Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, bonoya dayalı menfi tespit ve istirdat davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda mahkemece açıklanan husus gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile istirdat davasının kabulü doğru görülmemiş olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile istirdat davasının da bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava olan menfi tespit davasının davacıları ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleştirilmesine karar verilen istirdat davasının davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davanın istirdat davası olduğu, dosya arasına alınan icra dosyasından davacı tarafından davalıya 10.049,59 TL fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asilce temyiz edilmiştir. Dava, bonoya dayalı takipte uygulanan % 70 faiz oranının fazla olduğu iddiası ile yapılan fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus yol ile takipte vade tarihinden itibaren avans faizi uygulanabilir. Mahkemece bonoya uygulanacak avans faizi miktarına göre hesaplama yaptırılıp, ödeme yöntemine göre düşülerek davacının davalıdan fazla ödemeden dolayı talep edebileceği bir miktar olup olmadığı saptandıktan sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, verdiği karar taraflar açısından kesin hüküm oluşturmayan icra hukuk mahkemesince alınan rapora göre hüküm tesisi isabetsizdir....

        Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın bonoda sahtelik iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olduğu, birleşen davanın ise sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu, bono takibe konulmamış olmakla istirdat davası koşulları oluşmamış ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davası olarak görüldüğü, bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan imza incelemesi sonucuna göre sabit olduğu, davacı sahte bono nedeniyle ödeme yapmak zorunda kaldığından banka lehine sebepsiz zenginleşemeye neden olduğu, öte yandan davacı birleşen menfi tespit davasında sahte bono nedeniyle ödediği tutarın icra dosyasına mahsup edilerek ödeme yapılan tutar kadar bankaya borçlu olunmadığının tespitini istemiş ise de, asıl davada haksız ödenen bedelin iadesine karar verildiğinden menfi tespit koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle asıl davanın kabulüne, 12.125 TL 'nin ödeme...

          ın oturması için kendisine söyledik..." şeklinde olduğu belirlenmiş; belirlenen bu sonuca göre davalının dava konusu taşınmazda davacının rızası ile oturduğu kabul edilmiş; dava açılmakla bu rızanın geri alındığının kabulü ile elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğu ise de, rızaya dayalı kullanımdan dolayı davalı aleyhine ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesin 2010/205 Esas, 2011/282 Karar sayılı ecrimisil davasının 21.04.2011 günlü oturumundaki davacının beyanı nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, bu beyanın davalının kiracı olduğunu kabul eden bir beyan olmadığı, öte yandan anılan davada çekişme konusu taşınmazlar için davalı aleyhine ecrimisile hükmedildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği açıktır. Bilindiği üzere, ecrimisil taşınmazı haksız olarak kullanan kişinin malike ödemekle yükümlü olduğu bedeldir. Ecrimisile ilişkin anılan ilam, davalının taşınmazları haksız olarak kullandığı yönünde kesin delildir. Hal böyle olunca, davalının kiracı olmadığı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'...

              Bu durumda; davacının talebini bedele hasrettiği gözetilerek, bedel isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; çözüm yolu öngörmeyen ve bu hali ile infaza elverişli olmayan 13.06.2014 tarihli bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması da isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İstirdat davasının açıldığının anlaşılması halinde mahkemece ödeme yasağı kaldırılmamalı bu hususta gereken karar istirdat davasına bakan mahkemece verilmesi gerektiğinden tedbirin akibeti bu mahkemeye bırakılmalıdır. İstirdat davasının açılmaması halinde ise ödeme yasağına ilişkin tedbir kararının kaldırılması gerekir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel kredi taahhütnamesine dayalı istirdat davası olup kararın temyizen incelenmesi görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 29.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu