Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının ödemeleri okul ödemesi olarak aldığını, bunların nafakaya dahil edilemeyeceğini, okul hesabına toplam 27.442,34 XX 561/09/2020 tarihinde yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ''2004 sayılı İİK'nın 16. maddesi gereğince şikayetin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, dava tarihi itibariyle dosyada anapara ve faiz miktarının 25.150,35 TL olduğunun tespiti ile kapak hesabı düzenlenmesine, bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,'' karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra müdürlüğünden dosya kapak hesabının yapılmasını, faiz hesaplanırken değişen faiz oranlarının esas alınmasını talep etmiş, talebin reddedilmesi üzerine şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu ile kapak hesabı yaptırıldıktan sonra, icra mahkemelerinin faiz uyarlama yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu tarafından değişen oranlarda faiz uygulanması gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir....
İnceleme konusu olayda, davacının dava dilekçesinde yalnızca, "icra emrinde alacak kalemlerinin hatalı işlendiğini, 12/10/2021 tarihli kapak hesabı uyarınca takipte kesinleşen 82.356,17 TL'nin sanki yeni bir asıl alacak kalemi gibi icra emrinde yer aldığını ve bu miktara faiz işletildiğini" bildirerek icra emrinin iptalini istemiş olduğu, 12/10/2021 tarihli kapak hesabına yönelik bir şikayeti bulunmadığı halde ilk derece mahkemesince kapak hesabına yönelik şikayet varmış gibi hüküm kurulduğu, bu şekilde talebin aşıldığı anlaşılmakla karar usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi; davacı borçlu tarafından 27/09/2019 ve 01/10/2019 tarihli kapak hesaplarına itiraz edilmiş ise de; icra müdürlüğünce tarafların itirazı doğrultusunda 03/10/2019 tarihinde kapak hesabı yaptığı görülmekle mahkemece en son düzenlenen kapak hesabı üzerinden daha net ve kesin sonuca ulaşılabileceği belirlendiğinden bu kapak hesabı üzerinden hesaplama yapılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 02/12/2020 tarihli raporda talep edilebilecek alacak kalemlerinin tek tek hesaplandığı, kapak hesabında bilirkişi tarafından toplama hatası yapıldığı ve diğer hesaplamaların doğru olduğu, basit toplama hatasının usul ekonomisi gereğince mahkemece resen düzeltildiği gerekçesiyle düzeltilen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile, İstanbul 34....
-USD üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş gibi bir algı oluşturarak ilamı değiştirmeye ve ilama farklı anlamlar yüklemeye çalıştığını, davacı vekilinin 772.113,45 USD üzerinden hesap yapılması, icra inkar tazminatının ve faiz hesabının da bu miktar üzerinden hesaplanması talebinin haksız ve ilama aykırı olduğunu, davacı/alacaklının 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcuna bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibarla Beykoz İcra Müdürlüğünün 2021/54 esas sayılı dosyasındaki 15/01/2021 tarihli kapak hesabının iptali ile 21/01/2021 tarihi itibariyle dosya kapak hesabının 2.621.389,09 TL olarak tespitine karar vermiştir....
-TL alacak talebinde bulunduğu, bu tutarın icra dosyası kapak hesabı bulunmadığı, hangi masraflara ait olduğu hususu tespit edilemediği..." yönünde kanaat bildirilmiştir. İlgili İcra Müdürlüğünden alınan kapak hesabında talep edilenden fazla olduğu ve 19/04/2022 tarihinde haricen yapılan ödemenin 31/03/2022 tarihli icra takibinden sonra olduğu anlaşıldığından işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve takibin devamı talep edilen 2.968,45TL olarak karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalının itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı cevap dilekçesinde;icra mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu,davacının dosya borcunun tamamını ödemediğini,icra dosyasındaki kapak hesabı ile icra mahkemesince alınan bilirkişi raporu arasında ciddi çelişkiler olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece;davacının talebinin takip dosyasında icra müdürünün yaptığı kapak hesabına itiraz niteliğinde olduğu ve bu şekli ile icra memurunun işlemini şikayet niteliğinde bulunduğu; İcra İflas Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca icra takip dosyasındaki hesap tablosunun doğru olmadığına yönelik bu itirazın icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sayılı icra takibinde 25/05/2018 tarihli kapak hesabının davacı sigorta şirketi yönünden iptaline, dosya borcunun ilam, icra emri ve takip talebine uygun olarak tekrar hesaplanmasına, Fazla ödeme yapılmış ise İİK 361 maddesi prosedürünün icra müdürlüğünce yürütülmesine," karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/290 Esas sayılı dosyasında şikayet edilen 10/05/2022 tarihli dosya kapak hesabı için bilirkişiden alınan 20/10/2022 tarihli raporda bilirkişi tarafından 20/02/2014 tarihli dosya kapak hesabına göre bakiye borç bulunmadığından 10/05/2022 tarihli dosya hesabında bakiye borç tespit edilememiştir şeklindeki tespite göre hüküm kurulmuş ise de, davacı borçlu tarafından alacaklı tarafa ödenen paraların 2018 ve 2019 yıllarında icra dosyasına alacaklı tarafından iade edildiği, her ne kadar bilirkişi tarafından 20/02/2014 tarihli dosya kapak hesabına göre değerlendirme yapılmış ise de, tahsil edilen paraların daha sonradan iade edilmesi nedeniyle 10/05/2022 tarihi itibariyle bakiye borç bulunup bulunmadığı hususunda mahkeme denetimine ve hüküm kurmaya elverişli şekilde bilirkişiden ek rapor aldırıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun...
Davalı alacaklılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayetin kapak hesabına itiraz niteliğinde olduğunu, harç ve vekalet ücretinin maktu hesaplanmasına itirazlarının olmadığını, davanın konusunun bu olmadığını, icra müdürlüğünce davacıdan tahsil harcı alındığını, ancak daha sonra tahsil harcının borçlu davacıya iade edildiğini, tahsil harcının bir kısmının iade alındıktan sonra kendilerine ödendiğini, tamamının ödenmediğini, icra mahkemesince dosyaya yatan paraların alacaklılara ödenmemesine karar verildiğini ve kamulaştırmasız el koyma ilamı kesinleşinceye kalan borç tutarının ödenmediğini, bu nedenle kararın kesinleşme tarihine kadar bakiye asıl alacaklara faiz yürütülmesi gerektiğini, tedbirin kalktığı ve ödemenin yapıldığı güne kadar faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık, ilamlı takipte kapak hesabına ve bakiye borç muhtırasına yöneliktir....