Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davalı arsa maliki T7 ile müteahhit Kadim Yapı-Betacons-Düzey İnşaat Adi Ortaklığı arasında düzenleme taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacı ile davalı Kadim Yapı-Betacons Adi Ortaklığı arasında dava konusu bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davanın niteliği, sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Ancak dava ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkin terditli dava olup davacının ilk talebi uyuşmazlığın aynına ilişkindir....

Noterliği'ne gidilerek 16811 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme bedeli olan 70.000,00 TL'nin de davalılara ödendiğini, anılan satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinin akabinde, satış vaadine konu alacağın vekil eden adına tapuya şerhi, devir ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için veraset ilamlarının çıkartılması gibi gerekli tüm işlemlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, ardından satış vaadi alacağının şerhi ve tapu işlemleri için Beyoğlu Tapu Müdürlüğü'ne gidildiğinde bu defa taşınmazın tapu kaydı üzerinde Beyoğlu 9....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Tapu Kanunu'nun 26. maddesi ve TMK'nun 1009. maddesi uyarınca kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanır. Tapu Kanunu'nun 26. maddesine göre bu hak 5 yıl süreyle 3.kişilere bu kapsamda şerh sonrası haciz koyan alacaklılara karşı ileri sürülebilir. Tapu Kanunu'nun ve Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükmü uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz....

oğlu T3 Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 526 ada 41 parselde muris ve muris evvellerinden kendisine intikal etmiş ve edecek hisselerin tamamını, eski TL ile 5.000.000 Tl bedelle davacı müvekkil T1 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bedeli nakten ve peşinen alındığını, Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ekte sunulduğunu, davalı T3 'ın aynı gün Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4535 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde satış vekaletnamesi ile müvekkilin eşi Fikret Önasya’ya, satmayı vaat ettiği hissesinin satışını gerçekleştirebilmek ve öncesinde intikal işlemlerini yapabilmek için intikal ve satış vekaleti verdiğini, satış vekaletnamesinin ekte sunulduğunu, söz konusu satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkulün tapu kaydına işletildiğini, tapu kaydına şatış vaadi şerhi düşüldüğünü, bu tarihten hemen sonra...

Kişiye devri halinde müvekkilinin yaşayacağı mağduriyetin daha da büyük olacağını, müvekkili şirketin, inşaat alanında bulunan satış ofisine giderek ve satış yetkilisi kişilerle görüşerek dava konusu bağımsız bölümü iyi niyetli olarak ve tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, tapuda malik olarak kayıtlı olan kişinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı devretmeyi vaat etmesi halinde tapuya sözleşme şerhinin mümkün olduğunu, somut olayda ise yüklenici------------arsa sahibi ---- arasındaki --------------doğan yetkisini kullanarak müvekkili ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar taraflardan birinin talebi üzerine sözleşmenin şerhi mümkün ise de, somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı ile tapu maliki firmanın aynı olmamaları nedeni ile sözleşmenin tapuya şerh ve tesciline karar verilmesini, yargılama neticeleninceye kadar yine aynı nedenlerle herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına bağımsız bölümün tapu sicili üzerine "Davalıdır" şerhi işlenmesine...

    Tarafların satış vaadi sözleşmesini iradi olarak feshetmeleri mümkündür. Fesih halinde, fesihname müdürlüğe ibraz edilirse, satış vaadi sözleşmesi şerhi terkin edilir. Satış vaadi sözleşmesinin mahkeme kararıyla feshi halinde de aynı uygulama yapılır. Çünkü her iki durumda da şerhin dayanağı olan hak ortadan kalkmış olur. Ancak sözleşmenin tek taraflı olarak feshi durumunda müdürlükçe terkin istemi yerine getirilemez. Satış vaadi sözleşmesinin beş seneden fazla bir müddet için şerhi mümkün değildir (Tapu K. m.26). Sözleşmede böyle bir kayıt olsa bile beş yıllık sürenin dolmasının ardından malik, şerhin terkinini müdürlükten isteyebilir. Görülüyor ki, satış vaadi sözleşmesinin terkininin gerektiği hallerde, tapu müdürü veya memuru bu işlemi kendiliğinden değil, aleyhine tapuda şerh bulunan malikin istemesi üzerine kaldırabilir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükmü gereğince, noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin, taraflardan birinin isteği üzerine tapu sicil müdürlüğünce gayrimenkulün siciline şerh edilebileceğini, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin taraflarca noterde düzenleme şeklinde yapıldığını ve tapuya şerh edilmekte olduğunu, satış işlemi neticesinde tescil işlemi yapılmakta olduğunu, dolayısıyla henüz tescil işleminin yapılmamış olmasının sadece satış vaadi sözleşmesinin haciz işlemlerine engel olmayacağını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, "Mahkememizce yapılan yazışma sonucu Mersin 1....

      üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışı ile; konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrûfi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasını, aksi halinde anılan bağımsızlara davalıdır şerhi konulmasını, müvekkillerle davalı Yüklenici Âdi Ortaklık arasında akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ilgili tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesine, davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışı ile; konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrûfi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasını, aksi halinde anılan bağımsızlara davalıdır şerhi konulmasını, müvekkillerle davalı Yüklenici Âdi Ortaklık arasında akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ilgili tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesine, davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava; -----Adi Ortaklığı ile davacı -----arasında akdedilen----. Noterliği 13/11/2020 Tarih ve -----Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'nin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesi talepli tespit davasıdır....

        UYAP Entegrasyonu