WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Tarım ve Orman Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

    bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle...

      Ancak; 1) Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 2) Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi...

        Ancak; 1)Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 2)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C ve C1 harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi...

          lı olduğunun ve prim borcu bulunmadığının tespitiyle aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Dava,davacının 01/12/2004-30/09/2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu ... sigortalısı olmadığının ve prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

            ten, ayrıca geriye doğru 5 yıl için 30.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalı ...'den davadan itibaren yasal faiziyle tahsilini, davalı ... ve ...'nin de taşınmaza müdahalelerinin men'ini talep etmiştir. Davalı ..., ... ve ..., davacıların murusinin sözkonusu taşınmazın maliki olmadığını, ancak zilyetlik hakkı sahibi olabileceklerini, davacılara murislerinin bir borcu da olmadığını, 2003 yılında da murisin vefat ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir. Davalı ... ve ... ise cevaplarında; davacının tapu tahsis belgesinin tapu niteliğinde bir belge olmadığını, bu nedenle de işbu davayı açma hakkı bulunmadığını, davacılarla aralarında bir sözleşme de düzenlenmediğini, kendilerinin yükleniciden taşınmaz satış vaadiyle 02.03.2000 tarihinde taşınmaz satın aldıklarını ve ecrimisil talebinin haksız olduğunu, sözleşmenin de üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir....

              Sıfat bir maddi hukuk ilişkisinden tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Dava konusu hak üzerinde kim yada kimler hak sahibi ise davayı bu kişi yada kişilerce açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı yada davacı sıfatına haiz olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığı tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Bu bağlamda sıfatın niteliği defi değil, itiraz mahiyetiyle taraflarca ileri sürülme ve dava aşamasına bakılmaksızın mahkemece resen değerlendirilir....

              , 29.04.2021 tarih, 757525 sayılı ecrimisil ihbarnamesinden kaynaklı olarak davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla müvekkile kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....

              ı bulmuş ve getirmişler yani onu da dolandırmışlardır.’’ şeklindeki beyanı karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından: a) Dosyada mevcut olmayan suça konu 2012 takvim yılına ait fatura asıllarının temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanığın ve tanık ...’nin beyanında isimleri geçen ..., ... , ... ve ... 'nun açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, b) ... , ... , ... ve ...'...

                Dava, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili için müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, müvekkilinin, ortak kullanımdan dolayı davalıya borcu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı borçlunun haciz tutanağında borcu tüm ferileri ile kabul ettiği, taahhüdün kanuni şartlara uygun geçerli bir taahhüt olduğu, borçlunun borcu geçerli taahhüt ile kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu