WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Mallarının Korunması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 23.05.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 199. maddesine dayanılarak açılan tasarruf yetkisinin kısıtlanması, aile mallarının korunması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

    yetkisinin kısıtlanması şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 19.03.2007 (Pzt....

        Bilindiği üzere, medeni usul hukukunda hakim olan tasarruf ilkesi gereğince tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra tasarruf yetkisi devam eder. Bunun sonucu olarak, taraflar kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada davalarından feragat edebilirler. Feragatin hüküm ve sonuç doğurması için karşı tarafın muvafakati veya hakimin izni gerekmez. Ancak, feragat beyanının hüküm ve sonuç doğurabilmesi için hukuki varlığını sürdüren bir davanın mevcut olması gerekir. Boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce taraflardan birinin ölmesi halinde, evlilik birliği ölüm ile sona ereceğinden, boşanma davası konusuz kalır ve bunun sonucu olarak davacı eşin ölüm tarihinden sonraki “boşanmadan feragat beyanı” hukuki bir sonuç doğurmaz. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesi uyarınca, boşanma davası devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen eşin mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devam etme hakları bulunmaktadır....

          Örneğin şerh konulan taşınmaz kayıt maliki eşin borçları sebebiyle cebri icra ile satılabilir. Bu sebeple taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesi için diğer ortakların oybirliği gerekmez. Diğer eşin taşınmazdaki hissesine aile konutu şerhi konulması da diğer ortakların taşınmazla ilgili bu ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullanmasına engel olmaz. Aile konutu şerhi konulmasındaki amaç, taşınmaz adına kayıtlı eşin aile konutuyla ilgili tasarruf hakkını sınırlandırmaktır. Somut olayda davalı eşin hissesi üzerindeki tasarruf hakkının sınırlandırılmasında davacı eşin hukuki yararı vardır ve bu hisse üzerine aile konutu şerhi konulmasına kanunen bir engel yoktur. Bu sebeple davalı eşin hissesi üzerine “aile konutu şerhi konulması” gerekirken hatalı değenlendirme sonucunda talebin tümünün reddi doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

            Aile Mahkemesinin 2007/107 Esas, 2008/446 Karar sayılı ilamı ile, aylık 750 TL tedbir nafakası ile İzmir ili, Bornova ve Bayraklı ilçelerindeki taşınmazları üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verildiğini, davalının harici olarak tapu kaydına aile konutu şerhi işlettiğini, müvekkilinin çalışmadığını, geçimini emekli maaşından sağladığını, davalının ise ekonomik durumunun iyi olduğunu, vefat eden babasından mal varlığı edindiğini belirterek, tarafların TMK 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı lehine mahkemece hükmedilen tedbir nafakası ile müvekkili aleyhine verilen tasarruf yetkisinin kısıtlanması kararlarının kaldırılmasına, davalının talebi ile işlenen aile konutu şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Ancak,eşin aile konutuyla ilgili tasarruf işlemi,açık rızası alınmayan eş bakımından “yolsuz tescil” niteliğinde olacağından;daha sonra eşle işleme girişen kimseden ayni hak iktisap eden kimse olursa,bu kişi TMK.1023.maddesindeki iyiniyet karinesinden yararlanabilecektir....

              Dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının talebinin Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, duruşma yapılmadan davanın esası hakkında karar verilmiş ise de, dava, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden değildir. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır (HMK m. 137/1). Açıklanan, nedenlerle davalıya dava dilekçesi tebliğ edildikten ve dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilerek ilgililerin duruşmaya davet edilmeleri ve tarafların delillerinin de toplanması, tüm delillerin hep birlikte değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem yapılması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde duruşma açmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                O halde mahkemece yapılacak iş, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili değerleri, taşınmazların ada, parsel numaralarını ve bulundukları yerleri davacıya açıklattırmak bu suretle Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde diğer eşin rızasıyla yapılacak tasarruflarla ilgili mal varlığı değerlerini belirlemek ve bunları infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, kararda ve hüküm fıkrasında göstermek, davalı eşin taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldınrsa, bu taşınmazlarda ada parsel numaralarını ayrı ayrı göstererek kendiliğinden tapu kütüğüne, şerhine karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde ve birlikte tasarruf koşuluna bağlı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                  (TMK. md. 199) Mahkemece ... ile 5 nolu dairenin Türk Medeni Kanununun 199/1. maddesi uyarınca irtifak hakkının kısıtlanarak davacı eşin rızası ile davacı eşin tasarruf etmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu