WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu kat irtifakı kurulu 10 parsel sayılı taşınmazda yer alan 14 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından hiçbir hakka dayalı olmaksızın işgal edildiğini, ihtarname keşide edilmesine rağmen davalının haksız işgale son vermediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı dava dışı kişiye teminat amaçlı devrettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının haklı bir sebebe dayalı olmaksızın taşınmazı işgal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Buna göre; istirdat davasında hak düşürücü süre kanunda açıkça belirtilmiş olup, borçlu olmadığı parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde istirdat davasını açmak için mahkemeye başvurmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2007 tarihli, 2007/3-164 E. ve 2007/204 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; istirdat davası, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının, borçlu olunmayan bir paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

      Dava, İİK.nun 72/7. maddesine dayalı istirdat davasıdır. Anılan yasa hükmüne göre; "takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebilir.” Görüldüğü gibi istirdat davasının ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda; ödeme 23.02.2010 tarihinde yapılmış olup, istirdat davası 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 03.03.2014 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Dairesi'nin ------- esas sayılı takip dosyası ile takibe konu edildiği anlaşılmakla davacı vekiline çeki takibe konu edenlere karşı istirdat davası açması için süre verildiği ve davacı vekilinin İstanbul Anadolu ------Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ------- esas sayılı dosyası ile istirdat davasını açtığı görülmekle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiş ayrıca istirdat davasına bakan mahkemece ödeme yasağına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir kararı dosya kesinleşinceye kadar devam edeceğinden tedbir kararının dosya kesinleşinceye dek devamına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit talebinin kabulüne, istirdat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 44.000 TL bedelli senede dayalı icra takibi yaptığını, senet bedelinin takipten önce müvekkiline ait taşınmazın 85.000 TL bedelle davalıya devredilmek suretiyle fazlasıyla ödenmesine rağmen davalının icra işlemlerine devam ettiğini belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödenen miktarın istirdatı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin sona ermesinden sonra sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, davalı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin dayandığı çekteki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dava menfi tespit ve istirdat davası şeklinde açıldığından ve takibe konu çeklerin bayilik sözleşmesi nedeniyle verdiği savunulduğundan Dairemiz görevli değildir. Bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak 19. Hukuk Dairesince dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.3.2007 gün, 2759-4421 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 8.3.2007 gün 2159-3212 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bonoya dayalı istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,dosyanın bu daireye gönderilmesine, 7.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı kart hamili tarafından kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişin olup, karar Tüketici Mahkemesi sıfatıyla verilmiş ve taraflar arasında görülen aynı sözleşmeden kaynaklanan istirdat davasının temyiz incelemesi de Yargıtay 13. Hukuk Dairesinde yapılmıştır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girdiği halde bu Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Birinci Başkanlığa tevdiine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu tarihten sonraki kullanımlar, artık rızaya dayalı değildir ve ecrimisili gerektirir. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, davalıya gönderilen ve dava konusu yerin kullanımına son verilmesine ilişkin ihtarnamenin tebliğ tarihinden, taşınmazın terk edildiği tarihe kadar ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu