Müdahil olarak davaya katılanlar ise, taşınmazdaki dava konusu payı tapu maliklerinin mirasçılarından satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp, payın devredilmemesi üzerine, tapuya şerh edilen İstanbul 1.Asliye Hukuk Hakimliği’nin 1976/370-508 sayılı kararı ile hükmen tesciline karar verildiğini, fakat tapuda işlem yapılamadığını, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı ...’nin azlettiği vekil tarafından yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu, hukuki sonuç doğuracak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Tam ehliyetli (sezgin,ergin ve kısıtlı bulunmayan) kişiler taşınmaz satış vaadi sözleşmesini tek başlarına yapabileceği gibi temsilci veya vekil aracılığı ile de yapabilirler....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/91 ESAS - 2020/435 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davalılardan T8 T5 Nihal Güçlü ve T6 murisi olan Bahaettin Güçlü'nün Gaziosmanpaşa 1.Noterliğinin 03.12.2004 tarihli 46828 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Bolluca Mahallesi’nde bulunan 288 ada, 2 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin tamamını 300.000.000,00- TL bedel karşılığında davacı müvekkiline sattığını ve satış bedellerini nakden ve peşinen aldığını, adı geçen parselin tapu kütüğne, satış vaadi sözleşmesi şerhi işlendiğini, davalı T3 söz konusu şerh mevcut iken bir kısım davalıların hisselerini satın almış olduğundan iyi niyetli olmadığını, bu nedenle adına kayıtlı olan hisseninde tapusunun iptali ile davacı müvekkil adına tescili gerektiğini,...
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz üzerindeki orman şerhi nedeniyle taşınmazın satış vaadi sözleşmesine konu olamayacağını ve İmar Kanunu'nun 18/son maddesi gereğince satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, satış vaadi sözleşmesinin bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin gönderdiği ihtarnameye rağmen davacının müdahalesine son vermediğini, davaya konu edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaad borçlusu taşınmaz maliki olmadığından fiilen ve ayrıca kanuna aykırı bir sözleşme akdedilmiş olması nedeniyle hukuken de ifa imkânsızlığının bulunduğunu belirterek doğru olmayan kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Noterliğinin 19/04/2021 tarih ve 03510 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile davacı T1 tarafından D Blok 12 numaralı bağımsız bölümün dava dışı Turan İpek'e satılmasının vadedildiği, taşınmaz üzerindeki şerhi satış vaadi tarihinden itibaren 10 gün içerisinde KKİS'den kaldırmadığı takdirde satıcı tarafından 20.000,00- TL şartı, cezayı ve masrafları ödeyeceğinin belirtildiği, davacının şerhi kaldıramaması üzerine dava dışı Turan İpek tarafından davacı aleyhine Kayseri 4. Noterliğinin 25/05/2021 tarih ve 04132 yevmiye sayılı ihtarı keşide edilerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi cihetine gidildiği ve 20.000,00 TL'lik şartı cezanın talep edildiği görülmüştür. Davacı taraf dava dilekçesi ekinde 06/09/2021 tarihli Vakıfbank dekontu ile satış vaadi sözleşmesine konu cezai şart ve masraflar ve ihtarname bedeli açıklamasıyla dava dışı Turan İpek'e 20.203,00 TL eft yapmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyası ile davalı T3 aleyhine taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili ile birlikte satış vaadine konu taşınmaz tapu kaydına işlenen haciz şerhinin kaldırılması talepli dava açtıklarını, mahkemece görülen davada tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi ve kurumlar hakkında yeni dava açarak iş bu davaları ile birleştirilmesi için kendilerine süre verildiğini belirterek bu dosya ile Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve dava dosyalarında verilen birleştirme kararı sonrasında davalara Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 (yeni 2019/12) esas sayılı dosyasında devam edilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile; Malatya 3....
Noterliğinin 24.09.2010 gün 35423 yevmiye No'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, 30.09.2010 tarihinde şerh edildiğinin Tapu Kanunun 26. maddesi şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmez ise iş bu şerh tapu sicil müdürlüğü tarafından re'sen terkin olunan hükmün içerdiğini belirterek taşınmaz malike veya mirasçılarının davacıdan habersiz olarak talepte bulunmaları sonucu şerhlerin terkin ettirilebileceğini belirterek bu şerhlerinin devamına veya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın zamanaşımına uğradığını, hukuki yararın olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince ''TMK'nın 1009/1. maddesinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların tapu kütüğüne şerh edileceğinin hüküm altına alındığı, dava konusu taşınmazların satış vaadine yönelik sözleşmenin ... 16....
Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...
Noterliğinde tanzim ettikleri satış vaadi sözleşmelerinin takdiren tapu kütüğüne (geçici) tescil ve şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
Gerçekten 2644 sayılı Tapu Kanunun 26/5. maddesinde sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz ise gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından resen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır. Somut olayda satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 08.08.1991 tarihinden itibaren 5 yıl geçtiği halde satış işlemi yapılmadığında tarafların bir uyuşmazlığı yoktur. Ancak Tapu Kanunun 26/5 maddesinin Tapu Sicil Tüzüğünün 69/4 maddesi karşısında terkin işleminin Tapu Müdürlüğü veya memurlarınca resen yapılacağı veya şerhin kendiliğinden hükümsüz kalacağı şeklinde anlamamak, terkin işleminin ancak 5 yıllık sürenin geçmesi ve taşınmaz maliklerinin bu sürenin geçtiğini belirterek terkin talep etmeleri üzerine yapılacağı şeklinde kabul etmek gerekir....
Davalı Hazine vekili, davanın kayıt malikine yöneltilmesi gerektiğini savunmuş, davaya dahil edilen taşınmaz kayıt malikleri ... ile yaptıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshettiklerini yüklenicinin kişisel hak kazanmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü dahili davalılar ile Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerhi isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi satış vaadi sözleşmelerinin Tapu Kanununun 26/5 maddesi, Noterlik Kanununun 44/B maddesi uyarınca noterler tarafından düzenlenmeleri koşuluyla tapu kaydına şerhi mümkündür. Ayrıca Türk Medeni Kanununun 1009. maddesinde tapu kaydına şerh edilecek kişisel haklar arasında satış vaadi sözleşmesi de gösterilmiştir....