Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kayıtları, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ve ekleri, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, delil listeler sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapu kütüğüne tescili ve şerhi istemine ilişkindir....

Noterliği'nin 25/03/2019 tarihli ve 7528 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığı, tapu kayıtlarının incelenmesinde satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmediği, dekontların incelenmesinde bedelin ödendiği, davalı tarafından, davacının abisine verilen vekaletnameden azledildiği, buna göre satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi talebinin haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne" şeklinde karar verilmiştir....

DELİLLER: Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, ihtarnameler, Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi,İhtarnameler, Delil listeler sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne tescil ve şerhi istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM'nin 29/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

    Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi borçlandırıcı bir işlem ve taahhüt olması nedeniyle kişi mülkiyeti kendisine ait olmayan bir taşınmazında ya da ileride malik olacağı taşınmazın da satışını vaad edebilir. Böylece taşınmazın mülkiyetini üzerine geçirerek alıcıya temlik etme taahhütü altına girmiş olur. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde yapılması zorunlu olup, düzenleme şeklinde yapılmayan taşınmazı satış vaadi sözleşmesi geçersizdir. Satış vaadi sözleşmesi kişisel bir hak sağlayan sözleşme olduğundan tapu kanunun 26. maddesinin 5. fıkrasında " Noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri taraflardan birinin istemesi halinde gayrimenkul siciline şerh verilebilir. " hükmü ve TMK’nun 1009. maddesi “ Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh verilebilir" hükmü uyarınca tapuya şerh edilebilir. Bu hak tapu siciline şerh edilmekle güçlendirilmiş şahsi hak olur. Tapu siciline şerh edilebilmesine rağmen ayni hak niteliği kazanamaz....

      Şek.Satış Vaadi Sözleşmesi ve eklerinin tapuya şerhine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : vs. deliller. DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne tescil ve şerhi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

      Maddesi ve Medeni Kanun hükümleri gereğince taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda şerh edilmesinden sonra 5 yıllık süre içerisinde satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının açılması halinde tapu siciline işlenen haciz, şerh ve benzeri kayıtların kaldırılması istenebileceğini, taşınmaz kaydına dosya kapsamında konulan haciz kaydı işbu 5 yıllık süre içerisinde konulduğunu, sunulan delillerden ve hatta yerel mahkeme kararından anlaşılacağı üzere satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi üzerinden 5 yıl geçmeden müvekkili tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescili davası ikame edildiğini, ancak tapu iptal ve tescil davasında verilen hüküm şerh tarihinden itibaren 5 yıllık süre aşıldıktan sonra kesinleştiğini, satış vaadi sözleşmesi tapuya 17/06/2008 tarih ve 10135 yevmiye numarası ile şerh edilmiş ve sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil davası 14/06/2013 tarihinde açıldığını, yani yerel mahkeme kararında belirtilenin aksine tescil davası...

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Dava konusu uyuşmazlık; taşınmaz tapu kaydında bulunan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine ilişkin şerhten sonra konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı şikayetçi takip borçlusu yada alacaklısı değil, icra takip dosyasından satılan gayrimenkulde taşınmaz satış vaadi alacaklısıdır. Söz konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz satış vaadi şerhinin 17/06/2008 tarihinde konulduğu, şikayete konu takip dosyasından yapılan haczin ise 13/03/2009 tarihli olduğu ve tapu kütüğüne kaydedildiği görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.04.2015 tarih 2013/12- 1693 K. 2015/1135 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kural olarak şahsi hak doğuran bir sözleşme olmakla birlikte, Tapu kanunun 26. Ve TMK 1009. Maddeleri uyarınca tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanır. Tapu Kanununun 26. Maddesine göre bu hak 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebilir....

      Satış vaadini kabul edene kişisel bir hak sağlayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin TMK'nun 1009 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri uyarınca tapu kütüğüne şerh edildikten sonra taşınmazda ayni hak kazanan kişilere karşı ileri sürülebilme olanağı kazanmaktadır. Çünkü kişisel hakkın tapuya işlenilmesiyle sonradan hak kazanan 3.kişiler bu konuda uyarılmış olur. Somut olayda davalı arsa maliki T18 müteahhit Kadim Yapı-Betacons-Düzey İnşaat Adi Ortaklığı arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacılar ile davalı Kadim Yapı-T4 arasında dava konusu bağımsız bölümlere ilişkin ayrı ayrı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı sabittir....

      Davacı vekili asıl ve birleştirilen davada, davalı ...’in 20.04.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle dava konusu 859 ada, 29 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı bodrum kat, 1 numaralı bağımsız bölümü müvekkiline satmayı vaat ettiğini, satış vaadi sözleşmesinin 04.07.2006 tarihinde dava konusu taşınmazın tapu kaydına şerh edildiğini, müvekkilinin davalı ... aleyhine açtığı satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın davacı adına tescil edildiğini, kararın 13.09.2011 tarihinde kesinleştiğini belirterek dava konusu taşınmaz üzerine satış vaadi şerhinden sonra konulan takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, 29.06.2016 tarihinde davalı ... A.Ş. yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Bir kısım davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        TMK’nın 1009. maddesi ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi ile tanınan ileride satın alma hakkının tapu siciline şerhi olanaklıdır. Tapu Kanununun 26/6 maddesinde de “Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu müdürü veya memuru tarafından re’sen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır. Fakat bu hüküm sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren beş yıl içinde asıl satış akdi yapılmazsa bu şerhi tapu müdürlüğünün re’sen terkin edeceği anlamına gelmez. Bu terkin Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4 maddesi gereği ancak taşınmaz malikinin istemi ile yapılabilir. 7. Tarafların satış vaadi sözleşmesini iradi olarak feshetmeleri mümkündür. Fesih halinde, fesih name müdürlüğe ibraz edilirse, satış vaadi sözleşmesinin şerhi terkin edilir. Satış vaadi sözleşmesinin mahkeme kararıyla feshi halinde de aynı uygulama yapılır. Çünkü her iki durumda da şerhin dayanağı olan hak ortadan kalkmış olur....

          UYAP Entegrasyonu