tedbirin kaldırılmamasının usulen ve hukuken anlaşılabilir hiçbir yanı olmadığından haksız ve hukuka aykırı olan 11/09/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının tümden kaldırılması gerektiğini belirterek,istinaf başvurularının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının verilmesine dair hiçbir koşulun oluşmaması ve İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kesin süre içerisinde davacılar tarafından artırılan teminatın yatırılmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi’nin 11/09/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının ve bu karara karşı yaptıkları itirazın reddine dair yerel mahkemece verilen 28/12/2023 tarihli ara karar kaldırılmasına ve böylece mahkemece ihtiyati tedbir konulan tüm taşınmazların üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, ayrıca 28/12/2023 tarihli ara kararın 2. maddesi kapsamında davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde teminatın yatırılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararının hükümsüz kaldığının tespitini ve hükümsüz kalan bu ihtiyati tedbir kararı kapsamında Kadıköy Tapu...
Hukuk Dairesi'nin 2022/1239 Esas - 2022/1242 Karar sayılı 27/05/2022 tarihli ilamı ile tüm hükümleri ile birlikte ortadan kaldırıldığını, dolayısıyla gerekçeli kararda geçen tedbirin kaldırılması hükmünün de ortadan kaldırıldığını, bu sebeple tedbirin kaldırılması kararının infazına ilişkin kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle 04/10/2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararından rücu edilmesine ve davalı ... hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise bu davalı hakkında aynı şekilde tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ilgili bankaya tedbirin tatbiki için müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için davacı tarafın elinde muaccel ve alacaklı olduğunuzu kuvvetle muhtemel gösteren bir belgenin bulunması gerekmekteyken söz konusu belgeler sağlanamadan ve yalnızca banka dekontuna dayanarak ihtiyati haciz kararı alınması usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği gibi, yalnızca banka dekontu da alacağın varlığına ilişkin kanaat oluşturması bakımından yeterli sayılmayacağını, mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, izah edilen ve mahkemenizce re'sen gözetilecek nedenler uyarınca, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
E. olduğunu, İcra dosyası incelendiğinde, ihtiyati haciz kararının halen geçerli olması nedeniyle, müvekkillinin taşınmazına ihtiyati haciz uygulandığının görüleceğini, haciz kararının kaldırılması talep edildiğinde icra dairesinin talebi ihtiyati haciz kararının halen geçerli olması nedeniyle reddettiğini, aradan 15 sene geçtiğini, ihtiyati haciz kararlarının amacının, borçluların malvarlıklarını kaçırmasını engellemek olduğunu, olayda geçen süre içerisinde bu amacın bir anlamı kalmadığını, müvekkillerinin mağdur edildiğini, kredi sözleşmelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle alacaklı bankanın itirazın iptali davası açmadığını, kazanamayacağı bir dava içinde alacaklı tarafın uğraşmadığını, verilen ihtiyati haciz kararının müvekkilini mağdur ettiğini, alacaklı taraf için beklenen fayda sağlanmadığını, red kararının doğru ve yasal olmadığını, yerel mahkemenin talebi ihtiyati haciz kararına itiraz olarak değerlendirdiğini ve İİK 257. maddesi uyarınca bu talebin itiraz...
Bu durumda mahkemece davalının bildirdiği kira bedeline itibar edilerek sonucuna göre itirazın kaldırılması talebi yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. - SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının itirazın kaldırılması davası yönünden karar düzeltme talebinin kabulü ile yukarıda açıklanan nedenle Dairemizin 08.05.2014 gün ve 20124/4620 Esas, 5985 Karar sayılı ilamı ile onama kararının itirazın kaldırılmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına mahalli mahkemenin 04.11.2013 gün, 2013/47-143 esas ve karar sayılı kararının alacak yönünden BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.-...
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dosyanın işlemden kaldırılması kararının kendilerine tebliğ edilmediğinden açılmamış sayılması kararı verilemeyeceği beyanıyla; ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf Sebeplerinin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;Somut olayda; tarafların duruşma gününden haberdar olmalarına karşın mazeretsiz olarak katılmadıkları 01.11.2016 tarihli 6 nolu celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına ve üç aylık süre içerisinde yenilenmediğinden 14.02.2017 tarihli karar ile de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı her ne kadar işlemden kaldırma kararının kendilerine tebliğ edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği beyanıyla istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de; İşlemden kaldırma kararı verildiği tarihte tarafların duruşmaya mazeretsiz katılmaması durumunda Mahkemece verilen işlemden kaldırma kararının (HMK 150/1. md.) vekile tebliği zorunlu değildir....
Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesi ile; borçlunun geçerli itirazının olması için ödeme emrinin tebliği gerektiğini, ihtiyati haczin uygulandığı takip dosyasında borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edildiğinden itirazın geçersiz olduğunu ve müvekkili yönünden herhangi bir sürecin başlamayacağını, mevcut durumda ödeme emrinin 01/02/2023 tarihinde tebliğ edildiğini borçlunun takibe yeniden itiraz ettiğini, yasada yer alan 7 günlük sürenin bu tarihten başlaması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararının itiraz yasa yolu ile kaldırılması istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, duruşmalı yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
vekili; müvekkili bankanın alacağının rehinle teminat altına alınmış olup, rehinli alacaklılar sınıfında gösterilmesi gerektiğini, üçüncü şahıs ipoteklerinin rehinli alacaklı konumunda bulunduğunu, adi alacaklılar sınıfında gösterilmesinin hatalı olduğunu ve yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür. .... vekili; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, ön projenin ve konkordato projesinin alacaklıların menfaatini gözetir nitelikte bulunmadığını, müvekkil bankanın rehinli alacaklılar arasında yer alması gerekirken adi alacak olarak alacağının değerlendirilmesinin hatalı olduğu ve yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür. Dava; davacı şirket ile gerçek kişiler olan şirket ortaklarının vade konkordatosu istemine ilişkindir. HMK'nun 355....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, ticaret unvanının sicilden terkini, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, tazminat, tek satıcılık sözleşmesini ihlali nedeniyle tazminat, protokol ve senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, peşin ithalat bedelinin iadesi istemleriyle açılan davada, icra takiplerine yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararına itiraz ve tedbirin kaldırılması nedeniyle davacı şirket hisseleri ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle taleplerin reddine karar verilmiştir....