Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişiye devri halinde müvekkilinin yaşayacağı mağduriyetin daha da büyük olacağını, müvekkili şirketin, inşaat alanında bulunan satış ofisine giderek ve satış yetkilisi kişilerle görüşerek dava konusu bağımsız bölümü iyi niyetli olarak ve tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, tapuda malik olarak kayıtlı olan kişinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı devretmeyi vaat etmesi halinde tapuya sözleşme şerhinin mümkün olduğunu, somut olayda ise yüklenici ------ Adi Ortaklığının arsa sahibi ----ile arasındaki Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi'nden doğan yetkisini kullanarak müvekkili ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar taraflardan birinin talebi üzerine sözleşmenin şerhi mümkün ise de, somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı ile tapu maliki firmanın aynı olmamaları nedeni ile sözleşmenin tapuya şerh ve tesciline karar verilmesini, yargılama neticeleninceye kadar yine aynı nedenlerle herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına bağımsız...

    Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer`i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Davacının asli talebi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda Bafra 1....

    Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar. Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince; TMK’nin 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır. “Tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında” başlıklı TMK’nin 1010. maddesinde de aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceği belirtilmiştir; 1)Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları, Örneğin; ifa edilmediği takdirde sahibine, malike karşı TMK’nin 716. maddesine göre cebri tescil davası açma hakkı veren şahsi haklar. Buradaki şerhin amacı üçüncü şahısların TMK’nin 1023. maddesine istinaden ayni hak iktisabını önlemektir....

      Tapu Kanunun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh 5 yıl için geçerli olup, 5 yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz.” Yönündedir. Dolayısıyla İzmir 9....

      Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...

      DELİLLER: Tapu kayıtları, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ve ekleri, Noter ihtarnamesi, Keşif, Bilirkişi raporları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

        Somut olayda; şikayete konu 336 Parsel 4 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında satış vaadi şerhi bulunmadığı, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasının 09.8.2012 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda 28.01.2014’te taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verildiği ve kararın 07.3.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, hernekadar satış kararı ve ihaleden önce kesinleşmiş mahkeme kararı ile taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ise de; taşınmazın tapu kaydına satış vaadi şerhi konulmadığından, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....

          Noterliği'nin, 27.09.1985 tarihli, 16261 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile 293 parsel sayılı taşınmazdaki 10/640 pay ve 298 parsel sayılı taşınmazdaki 38/640 payın ... tarafından ...'a satışının vaadedildiğini, davalı ... ile davacı ... ve birleştirilen davacı ... arasında akdedilen ... Noterliği'nin, 17.12.1986 tarihli, 18564 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ise ... Noterliği'nce tanzim olunan 27.09.1985 tarihli, 16261 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ...'ın maliki olduğu 298 parsel sayılı taşınmazdaki 38/640 payın eşit oranda ... ve ...'na satışının vaadedildiğini ileri sürerek dava konusu 298 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına kayıtlı payın iptali ile davacı ve birleştirilen davacı adına tescilini istemiştir. Davalı-birleştirilen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....

            Şti.nin alacağa karşılık satın alınan bu taşınmazların tapularını, henüz inşaat halinde olmaları ve adlarına tapularının geçmemesi nedeniyle, davacı müvekkil şirkete devredilemediği, tarafların ... 43. Noterliğinin 05.10.2015 tarih ve 020259 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Vaadi Sözleşmesi ile satmayı ve almayı vaad ettikleri, davacı müvekkil şirketinde bu vaadi kabul ettiği, satış vaadi sözleşmesi gereği 05.02.2016 tarihinde taşınmazların tapu devrinin yapılması kararlaştırılmış olmasına rağmen bu tarihte tapu ferağı yapılamadığı, bu sürenin taraflarca 26.04.2017 tarihine kadar uzatıldığı, söz konusu tarihte de herhangi bir ferağın gerçekleştirilemediği, aksine müvekkile satışı vaad edilen 8, 12 ve 14 numaralı taşınmazların diğer davalılar ... ve ...'a tapu kaydındaki taşınmaz vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satıldığının öğrenildiği. D Blok 4 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın ise halen dava dışı ......

              davalının Kadastro Müdürlüğünden emekli olup, aynı zamanda emlakçılık yaptığından taşınmazların gerçek değerini bildiğini, bunu da davalı-karşı davacıdan gizlediğini, zira satış bedeli olarak verdiği iddia olunan ve gerçekte verilmeyen değer 8.000,00 TL'nin gerçek değerinden çok düşük olduğunu ileri sürerek, ... 1.Noterliğinin 21/07/2005 tarih ve 17653 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin baştan beri geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu