Mahkemesi Davacı, 30/04/2008 tarihinden itibaren tarım ... prim borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni geretirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01/03/2002-30/04/2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının 30/04/2008 tarihinde terkin edildiğinin sonraki dönemler için Tarım ... sigortalısı olarak prim borcu olmadığının ve 03/08/2008 tarihinden itibaren 2925 sayılı yasaya tabi Tarım sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı mirasbırakanı... adına tespiti yapılan 42 ve 107 parsel sayılı taşınmazların daha sonra ikinci bir tapulama tutanağı düzenlemek sureti ile davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, mirasbırakanın açtığı 1998/183 Esas sayılı dava sonunda her iki taşınmazın da Hazine adına olan tapusunun iptaline karar verildiğini, bu nedenle tahakkuk ettirilen 14.547,97-TL ecrimisil yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 14.7.2014 tarihinde, icra tehdidi altında ödediğini ileri sürdüğü 38.146,33-TL nin İİK nun 72. maddesi kapsamında yasal faizi ile birlikte istirdatını talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda, davacının 1450 m2 toplam işgal alanı için dava konusu edilen 2002-2008 döneminde yıllar itibariyle belirlenen ecrimisil bedelini davalıya ödediği, 2009 yılında yapılan ölçümlerde 761 m2 alanın komşu parsel sınırları içinde kaldığının tespiti üzerine davalı belediyenin 22.01.2009 tarihli yazısı ile bundan böyle 689 m2 alan için ecrimisil bedeli tahakkuk ettirileceğini davacıya bildirdiği, komşu 17 parselin hakkında gaiplik kararı bulunan 8 maliki adına kayyımın da davacıdan 09.10.2008 tarihinde 2007-2008 yılları için 700,00 m2 alan bakımından haksız kullanım bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır....
in paydaş olmadığının tespiti halinde ise, dava konusu 311 parsel sayılı taşınmazı davacının muvafakatıyla kullandığı yönündeki savunmasına ilişkin olarak araştırma yapılması, davacının muvafakatıyla kullandığının belirlenmesi hâlinde dava açılmakla muvafakat geri alınmış olacağından elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, davalı ...'in 311 parsel sayılı taşınmazı kullandığı sabit olduğuna göre, ecrimisil talebine ilişkin olarak sadece 311 nolu parsel için belirlenen ecrimisilden sorumlu tutulması gerekirken davaya konu diğer taşınmazlar için belirlenen ecrimil tutarlarından sorumlu tutulmasıda isabetsizdir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
KARAR Davacı, mirasbırakanı ...adına tespiti yapılan 42 ve 107 parsel sayılı taşınmazların daha sonra ikinci bir tapulama tutanağı düzenlemek sureti ile davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, mirasbırakanın açtığı 1998/183 Esas sayılı dava sonunda her iki taşınmazın da Hazine adına olan tapusunun iptaline karar verildiğini, bu nedenle tahakkuk ettirilen 14.547,97 TL ecrimisil yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 14.07.2014 tarihinde, icra tehdidi altında ödediğini ileri sürdüğü 38.146,33 TL'nin İİK'nin 72. maddesi kapsamında yasal faizi ile birlikte istirdatını talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil talep edilemeyeceği ve fuzuli şagil olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Defterdarlığının kayyım olarak atandığını, kayyım komisyonunca 85.540,00 TL ecrimisil belirlendiğini, ancak kendisinin işgalci olmayıp kira ilişkisine istinaden taşınmazı kullandığını, kayyımlık kararına da itiraz edildiğini ileri sürerek borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yargılama aşamasında kayyımlık kararının kaldırıldığı, davacı ile malik arasında kira sözleşmesi yapıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, ecrimisil ihbarnamesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının, davalı belediyeye borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, "Taraflar arasında kira sözleşmesinin sona erdiği, bu durumda uyuşmazlığın, ecrimisil alacağından kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Şöyle ki; Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın el atma sonucu büyük kısmının kanaldan sızan su nedeniyle çamurla kaplandığı anlaşılmış olup, çamurla kaplanmasının kalıcı nitelikte olup olmadığı tespit edilerek, zararın kalıcı olmadığının tespiti halinde zarar bedeli, kalıcı olması nedeniyle tarımsal faaliyetin mümkün olmadığının anlaşılması halinde ise kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ve bozma gereğinin yerine getirilmesi için ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir inceleme yapılmaksızın bozmaya uyulduğu halde, bozma öncesi alınan rapora göre eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı 9.2.2010 gün ve 2110371 sayılı Kurum işleminin Yasa'ya aykırı olması nedeniyle durdurulan yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin ve yersiz sağlık harcaması ve aylık ödemesi nedeniyle Kuruma toplam 10.410,96 TL borcu bulunmadığının tespitini istemiş olup Kurumun yargılama aşamasında davacının sigortalılık süresini yeniden düzenlemesi nedeniyle mahkemece davacının tarım ... sigortalısı olduğuna yönelik istemin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve yaşlılık aylığı isteminin ise Kuruma başvurması halinde Kurumca değerlendirilmesine karar verilmiş ise de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/son maddesine aykırı biçimde davacının durdurulan yaşlılık aylığının ödenmesine devam edilmesi ve davacının yersiz sağlık harcaması ve aylık ödemesi nedeniyle Kuruma borcu bulunmadığına dair istemleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....