WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirir herhangi bir durumun ispatlanmadığı anlaşıldığından davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine; dava konusu edilen evde tarafların 5 yıl kadar birlikte yaşadıkları, davacı erkek eşin boşanma davası açılmadan önce annesinin evine yerleştiği, ikametini değiştirdiği ve bu haliyle konutun aile konutu olmaktan çıktığı, tarafların boşanma davası açılmadan önceki iki yıl ayrı yaşadıkları, dava konusu evin davalı kadının ailesinin katkıları ile satın alındığının tanık anlatımları ile sabit olduğu, davacının aile konutu şerhi konulması talebinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının aile konutu şerhi konulması davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Askıda hükümsüzlük yaptırımının soncu olarak; işlemde bir geçersizlik sebebi bulunmakla beraber, bu sebebin işlemi geçersiz hale getirip getirmeyeceği, geçirsizliğe dayanabilecek kimsenin (TMK.194.madde uygulamasında bu kimse, işlemde açık rızası alınması gerekli olan eştir) iradesine bağlı olup,işlemi bozma yönünde bir irade bildirmezse, işlem geçerli kalmaya devam edecek, gerektiğinde rızası alınmayan eşin icazetiyle işlem başından itibaren tam bir geçerli işlem haline gelebilecek, hakim tarafından da hükümsüzlüğü re'sen dikkate alınamayacaktır. Aile konutuyla ilgili tasarruf işleminde diğer eşin açık rızasının bulunmaması, işlem yapan eş bakımından “tasarruf yetkisi eksikliği” yaratır....

      Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

        Askıda hükümsüzlük yaptırımının soncu olarak; işlemde bir geçersizlik sebebi bulunmakla beraber, bu sebebin işlemi geçersiz hale getirip getirmeyeceği, geçirsizliğe dayanabilecek kimsenin (TMK.194.madde uygulamasında bu kimse, işlemde açık rızası alınması gerekli olan eştir) iradesine bağlı olup,işlemi bozma yönünde bir irade bildirmezse, işlem geçerli kalmaya devam edecek, gerektiğinde rızası alınmayan eşin icazetiyle işlem başından itibaren tam bir geçerli işlem haline gelebilecek, hakim tarafından da hükümsüzlüğü re'sen dikkate alınamayacaktır. Aile konutuyla ilgili tasarruf işleminde diğer eşin açık rızasının bulunmaması, işlem yapan eş bakımından “tasarruf yetkisi eksikliği” yaratır....

          Askıda hükümsüzlük yaptırımının sonucu olarak; işlemde bir geçersizlik sebebi bulunmakla beraber, bu sebebin işlemi geçersiz hale getirip getirmeyeceği, geçersizliğe dayanabilecek kimsenin (TMK.194.madde uygulamasında bu kimse, işlemde açık rızası alınması gerekli olan eştir) iradesine bağlı olup,işlemi bozma yönünde bir irade bildirmezse, işlem geçerli kalmaya devam edecek, gerektiğinde rızası alınmayan eşin icazetiyle işlem başından itibaren tam bir geçerli işlem haline gelebilecek, hakim tarafından da hükümsüzlüğü re'sen dikkate alınamayacaktır. Aile konutuyla ilgili tasarruf işleminde diğer eşin açık rızasının bulunmaması, işlem yapan eş bakımından “tasarruf yetkisi eksikliği” yaratır....

            Askıda hükümsüzlük yaptırımının sonucu olarak; işlemde bir geçersizlik sebebi bulunmakla beraber, bu sebebin işlemi geçersiz hale getirip getirmeyeceği, geçersizliğe dayanabilecek kimsenin (TMK.194.madde uygulamasında bu kimse, işlemde açık rızası alınması gerekli olan eştir) iradesine bağlı olup,işlemi bozma yönünde bir irade bildirmezse, işlem geçerli kalmaya devam edecek, gerektiğinde rızası alınmayan eşin icazetiyle işlem başından itibaren tam bir geçerli işlem haline gelebilecek, hakim tarafından da hükümsüzlüğü re'sen dikkate alınamayacaktır. Aile konutuyla ilgili tasarruf işleminde diğer eşin açık rızasının bulunmaması, işlem yapan eş bakımından “tasarruf yetkisi eksikliği” yaratır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tazminat ve nafaka miktarları ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan ve kabulüne karar verilen boşanma davasında, davalı koca yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

                İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Aydın 2.Aile Mahkemesi'nin 2018/647 Esas - 2019/477 Karar sayılı 16.07.2018 tarihli kararı ile; davacının tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddine karar verilmiştir....

                Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları, ziynet alacağı, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının reddine, kadın eşin ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin ziynet eşyalarının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, tarafların istinaf başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....

                  Ancak,eşin aile konutuyla ilgili tasarruf işlemi,açık rızası alınmayan eş bakımından “yolsuz tescil” niteliğinde olacağından;daha sonra eşle işleme girişen kimseden ayni hak iktisap eden kimse olursa,bu kişi TMK.1023.maddesindeki iyiniyet karinesinden yararlanabilecektir....

                    UYAP Entegrasyonu