Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin kamu borcu nedeniyle kamu borçlusu Vatan akaryakıt tarafından alacaklı bulunduğu 3. kişileri bildirmemesine ,vergi dairesince müvekkilinin nezdinde borçlunun bir alacağının olmamasına rağmen ,ihtimali bir alacak olabileceği zannıyla müvekkilinin sanki borçlu imişçesine ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinde belirtilen meblağın vergi dairesince belirlenmiş keyfi bir tutar olduğunu, ödeme emrinin tebliği tarihi itibariyle müvekkilinin kamu borçlusu nezdinde herhangi bir borcu söz konusu olmadığını, söz konusu kamu borçlusunun şirketinden müvekkilince yakıt alındığını, alınan yakıtların da karşılığının nakit yada kredi kartı yada çek ile ile anında ödendiğini, müvekkilinin araçlarına haksız olarak haciz konulduğunu, müvekkilinin aracını satamadığını, zarar ettiğini belirterek müvekkilinin Vatan Akaryakıt'a borçlu olmadığının tespiti ile alacağın %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan araç satın alması konusunda anlaştıklarını, alınacak aracın bedelini hemen ödemeyeceğinden, müvekkiline ait ticari otonun teminat olarak gösterildiğini, davalının başlattığı takibe istinaden çıkarılan ödeme emri üzerine borcu kabul ettiğini, ancak davalı ile aralarında araç satışı gerçekleşmediğini, buna rağmen icra takibinin devam ettiğini beyan ederek, müvekkilinin araç satışından borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının icra dosyasına verdiği 18.10.2001 tarihli beyanı ile borcu kabul ettiğini ve tüm itirazlarından feragat ettiğini belirterek,davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Kurumdan yaşlılık aylığı alan davacıya, şirkete ortaklığının süregeldiği gerekçesiyle davalı Kurumca sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkuk ettirilerek, ayrıca şirketin prim borçları nedeniyle hakkında ödeme emri gönderilmek suretiyle takip başlatıldığı ve aylıklarından kesinti yapılması sebebiyle anılan işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve kesintilerin iadesi istemi ile dava açıldığı, Mahkemece, şirketin 2008 yılı sonuna kadar faaliyette buluduğu gerekçesiyle sosyal güvenlik destekleme prim borcu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, şirket prim borcuna ilşkin ödeme emri yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

      İcra Müdürlüğünün 2019/10582 sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, taraflarına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, , ardından ikinci haciz ihbarnamesi ve akabinde de 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu haciz ihbarnameleri taraflarına usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu ihbarnamelerden müvekkili şirketin 20/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz tebligatlarla ilgili olarak şikayette bulunulduğunu, söz konusu ihbarname ekinde müvekkilinin borçlu olduğunun ispatina yarar hiçbir fatura senet, belge , evrak gönderilmediğini. müvekkili ile borçlu firma arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı gibi, borcu da bulunmadığını, müvekkilinin ihbarnamede belirtilen şekilde takip borçlusu yada borçlularına 329.659,29 TL tutarında bir borcu bulunmadığını belirterek müvekkili şirketin dava dışı takip borçlularına herhangi bir borcu olmadığının tespitine ve davalı aleyhinde haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle % 40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi...

        Davacı vekili; çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuda kayıtlı olduğunu, tarafların çekişmeli taşınmazları ekli krokide gösterildiği şekilde bölünmüş olarak kullandıklarını, buna karşın Yağlıdere Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği tarafından davalı adına zilyetlik tespiti yapıldığını ve davalıya ecrimisil tahakkuk ettirildiğini beyanla, çekişmeli taşınmazların krokide gösterilen kısımlarında davacının üstün zilyet olduğunun tespiti ile davalının bu kısımlara yönelik müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; eksik işilik bedelinin kuruma ödendiği konusunda, Kurumun bir kabulünün olmadığının Davalı Kurum vekili tarafından ifade edildiği, davacı şirketce bu bedelin ödeneceğine ilişkin 23.07.2009 tarihli taahhütname dışında bir belge sunulmadığından, dava konusu iş ile ilgili olarak, 1089128 dicil sayılı dosyada, takip tarihi itibariyle, 658,15 TL eksik bildirilen prim borcu ve 344,95 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 1.003,10 TL prim borcu olduğu rapor edilmişse de, Mahkemece anılan tutarın ödenip ödenmediği konusunda bir irdeleme yapılmaksızın, karar verilmiş olması hatalıdır. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu bononun sahte olduğunu, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını belirterek bu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu bononun davacı tarafından alınan borç nedeniyle düzenlenerek dava dışı ... A.Ş.’ye, ondan da müvekkiline verildiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, takibe konu bononun sahte olmadığı, davacı tarafından imzalandığı, davacının bu bonoyu ödediğini yada zorla alındığı konusunda delil sunamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            olması sebebiyle hakkaniyetli olmadığını, davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat yada ecrimisil talebi arasında seçim yapması gerektiğini, açıklanan nedenlerle kuruluşları aleyhine açılan bu davanın reddini, davanın kabulü halinde kamulaştırılacak olan alanın idareleri adına tesciline karar verilmesini savunmuştur....

            Spor Kulübü Derneğinden … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile 405.000,00 TL ecrimisil istenildiği; ecrimisil borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davacı dernek adına düzenlenen … tarih ve … takip no’lu ödeme emri ile tahsil edilmek istenildiği; bu ödeme emrine karşı ......

              Hüküm yerinde davacının bu talebi hakkında olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. HUMK’nun 388/3 maddesi gereğince hakim kararına iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti ile ... ihtilaflı konular hakkında toplanan delileri ve onların tartışmasını ve red yada üstün tutma sebeplerini ayrı ayrı yazmak ve gerekçelerini de göstermek zorundadır. Dava açılırken ödenen ecrimisil bedelinin bakiye borçtan tenzili istenildiğine göre davacının ikinci istemi olan bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu