının davacıların onayına dayalı olup olmadığı başka bir değişle davacıların onaylarını geri aldıklarını ispat külfetinin kimde olduğu noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını isipatla yükümlüdür. Bir vakıa da kendi lehine sonuç çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Bu taraf davacı olabileceği gibi davalı da olabilir....
nun kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmaksızın kayden davacıya ait bağımsız bölümü haksız olarak kulandığı belirlenerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'nun bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalı ...'in tüm, davalı ...'nun diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır....
İstirdat davasının açıldığının anlaşılması halinde mahkemece ödeme yasağı kaldırılmamalı bu hususta gereken karar istirdat davasına bakan mahkemece verilmesi gerektiğinden tedbirin akibeti bu mahkemeye bırakılmalıdır. İstirdat davasının açılmaması halinde ise ödeme yasağına ilişkin tedbir kararının kaldırılması gerekir....