Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

deki kayyımlığından azline, anılan şirkete Koray Kalkancı'nın kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile müdahale talebinde bulunan ... vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile müdahele talebinde bulunan ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ile müdahele talebinde bulunan ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı taraflardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, 1-Taşınmaz üzerinde bulunan binanın .... esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru ise de, bağış yapan mal sahibiyle.... arasında düzenlenen protokolde binanın yüzölçümü 202 m2 olarak belirlenmesine rağmen, fen bilirkişisi raporundaki yıkılan binanın temelleri esas alınarak binanın yüzölçümü 120 m2 olarak kabulüyle çelişkili hesaplama yapıldığından, mahkemece yüzölçüm konusunda bu çelişki giderilmeden, binanın 120 m2 olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulması, 2-Davacı idarenin ecrimisil talebi bulunduğu halde, ıslah dilekçesindeki talepleri kendisine açıklattırılmak suretiyle ne kadarının ecrimisil için istediği tespit edilerek, ecrimisil konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Zira işgal zararı, gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali nedeni ile malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden mal varlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalma en az kira, en çokta tam gelir yoksunluğu olarak değişebilir. Tazminatın amacı, elatma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır. Davalı taşınmazdan yol ve tretuvar olarak yararlandığına göre, davacının; davalının yararlandığı kadar bir zararının varlığının kabulü asıldır. Davalının kamu görevi nedeni ile gelir sağlaması gerekli olmayıp davacının zarara uğraması kafidir. Taşınmazın işgal öncesi nitelikleri gözetilerek belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekir. Davacının ayrıca bir zararı olduğunu ispat etmesi gerekmez. Yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda; idarenin (davalının) buradan gelir elde etmesi mümkün olmadığından ecrimisil hesabı yapılmamıştır....

        nin birlikte yaptırdıkları, Şerife'nin o tarihte ev hanımı olduğu, maddi ve manevi destek verdiği, taşınmazın edinilmiş mal niteliğinde olduğu, böylelikle dairenin mülkiyetinin Aziz ve Şerife’ye ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, müdahalenin meni ve ecrimisil istemine ilişkindir. Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Somut olaya gelince, husumet ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan Mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Davacı ...’in dava konusu taşınmazda malik olmadığı tapu kaydından anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece davacı ... yönünden aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesi doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...'un ... parsel sayılı taşınmazının 6/16 payını dava dışı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, adı geçenin de mirasbırakanın oğlu olan davalıya satış yoluyla devrettiğini, tüm işlemlerin bedelsiz, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, taşınmazın mirasbırakanın ölümünden itibaren davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini ve şimdilik 10.000 TL ecrimisil bedelinin tahisilini istemiştir. Davalı 15.04.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında; tapu iptal tescil isteği yönünden davayı kabul ettiğini, ecrimisil isteğinin ise reddi gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini bildirmiştir....

            Somut olayda, tarafların eldeki davanın açılma tarihi olan 08/10/2010 tarihi itibariyle boşanmış oldukları, taraflar arasında görülmekte olan katkı payı alacağı davasının dava tarihinde halen derdest olduğunu, davacının talebinin kendisine ait taşınmazın fuzuli olarak işgal edildiği iddiasıyla ecrimisil istemi olup tarafların aile konutuna ilişkin bir iddia yahut katkı payı isteminde de bulunulmadıkları gibi mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan bir talebin de bulunmadığı nazara alındığında, davanın fuzuli şagil nedeniyle ecrimisil davası olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sincan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ECRİMİSİL TALEBİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 995 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 414 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde 3.550 YTL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, murisleri tarafından sağlığında davalıların murisleri Nuri'ye, K... Köyü 2-3 ve 4 sıra nolu taşınmazların muvazaalı olarak mal kaçırmak amacıyla devredildiği, açılan davada tapuların iptaline karar verildiği, bu nedenle 5 yıllık ecrimisil bedeli toplamı 3.550 YTL.nin tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı tarafından davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece, intifadan men şartı oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasının görev yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                  Zira eldeki davada, ecrimisil talebi bulunduğundan istinaf incelemesi için dava dosyası dairemize gönderilmiş ise de; dairemize ilişkin işbölümünü düzenleyen kısmın 1. maddesinde açıkça dairemizin taşınmaz malalara ilişkin ecrimisil davalarında görevli olduğu belirtilmiştir. Eldeki davada ise, davacı taraf taşınır mal niteliğinde olan forklift nedeniyle ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalı ile ortaklık ilişkisi kurulduğunu belirtmiş olup istinaf dilekçesinde ise, davalı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu ve davaya konu taşınır hükmündeki forkliftin de adi ortaklığın malı olduğu, ancak adi ortaklığın sonlandırılmasına karar verildikten sonra, forkliftin kendisine teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğinden bahisle eldeki tazminat davası açılmıştır. Kaldı ki, davaya konu forkliftin mülkiyetinin tespitine ilişkin Kayseri 8....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Çekişme konusu davacılara ait 394 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın elattığı saptanmak suretiyle ecrimisil davasının kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu