Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 05.08.2009 tarihli ve 6901 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin satmayı vaad edeni Necat Orhan, satın almayı vaad eden T1 olup, Aydın ili Kuşadası ilçesi Davutlar köyü Taşlıbelen mevkiinde kain 53 pafta, 1103 parsel numaralı taşınmazlar olan satış vaadi sözleşmesidir. Satıcı bu taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını satmayı vaad etmiş, 16.000,00 TL satış bedelinin tamamının peşin olarak tahsil edilmiş olduğu belirtilmiştir. Davacıların dayandığı 09.12.2009 tarihinde düzenlenen ve 16.10.2009 tarihinde tapuya şerh olarak işlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Davacı satış vaadi sözleşmesi uyarınca 09.12.2009 tarihinde tapu iptal tescili davası açmış, mahkemece davanın 12.09.2013 tarihinde kabul nedeniyle kabul kararı verilmiş, bu karar 24.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir....

Sayılı Üsküdar 7.Noterliğinin düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava dışı Osman Yılmaz dan intikal eden miras hissesinin , davalı mirasçı T3 tarafından davacıya satışını vaad ve taahhüt edildiği; sözleşme tarihinde miras intikal işlemleri yapılmadığından ifanın mümkün olmadığı ;ancak davalının miras hissesin 01.03.2013 tarihinde tapuda intikalin yapıldığı ve en son 18.06.2015 tarihinde kat irtifakı kurulduğu ; dayanak son sözleşmenin ifasının mümkün hale geldiği ; noter önünde resmi şeklide düzenlenen sözleşmenin gereğince taşınmaz bedelinin ödendiğinin kayıtlı olduğu ; resmi şekilde düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğundan tapu iptali ve tescil kararı verilmesi gerektiği ( Yargıtay 14.HD 2015/4430 Es.) anlaşılmış ve davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulü..." yönünde karar verilmiştir....

Müdahil ..., taşınmazı 22.01.2004 tarihinde 3.İcra Müdürlüğünün 2003/831 sayılı dosyasında yapılan cebri icra sonucu satın alarak malik olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı düzenlendiğini 27.03.2000 günlü sözleşmenin geçersizliğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davada dayanılan 27.03.2000 günlü sözleşme tapuya şerh edilmediğinden dava konusu taşınmaz da cebri icra sonucu satıldığından, şahsi hak sağlayan sözleşmeye dayanılarak tescil talebinde bulunulamayacağından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Burada öncelikle, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinin sonuçları, satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz tapu kaydında ipotek, haciz ve ihtiyati tedbir gibi kayıtların bulunmasının sözleşmeye etkisi üzerinde durulması gerekmektedir. Gerçekten, tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır....

    (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını .....'e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa .....'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ..... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli "düzenleme şeklinde temlikname" ile temlik eden ....., 08.04.1993 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'...

      DELİLLER : Tapu kayıtları, Adi yazılı 10/11/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Düzenleme şeklinde vekaletnameler, Banka dekontu, Hesap özeti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....

      Bir diğer deyişle, ileride tapu memuru önünde resmi bir şekilde yapılması gereken taşınmaz satım sözleşmesi yapılmasının taahhüt edilmesidir. Sözleşmenin yapılması anında gayrimenkulün mülkiyetine sahip olmak şart değildir. Aksi durumda vaad edenin sözleşmeye aykırılık sebebiyle TBK ilgili hükümleri gereği tazminat borcu doğar. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır ( BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89). “ Her ne kadar Manisa 2. Noterliği’nin 11.07.1994 tarih ve 16486 yevmiye no’lu düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince yapılmış olsa dahi dava konusu taşınmazın tapuda tescili davacı müvekkil adına yapılmamıştır....

      Somut olayda; Adana İli, Yüreğir İlçesi, Çelemli Mahallesi tapu kayıtlarında 1140 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, "Celal Aydın'a ait 1/3 his. Ceyhan 2. Noterliği'nin 26/09/1972 tar. T2 ve 5777 sayılı Satış Vaadi Sözleşmesi ile T2'ya satış vaadi olunmuştur" şeklinde satış vaadi şerhi verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....

      Oysa, Noterlik Kanununun noterlerin yapacağı işleri düzenleyen 60.maddesinin 3.fıkrası ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinindüzenleme şeklinde yapılmasını” zorunlu kılan 89.maddesi hükümleri uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekir. Kanunun geçerlilik şartı olarak öngördüğü bir hukuki işlemin zorunlu şekil koşuluna uyulmadan yapılması, o sözleşmeyi geçersiz kılar. Biçimine uygun düzenlenmeyen bir sözleşmeye dayanılarak da o sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden, karşı tarafın iyiniyetli olup olmamasının da bir önemi yoktur. Mahkemece, yapılan saptama gözden kaçırılarak davanın reddi yerine orta yerde biçimine uygun sözleşme varmış gibi istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili, kira bedelinin ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

        yapılmış olup, satış vaadi sözleşmesinin içeriğinden satış vaadine konu bedellerinin davalılara ödendiğinin resmi ve yazılı belge olarak ortada olduğunu, bunun aksine yazılı ve resmi bir delil ortada olmadığını, Güncel tapu kayıtlarında tarafların pay ve oranları belli olduğu halde, davaya konu taşınmazların elbirliği mülkiyeti içinde olduğu ve satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmadığı gerekçesi ile davaya konu edilen satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının olmadığı yönündeki mahkeme gerekçesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu