İcra Dairesinin 2011/3172 sayılı takip dosyası üzerinden 11.05.2011 tarihinde başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiş...Sulh Hukuk Mahkemesince taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; davacı Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sırasında elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş ve harç ikmali yapmıştır. Davalı, dedesi olan mirasbırakan... adına olan tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine; 01.01.2011-30.04.2011 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan bilirkişi raporuna atfen 2.000,00 TL ecrimisile karar verilmiştir....
Dava; rıza dışı elden çıkma nedenine dayalı çeklerin iptali istemine ilişkindir. Dava konusu çeklerle ------- ilanların yaptırıldığı görülmüştür. Davacı vekili --- ara karar ile taraflarına istirdat davası açmak üzere süre verildiğini,--- sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığını belirtmiştir. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Verilen süre içerisinde istidat davasının açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davalıya takibe konu çeke ilişkin olarak 9.000.TL ödeme yaptığı, ancak ödeme tarihleri itibariyle istirdat davasının İİK'nun 72/7. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre sonunda açıldığı, bu nedenle istirdat davasının dinlenemeyeceği, bu durumun menfi tespit davasını da etkileyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibi nedeniyle sahtecilik iddiasına dayalı açılan menfi tespit ve ödenen bir kısım paranın istirdatı talebine ilişkindir.İİK'nun 72. maddesinin 7 ve 8.fıkrası "istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacağı, bu sürenin borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren başlayacağını" düzenlemektedir. Borcun kısım kısım ödenmesi halinde süre son kısımın ödenmesinden itibaren başlayacaktır(Baki Kuru,İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, 9.bası, s.191)....
Ancak; Mahkemece kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak 69.551,00 TL taşınmaz bedeli ile 5.758,00 TL ecrimisile hükmedilmiş olmakla, hükmedilen toplam bedel üzerinden nispi harca karar verilmesi gerekirken sadece tazminat bedeli üzerinden eksik harca hükmedilmesi doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın harçla ilgili 4 numaralı bendinde yer alan "4.751,02" rakamı yerine "5.144,35" rakamının ve yine "3.424,97" rakamı yerine "3.818,3" rakamının yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır. Uyuşmazlık taraflar arasında Özel Hukuk hükümlerine göre düzenlenmiş abonman sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki istirdat alacağı davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 31/05/2021 gün ve 2020/11987 Esas - 2021/8027 Karar sayılı ilama karşı, davalı vekilince verilen dilekçe ile maddi hataya dayalı düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Talep, maddi hata düzeltim istemine ilişkindir. Dava, istirdat alacağı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2020/11987 E. - 2021/8027 K. sayılı ilamı ile onanmış olup; davalı vekili tarafından maddi hataya dayalı düzeltim istemi üzerine, dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
Davacı vekilince ara karar gereğince sunulan beyan dilekçesinde ise; müvekkilinin borçlu olmaması sebebiyle haciz baskısı altında ödediği davanın istirdadının istendiğini, davanın İİK 72'ye göre TBK sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ikame edilen menfi tespit ve istirdat davası olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan istirdat davalarında iki yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu, buna göre davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının yaptığı takip üzerine haciz baskısıyla borcu ödemek durumunda kaldıklarını, ancak takip konusu yapılan çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine Adana 8. İcra Müdürlüğü' nün 2006/285 sayılı dosyasından senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, takibe konu 5.000-TL bedelli senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve maaşından kesilerek davalıya ödenen 5.898,41-TL' nin ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle müvekkiline iadesine, davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyaya rapor veren bilirkişiler yapılan tüm ödeme miktarlarını dikkate alarak istirdat davasının yerinde olduğu sonucuna varmışlardır. Raporlarda bu ödemeler içerisinde icra vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin dahil olup olmadığı konusunda bir açıklama bulunmamaktadır. Dosyada bulunan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli nitelikte değildir. Davacı kooperatifin icra dosyasına ödediği yukarıda da sayılan vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin davacı kooperatif ödemelerine dahil edilmeden fazla ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mahkemece yeterli olmayan bilirkişi raporlarına dayalı olarak istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
ün bedeli daha önceden ödenen bu çeke dayalı olarak müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yaptığını, müvekkilinin 25.07.2019 tarihinde icra tehdidi altında davalı şahsa 296.930,00 TL mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek 296.930,00 TL'nin 25.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve davacının davaya konu çeke dayalı olarak mükerrer ödeme yapıldığına ilişkin iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....