WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalıya ait Demircikara Mah. 672 ada 5 parselde kayıtlı taşınmazın kiralanması ve kreş olarak işletilmesi konusunda sözlü olarak anlaştıklarını kira sözleşmesine kapora olarak davalının hesabına toplam 40.000,00 TL ödeme yaptığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre 31.05.2013 tarihine kadar binanın iskanının alınması gerekmekte iken alınmadığını,kaporanın da iade edilmediğini, kapora bedelinin iadesine yönelik davalı aleyhine ... 9....

    için şirketin değil, şirketin yetkilisi olan davalı şahsın banka hesabına gönderilmesini istemiş olduklarını, bunun sebebini bilemeyeceklerini ancak davalı şirketin de bu paranın alınacağı ve ödeneceği tarihi belirten bir protokol imzaladıklarını, hesabına borç olarak para gönderilen ... ...'...

      Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın 23.08.2010 tarihinde açıldığı, öğrenme tarihinin icra müdürlüğünce işlem tesis edilen 15.05.2009, 08.07.2009 tarihleri olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif aidatlarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İ.İ.K.'nun 67/1.maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasanın açık hükmü uyarınca, bir yıllık süre itirazın tebliği ile başlar. Borçlu tarafından 07.05.2009 tarihinde faizle ilgili olarak borca itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmamaktadır....

        nın 89. maddesi gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, mali hizmetler müdürlüğünce 1. ve 2. ihbarnamelerine verilen cevaplarda borca itiraz etmek yerine dava dışı takip borçlusu maaş hesabına önceden 9 tane icra takip dosyasında haciz konulduğunu kendilerinin de 10. sıraya alındıklarının bildirildiğini, süresinde itiraz yapılmaması nedeniyle İİK'nın 89. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, maddi hata nedeniyle borca itiraz edilmediğinden bahisle borcun yedinde sayıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının süresinde itirazda bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine usulüne uygun itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          sinin kabul edildiği ve arta kalan kısmına itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından kısmi itirazın kabulüne karar verildiği, ancak şikayete konu borç muhtırasının takip talepnamesinde istenen miktar üzerinden ve borçlu tarafından yapılan kısmi itirazın da dikkate alınmadan hesap edildiği anlaşılmıştır. Borç muhtırasının hesap edilmesinde, takipte borçlu hakkında devam edilen miktar yönünden hesabın yapılması gerekmekte olup, itiraz edilen kısmın, itirazın hükümden düşürülmediği müddetçe borç miktarının hesabına katılmaması gerekmektedir. O halde mahkemece, borçlu tarafın itirazının kısmi itiraz mahiyetinde olduğundan ve borcun kabul edilen 138.422,06 TL ve fer'ileri ile birlikte hesap edilerek oluşacak miktar üzerinden muhtıra çıkartılması bu nedenle de mahkemece muhtıranın kısmen iptal edilmesi gerekir iken borçlu tarafından borcun kabul edilen miktarı gözönüne alınmadan muhtıranın tümüyle iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

            nin borçlu olduğu riskleri kapattığını, müvekkilinin bu sefer 13.02.2014 tarihinde 111.463 TL ödeme yaparak tüm borçlarını kapattığını, mükerrer ödenen alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı ... A.Ş.'nin hesabına yaptığı 94.340 TL ödeme havalesinde herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, bu sebeple aynı gün adı geçen şirketin yazılı talimatı ile söz konusu paranın dava dışı...Ltd. Şti. hesabına yatırıldığını, davacının 13.02.2014 tarihinde yatırdığı 111.463 TL'yi ise icra dosyalarındaki borca mahsuben yatırdığını ilgili dekontta belirtmesi sebebiyle icra dosyaları borçlarının kapatıldığını, davacının bu durumda müvekkili bankanın alacağına halef olduğunu ve bu sebeple davayı dava dışı ...A.Ş.'ye karşı açması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

              'ın hesabına aktarıldığını, bu iadenin tamamının ... tarafından çekildiğini,davacı bankaya iadesi gereken tutarın ihtara rağmen ödenmemesi nedeni ile dava dışı kredi borçlusu ... ile davalı şirket aleyhinde ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu olayın yaşanmasının tek nedeninin davacı banka personelinin, davalı şirketçe iade edilen araç kredisi tutarının gönderildiği hesaba bloke koymayı ihmal etmesi veya sehven blokeyi kaldırması sonucunda müşterinin kötü niyetle hesabına yatan parayı çekmiş olmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin itiraz sebebiyle durduğunu, .her ne kadar borçlu tarafından, 24.10.2020 tarihinde borca itiraz yapılmışsa da, davalının haricen davacı şirket banka hesabına 26.10.2020 tarihinde yani takip ve itirazdan sonra faturadaki meblağ rakamı olan 22.653,11 TL ödeme yaptığını ancak bu harici ödemenin icra takibi dosya hesabından da görüleceği üzere takibin tamamını karşılamadığını, borçlunun, "borcum yoktur" diyerek takibe itiraz etmesi ve akabinde haricen ana borç rakamını davacı şirkete ödemiş olması işbu itirazın kötü niyetli olarak yapıldığını net bir şekilde gösterdiğini, borçlunun, fatura bedelini davacı hesabına yatırarak borcu kabul ettiğini ve icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, borca itiraz etmesinin sebebinin, ana borç haricindeki ferilerini ödememe gayreti olduğunu tevilli ikrar ettiğini, fatura içeriğini kabul etmeyen...

                  Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı istinaf dilekçesinde her ne kadar davacının hesabına 04/04/2022 tarihinde 1.594,29 TL ve 31/05/2022 tarihinde 3.204,29 TL ödeme yaptığını bildirmiş ise de, az yukarıda da izah edildiği üzere takibe itiraz edilmediğinden davalı ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük yasal sürede ödeme yaparak temerrütten kurtulabilir. Ödeme emrinin tebliğinden önce yapılmış bir ödeme varsa bunun itiraz olarak takip dosyasına sunulması gerekecektir....

                  İcra Dairesine tevzi edilen ve ... esas sırasına kaydedilen dosyada yetkisizlik üzerine düzenlenen 17/12/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbata bulunmadığı ancak borçlunun 20/12/2019 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında değerlendirme yapılmasında engel bulunmadığı, ayrıca takip tarihi ile itiraz tarihi arasında 7 günden az süre bulunduğu anlaşıldığından itirazın süresi içerisinde olduğu kanaatine varılmış,...

                    UYAP Entegrasyonu