Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 08/11/2002 tarih ... yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile H Blokta 2. katta, güney cepheli, 2 adet bağımsız bölümü davacı ...'e satmayı vaat ve taahhüt etmiştir. Davacının dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemi bulunmaktadır. Davalı ... taşınmazların yapılacağı arsayı...'na devrettiğini savunmuş bunun üzerinede davacı muvazaa iddiasında bulunmuştur. Öncelikle dava konusu taşınmazların maliki olan ve bu taşınmazı muvazaalı olarak edindiği iddia edilen... ile davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'in davada yer alması gerekir. Bu nedenle mahkemece tapu kayıt maliki... ve davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'...

    Türk Medeni Kanununun 1009. maddesinde, kira sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilebileceği hususu düzenlenmiştir. Ayrıca, Türk Borçlar Kanununun 312. maddesinde, taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhinin karlaştırılabileceği hükmüne yer verilmiştir. Taşınmaz kira sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmesi hususunda iki taraf sözleşme yapabilir. Bu sözleşme kira sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olup, kira sözleşmesi içinde veya ondan ayrı olarak düzenlenebilir. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunundaki bu düzenlemeler gereğince kira sözleşmesinin şerh anlaşması olduğu sürece tapuya şerhi olanaklıdır. Somut olayda, davaya dayanak yapılan 11.09.2001 başlangıç tarihli ve 99 yıl süreli kira sözleşmesi ile önceki malik kiraya veren Kiriş Otelcilik A.Ş. ile kiracı dava dışı ... arasında kira sözleşmesi yapıldığı, 14.08.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ...'...

      Noterliği'nin 27.01.2009 tarihli, 27657 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin davacı açısından geçersiz olduğunu ve bağlayıcı olmadığını, davalı vaat alacaklısı ... ile dava dışı şirket arasında yapılan bağımsız bölüm satım sözleşmesinin feshedildiği ve bu doğrultuda vaat alacaklısına senet verildiğini, davalıların iyiniyetli olmayıp işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek davalılar arasında akdedilmiş düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin feshi ile davacı yönünden geçerli ve bağlayıcı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ve birleştirilen davada davalılar, dava ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davada tapu iptali ve tescile ilişkin talebin reddi ile 50.000,00TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ... İnşaat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2018/270 E - 2020/136 K DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 20.02.2017 tarihinde İstanbul ili, Maltepe ilçesi, Bağlarbaşı mahallesi, Beşevler mevkii, 30/1 pafta, 268 ada, 30 parselde kayıtlı 5 ve 7 nolu bağımsız bölümlere ilişkin gayrimenkul satış vaadi ön sözleşmesinin ve düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, satış işlemlerinin tamamlanması için tapu müdürlüğüne gidildiğini ancak davalının gelmediğini, bu süreçte ne davalıya ne de vekaleten imzalayan kişiye ulaşılamadığını, sözleşme tarihinden hemen sonra "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi"nin tapuya şerh verilmek istendiğini, ancak taşınmaz üzerindeki SGK haczinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 23.10.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali, 02.05.2007 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen 31.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava hile nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., davalı ...'ın eşi ...'...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle tapu kaydına konulan satış vaadi şerhi ile dahili davalı lehine konulan haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir....

            Davacı T1 ve önceki davalı T5 arasında akdedilmiş 15/08/1996 tarihili İmamoğlu Noterliğinde 2746 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre T5 tarafından hisselerinin tamamının satışının taahhüt edildiği, satış bedelinin nakten ve peşinen alındığı, taşınmazın zilyetliğinin davacıya devir ve teslim edildiği, hisse satışına engel bir hal olmadığı anlaşılmıştır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/251 E. ve 2019/392 K. sayılı dosyasında verilen hükümde, davalı Uğur Gıda T3 Tic. Ltd. Şti. Açısından pasif husumet yokluğu ile davanın reddine yönelik verilen hükmün hukuka uygun olması itibariyle onanmasına, davalı T4 adına kayıtlı taşınmazın iptali ile davacı adına tesciline ilişkin kısmen kabul hükmünün hukuka aykırılık nedeniyle kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, resmi senet, Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, Mirasçılık belgesi, Çerkezköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/517 esas sayılı dosya sureti, Bilirkişi raporları, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            Davalı vekili, davalı ile davacı arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu, davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan bedelin nakden alındığını, asli müdahil ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesinin asli müdahil tarafından davalıya baskı ile imzalatıldığını beyan etmiştir....

              Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesi 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve TMK'nın 1009. maddeleri gereğince tapu kayıtlarına şerh verilebilir. Kişisel hak sağlayan satış vaadi sözleşmesi tapu kaydına şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir....

                UYAP Entegrasyonu