"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık Sanığın ... il merkezinde diş hekimliği tabelası bulunan muayenehanesinin olduğu, diş hekimi ünvanını ihtiva eden kart bastırdığı, 10 yıldır ruhsatsız ve diplomasız diş hekimliği yaptığı, suç tarihinde de müştekinin sanığın iş yerine ait tabelayı görerek sanığın iş yerine geldiği, sanığın müştekinin dişlerini muayene edip 12 adet protez takması gerektiğini belirterek ölçü ve 300 TL parasını almak suretiyle gerçekleştirdiği fiilinin 1912 sayılı Tababet Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un ek 7/2 maddesi delaletiyle 41. maddesine temas ettiği, zira anılan Kanun'un 41. maddesinde ''Kişisel çıkar amacı olmasa bile diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin herhangi bir muayene veya müdahale yapan diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili iş yeri açanların meslek icraları durdurulur, bu kimseler hakkında 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 1000 güne kadar adli para cezasına...
çekimine ya da diş çekimi yapılması gerektiğine yönelik herhangi bir kayda rastlanmadığını, kaldı ki, ortodonti diş tedavisi açısından normal ve olağan olan dişlerin tedavinin yapılacağı merkezde çekilmesi gerektiğini, yani davacı çocuk T3 için diş çekimi gerekli görüldüğünü ve davalı doktor tarafından bu şekilde karar verilmiş olsa idi çekimin de aynı diş merkezinde yapılması gerektiğini, dolayısıyla, davacı Sena'nın asli diş çekiminin gereksiz yere yapıldığına ilişkin iddiaları kabul etmediklerini ve bu iddialara dayanılarak asli diş çekiminin gereksiz yere yapıldığını, bu nedenle ileri de bu asli dişlerin yerine imlant yapılmak zorunda kalınacağı gerekçesiyle implant tedavi giderleri olarak talep edilen 6.000,00- TL maddi tazminat talebinin reddini talep ettiklerini, davacıların durumu müvekkili şirkete bildirdikleri tarihte davalı doktor işten ayrılmış olduğu için, davacılara eğer isterlerse yardımcı olunabileceği ve tedavilerine ayrı diş merkezinde devam edebilecekleri bildirildiğini...
tedaviye başladıklarını, tedaviden sonra davacının yapılan rutin kontrollerinde kendi üzerine düşen, protez yapım sonrası bakımı yapmadığını gözlemlediğini, davacının da bu konuda özensiz davrandığını kabul ettiğini, dişlerini fırçalamadığını, aşırı sigara kullandığını, davacının 1,5-2 yıl sonra muayeneye geldiğini, muayene sonucunda davacının sabit proteze gerekli özeni göstermediğini, buna bağlı olarak protez etrafındaki diş etlerinde diş taşı oluştuğunu, diş taşına bağlı olarak diş etlerinin çekildiğini, diş eti çekilmesine bağlı olarak dişi tutan çene kemiğinde kayıp (erime) olduğunu, bunlara bağlı olarak da protezinin sallandığını, davacıdan hiç bir ücret talep etmeden artık kullanılamayacak hale gelen sabit protezi söküp attığını, hiç bir ek ücret almadan tam protez yaptığını, yapmış olduğu tüm bilgilendirmelere rağmen davacının yapması gerekenleri yapmamaya devam ettiğini,davacıyı maddi ve manevi olarak mağdur etmediğini, aksine maddi anlamda yardım ettiğini, davacının ise, kendisinin...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre; katılanın 2013 yılının Ocak ayında diş hekimi olan sanığa diş ağrısı şikayetiyle başvurduğu, sanık tarafından tedaviye başlandığı, yapılan tedavilere rağmen ağrıların geçmemesi üzerine, katılanın başka bir diş hekimine başvurduğu, bu diş hekimin yapılan uygulamaların hatalı olduğunu beyan etmesi üzerine katılanın sanıktan şikayetçi olduğu olayda, bozma ilamından sonra alınan 26.09.2019 tarihli raporunda; '' 36 ile 37 numaralı dişlerin ağız içinde olmadığı tespit edildiği, ağız içinde mevcut olmayan, diş çekimi yapılarak tedavi edilen bu dişlerin günümüzde klinik ve radyoloji muayenesi yapılamayacağından, geçmişe ait radyografi kayıtları da bulunmadığından kusur durumu tespitinin yapılamayacağı...
Gerçekleştirilen diş tedavisinin; tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı teknik bir konu olduğundan, konunun uzmanı diş hekimlerinden oluşturulacak bir kuruldan rapor alınması, davanın rapor sonucuna göre değerlendirilmesi gerekir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan raporda ise, uyuşmazlığın esası hakkında değerlendirme yapmaya imkân verecek bilgiler ve açıklamalar yer almamaktadır. Zira, raporu düzenleyen kurulda (3. İhtisas Kurulundan çağrılan) bir diş hekimi yer aldığı gibi, bu hekimin davacının muayenesi sırasında hazır bulunup bulunmadığı da rapor içeriğinden anlaşılamamaktadır. Öte yandan, çağrılan diş hekimi dışında görüş bildiren diğer hekimler, diş dışındaki çeşitli dalların uzmanıdır. Buna göre, mahkemece; tamamı diş hekimlerinden oluşturulacak bilirkişi kurulundan, davanın çözümüne yardımcı olacak açıklamaları içerir rapor alınmadan, yazılı şekilde karar oluşturulması doğru görülmemiştir....
Somut olayda, davanın, davacının, davalıya diş tedavisi yaptığı, ancak ücretinin ödenmediği iddiasıyla ücretin tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 71. maddesinde “Tabipler, diş tabipleri, dişçiler ve ebeler hastalar arasında ücreti müdavattan dolayı vaki olacak ihtilafın mercii, bu ihtilafa mevzu teşkil eden meblağ miktarı ne olursa olsun Sulh Mahkemeleridir” hükmü getirilmiştir. Uyuşmazlık, diş doktoru ile hasta arasındaki diş tedavi ücretinden kaynaklandığına göre, 1219 sayılı Kanun 71. maddesi kapsamına giren uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, .... yaşlılık aylığı almakta olan davacının diş tedavisi yaptırmak için 31.05.2006 tarihinde Malatya Devlet Hastanesine başvurması üzerine, protez tedavisi yapılması gerektiği ve 90 gün içinde diş tedavisinin yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle resmi sağlık kurumu tarafınden serbest diş hekimine sevk edildiği ve 13.06.2006 tarihli serbest meslek makbuzu ile de protez tedavi giderini serbest diş hekimine ödediği, serbest diş hekimine ödenen giderin Kurum tarafından karşılanması için başvurulması üzerine ise, 22.11.2006 tarihinde 324 TL' lik kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesi; “...Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır...” hükmünü...
Somut olayda, ....yaşlılık aylığı almakta olan davacının diş tedavisi yaptırmak için 13.07.2006 tarihinde .......
Dosya kapsamından; davacının diş tedavisi amacıyla davalı hastanenin diş polikliniğine başvurduğu, davalı hastanede bulunan diş hekimi tarafından davacıya öncelikle dolgu tedavisi uygulandığı, davacının ağrısının geçmemesi üzerine davacıya ayrıca kanal tedavisi uygulandığı ve tedavi öncesinde davacının iltihabın kurutulması amacıyla antibiyotik kullandığı, kanal tedavisinden sonra da davacının ağrısının geçmemesi üzerine davacının yeniden antibiyotik kullandığı ve rahatsızlığın devam etmesi üzerine davacının başka bir diş hekimine muayene olduğu ve sonrasında çekilen panoramik filmin incelenmesinde davacının kanal tedavisi uygulanan dişi içerisinde dolgu altında kanal aleti ucunun kaldığının tespit edildiği ve bu sebeple dişteki ağrının dinmeyeceğinin anlaşılması üzerine dişin başka bir diş hekimi tarafından çekildiği, bu hususlarda ihtilaf olmadığı anlaşılmaktadır....
fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar....