WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, taraflar emsal sunmamış, mahkemece, iki defa keşif yapılarak dört ayrı bilirkişi raporu alınmış, sonuçta emsal incelemesi yapılmaksızın, taşınmazın alanı, şehir merkezine yakınlığı, alt yapı hizmetlerinden yararlanması gibi özellikleri dikkate alınarak ecrimisil tespiti yapılan ilk bilirkişiler raporu hükme esas alınarak sonuca gidildiği görülmektedir. Ne varki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....

    Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; tapulu yerin işgali nedeniyle ecrimisilden kaynaklanmakta olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı kurum işleminin iptali ile 16/07/2012 tarihli tahsis talep tarihini izleyen aybaşından itibaren yalnız SSK günleri dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanmasına, davalı Kurumun karşı işleminin iptaline, borçu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

          Buna göre, davacının tam malik olduğu, davalının kayıttan ya da mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı, dosya kapsamına göre davalıya davaya konu taşınmazı kiralayan kişinin davacının yasal temsilcisi olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle taraflar arasında geçerli bir kira akdinin olmadığı, dolayısıyla davalının davaya konu taşınmazı kiraladığı 01.01.2014 tarihinden itibaren kötüniyetli olduğu kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesinin hükmünde olduğu gibi, bu tarih ile dava tarihi arasındaki dönem için belirlenen ecrimisilden davacı tarafından kabul edilen 800 TL bedelin de mahsubu suretiyle karar verilmesi gerektiği gözden kaçırılarak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yazılı şekilde davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            Davalı ... ile ilgili belediyeler arasında yapılan 19.07.2006 günlü protokolün 6. maddesinin 4. ve 6. bentlerinde özel ve tüzel kişilere ait taşınmazlara el konulması nedeni ile gerek yol inşaatının yapılması sırasında, gerekse yolun tamamlanıp idareye tesliminden sonra mahkemeler nezdinde açılacak her türlü dava, tazminat ve ecrimisilden ... sorumlu olmayacağı, taşınmazlara el konulması nedeniyle her türlü teknik, hukuki ve mali sorumluluğun belediyeye ait olacağı belirtildiğinden yol yapımı sırasındaki el koymalar nedeni ile her türlü sorumluluk ilgili belediyeye aittir....

              KARAR Davacı, davalı ile birlikte dava dışı ...’in kullandığı tüketici kredisine müteselsil kefil olduklarını, aynı zamanda kendisine ait evi de kredi sözleşmesi kapsamında rehin verdiğini, borç ödenemeyince kredi borcunu kapatması şartı ile rehnli evi davalıya devrettiğini, bu şekilde borcu kapatan davalının ise daha sonra ödediği parayı rücuen tahsil etmek için aleyhine haksız takibe geçtiğini ileri sürerek bu takibe borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, rehinli taşınmazın takip dışı kalan banka borçları ve üçüncü kişilere olan başka borçların tarafınca kapatılması nedeni ile devredildiğini kaldı ki kefalet hükümleri kapsamında davacıya rücu hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                , hesaplama yapılırken davalının payının düşülmediği belirtilmek suretiyle, aslında 2.394 TL ecrimisilden sorumlu olduğu, 5.330 TL'ye hükmedildiği açıklanmak suretiyle hüküm kurulmuştur.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, somut olayda taraflar taşınmazın hissedarları olup, davalının 216 m2 yer kullandığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....

                  Limanında bekletmesinden kaynaklandığını, davacının kusurundan kaynaklanan bekleme bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davacı tarafından gönderilen faturanın 8 gün içinde iade edilmiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının faturalardan kaynaklanan cari hesap nedeniyle davalıdan takip tarihi itibariyle 6.357 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava tarihinden önce, 28.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5136 sayılı Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine "İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde ... Kurulu'nun olumlu görüşü ile ... Bakanlığı'nca, bu Kanun'un Dördüncü Kitabı'nda yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi ... Kurulu tarafından belirlenir." fıkrası eklenmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 158/1-d, 35/2, 52/2-4, 53/1-2-3 maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 1600 TL adli para cezası, hak yoksunluğu Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanığın, katılanın yetkilisi olduğu şirketin borçu olarak gösterildiği sahte olarak tanzim edilmiş bonoyu, icra takibine koymak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; katılanın beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu