Sayılı dosyasında 462,50-TL asıl alacak, 65,02-TL faiz ve 11, 76-TL KDV alacağına ilişkin 09/11/2021 tarihli ödeme emri ile takip başlattığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı tarafından takibe itiraz edildikten sonra 06/12/2021 tarihinde davacı hesabına 560,00-TL lik ödeme yapıldığı huzurdaki davanın ise 01/06/2022 tarihinde kısmi itirazın iptali olarak açıldığı görülmüştür. Mahkememiz 3....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilerek, faiz ve yasal kesintilerle ilgili itirazlarının yeniden gönderilecek icra emrinin tebliğinden sonra değerlendirilmesine karar verilmesine rağmen, yeni bir icra emri gönderilmeden teminatın paraya çevrildiğini, daha sonra icra emri gönderildiğini, alacaklı vekilinin 28.02.2008 tarihli icra dosyasına ibraz ettiği dilekçesinde asıl alacakların yasal kesintileri yapılarak kapak hesabı yapılmasının istenmesine ve kapak hesabının bu isteme uygun olarak yapılmasına karşılık, yeni gönderilen icra emrinde alacaklı vekilinin talebi ve kapak hesabına aykırı olarak asıl alacakların yasal kesintisi yapılmadan istenildiğini, faizin fahiş olduğunu açıklayarak, ..., ...ve ...ndan fiilen uygulanan faiz oranlarının bildirilmesinin istenilmesini, alacaklı vekilinin talebi ve kapak hesabına aykırı düzenlenen icra emrinin iptalini, faiz miktarının yeniden belirlenmesini istemiştir....
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine takibin iflas yoluna çevrildiği, davalının iflas ödeme emrine de itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, icra dosyasının kapak hesabına göre toplam 83.210,02 TL üzerinden oluşturulan depo emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalının borcunu ödemediği, depo emrine uyulmadığından iflas şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir. Temyize konu 06.04.2010 tarihli kararın tebliği için davalı şirket adına çıkartılan tebligatın davalı temsilcileri/temsilcisi yerine ... İflas Müdürlüğüne tebliğ edildiği, temyiz tarihi olan 15.05.2014 tarihinden önce davalı şirkete yapılmış bir karar tebliği bulunmadığı anlaşılmış olup,......
Bilirkişi raporuna faiz hesabı yönüyle itiraz edilmesi üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış, ek raporda takip tarihine ve dava tarihine göre dosya borcu belirlenmiş dava tarihi itibariyle dosya borcunun toplam 782.090,15 TL olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporuna ve ek rapora bir kısım ihalelerin feshedildiği ve ihale bedelinin alacaklının hesabına yatırılmadığı, bu ihale bedellerinin borç miktarından düşülmemesi gerektiği belirtilerek itiraz edilmiş, ilk derece mahkemesince aldırılan 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda yazılan talimatlar uyarınca yapılan ihaleler ve feshedilmeyerek kesinleşen ihaleler sonucunda dosyaya yatırılan ihale bedelleri gözönüne alınarak yapılan hesaplamada dava tarihi itibariyle toplam dosya borcu 855.141,07 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....
Borçlunun takipten önce yaptığı ödemenin varlığı anlaşılırsa ödenen miktar yönünden davanın esastan, takip ile dava tarihi arasındaki ödemenin varlığı anlaşılırsa bu miktar yönünden itirazın iptal davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir. ---- Dosya kapsamı ve icra dosyası üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalının, takip tarihinden hemen sonra ilk olarak --- tarihinde dava konusu takip dosyasının güncel kapak hesabını yaptırdığı,---- icra dosyasına ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı tarafça talep edilen takip miktarına konu borcunun tamamının ödediği anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir....
borcundan mahsup edilmediği ileri sürülmüş, ön inceleme duruşmasında davacı asilin icra müdürlüğünce 26/04/2019 tarihinde yapılan kapak hesabına itiraz ettiği şeklinde itirazını açıkladığı görülmüş olup şikayete konu 26/04/2019 tarihli kapak hesabında 13/10/2020 tarihli ihale bedelinin mahsup edilemeyeceği gibi icra mahkemelerinin görevleri arasında icra dairelerince verilen kararlara ilişkin şikayetleri incelemenin yer aldığı, bu nedenle ancak ilgilisince şikayete konu edilen bir kapak hesabına ilişkin mahkemece inceleme yapılabileceği, icra mahkemesinin icra müdürlüğü yerine geçerek dosya hesabı yapmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının dosya hesabı güncelleme talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/201 E. 2021/472 K. sayılı kararı ile itirazın iptaline karar verildiğini, kararın icraya konulmasından sonra borçlu tarafça karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilerek icranın geri bırakılmasının talep edildiğini, dosyaya toplam 151.800.000,00 TL tutarında teminat mektubu ibraz edildiğini, icra müdürlüğü tarafından borçlu şirketin mehil vesikası verildiğini, dosya kapak hesabının yapıldığı 14/07/2021 tarihinde bir ABD Dolarının 8.63 TL olduğunu, dolar kurunda yaşanan artış nedeni ile icra dosyasındaki teminatın borcu karşılayamaz hale geldiğini, icra müdürlüğünden güncel ABD Doları kuruna göre yeni bir dosya kapak hesabı yapılmasının talep edildiğini ancak eksik teminatın tamamlatılması hakkındaki taleplerinin reddedildiğini beyanla; icra müdürlüğünce verilen kararın kaldırılarak HMK 87 uyarınca TCMB kuruna göre hesap yapılarak borçlu şirkete muhtıra gönderilmek sureti ile teminat açığının tamamlatılmasına karar verilmesini istemiştir....
Şikayete konu dosya kapak hesabında ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu asıl alacak için TTK'nın 1530. maddesine göre takip sonrası için faiz hesaplandığı, davacı vekilince takip sonrası için hesaplanacak faizin yasal faiz olması gerektiğinden ve bu talep yerinde görülmez ise ticari avans faizine göre hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle dosya kapak hesabının şikayet konusu edildiği ve düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 12. H.D.'nin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının, o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir....
alacak dışında kalan miktar yönünden feragat ettiğini bildirdiği, davalının 03/04/2019 tarihinde 53.124,41TL ana para, 4.250,04 TL KDV, 6.120,00 TL gecikme zammı olarak toplam 63.494,45 TL'yi davalının hesabına yatırdığı, böylece davalının davacıya haricen 63.494,45TL ödeme yaptığı ve bu miktar kadar borcu kabul ettiği, davacı vekili tarafından 15/10/2019 tarihinde harici tahsilattan icra dosyasına bilgi verdiği ve aynı tarih itibariyle kapak hesabının çıkartılmasını istediği, icra müdürlüğünün 14/11/2019 tarihinde çıkarttığı kapak hesabına göre; davacının asıl alacak dışında vekalet ücreti, masraf ve harç ücretinin toplamından ibaret 8.177,80TL dosya borcunun hesaplandığı, davacı vekilinin de bu miktar üzerinden iş bu davayı 1 yıllık süre içinde açarak itirazın iptali ve inkar tazminatı talep ettiği, mahkememizce icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak harici tahsil tarihi itibariyle kapak hesabının çıkartılmasının istendiği, gelen müzekkere cevabına göre davacının feragatı nazara alındığında...
Maddesini dikkate almadığını, Ayrıca müvekkili şirketin 04.07.2016 tarihinde İcra dosyasında, yapılan kapak hesabına göre ödeme yaptığını, 04.07.2016 tarihinden sonraki faizden müvekkilinin sorunlu tutulmasının mümkün olmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve açılan davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2019/4203 esas sayılı dosyasında 04/04/2019 tarihinde yapılan kapak hesabına ilişkin şikayettir....