WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 23.09.2021 (Per.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2015 (Salı)...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında davalı, davayı kabul etmiş ise de, HMK'nın 308/2 maddesi gereğince kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı, TMK'nın 186/3 maddesi gereğince eşlerin birlik giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarının düzenlendiği, giderlere katılma yükümlülüğü yerine getirilmez ise alınacak özel önlemler arasında TMK'nın 199 maddesinde tasarruf yetkisinin sınırlanması olduğu, buradaki taktir hakkı tamamen hakime ait olup her davanın özelliğini göz önünde bulundurarak ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde davalıdan kaynaklı bir davranış ispatlandığında hakim ancak yeterli miktarda tasarruf yetkisini sınırlandırılmasına karar verebileceği, bu durumun tarafların iradelerine bağlı olmadığı, hal böyle olunca İlk Derece...

      Haczin temel amaçlarından biri borçlunun mal üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasıdır. Taşınır malların ne şekilde haczedileceği İcra ve İflâs Kanunu'nun 88 inci maddesinde açıklanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasına göre taşınır malların haczi halinde münasip bir yerde muhafazası ya da yediemin sıfatıyla borçluya ya da üçüncü bir kişiye teslimi gerekir. Somut olayda bedeli paylaşıma konu trafo üzerine haciz konulduğuna dair tutanak tutulmuş ise de, borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması noktasında bir muhafaza tedbiri alınmamıştır. Bu durumda şikâyetçinin alacaklı olduğu takip dosyasından, bedeli paylaşıma konu trafo üzerine usulüne uygun biçimde konulmuş bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden sıra cetveline itirazı da dinlenemez. Açıklanan durum karşısında şikâyetin reddine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        Mahallesi 150 ada 2 parsel nolu arsa üzerinde bulunan tasarruf yetkisinin kısıtlanması yönündeki kararın ve kısıtlamanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) 2020/1196 Esas, 2012/478 Karar sayılı ilamında ... İli ... İlçesi, ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından tedbir nafakalarının miktarı, erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti ve erkeğin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/711 ESAS 2021/63 KARAR DAVA KONUSU : Eşin Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik sırasında edinilmiş mallar üzerideki tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebiyle açılmış menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkememizce 25/11/2020 günlü tensip zaptı düzenlenerek, taraflarca bildirilen deliller toplanarak dava dosyası arasına alınmıştır. Tensip zaptının 16 numaralı ara kararına istinaden, Gaziantep İli/Şahinbey İlçesi, ..... - Pafta ..... Ada .....de kayıtlı taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek resmi senedi ve taşınmazın tapu kayıtları istenilmek üzere Şahinbey Tapu Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak gelen cevabi yazı ekleri dava dosyasına eklenmiştir. Bu belgelerden davacının adına kayıtlı ve tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde..... ve ..... yevmiye numarası ile dava dışı ..... Taahhüt San.ve Tic.A.Ş'nin borçlarının teminatı olarak banka banka lehine 5.000.000-TL limitli ipotek konulduğu görülmektedir....

              Bu anlamda malik eşin dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra ölmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan, tasarruf işlemi sırasında evlilik birliğinin varlığı ve malik olmayan eşin tasarruf işlemine açık rızasının bulunup bulunmadığıdır. Açıklanan sebeplerle mahkemece tarafların gösterdiği deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucu uyarınca esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, malik eşin dava açılmadan önce vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, taşınmazın aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı, davacının korunan bir yararının kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38....

                Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Evlilik, sadece boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer. Aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen koruma malik eş sağ iken başlayıp (TMK m. 194), malik eşin ölümünden sonra (TMK m. 240,652) da devam eder. Geçerli bir işlemin olmadığının kabul edildiği hallerde, malik olan eşin ölümünün bu işleme hukukilik kazandırması düşünülemez. Malik olmayan eşin bu davayı açmaktaki hukuki yararının malik eşin ölümünden sonra da devam etmekte olduğu açık olduğundan evlilik ölümle sona erdiğinden bahisle davanın konusuz kaldığını söylemek de mümkün değildir (YHGK esas 2017/2-2906, karar 2017/1723, tarih 13.12.2017)....

                  UYAP Entegrasyonu