Bu durumda mahkemece davacılar vekiline talep ettikleri eksik işler bedeli açıklattırılıp varsa noksan harç tamamlattırıldıktan sonra davalı Kooperatif yönünden davacıların istemekte haklı oldukları eksik işler bedeli ile diğer talepleri açısından inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı arsa sahibi ek sözleşme ile kararlaştırılan teslim tarihinden önce 08.03.2003 tarihinde bağımsız bölümünü üçüncü kişiye sattığından kira tazminatı talebi yersiz ise de davalı yüklenici davacıya ait bağımsız bölümün ince işlerini taahhüt ettiği tarihe kadar ikmal etmediğinden ve bu işler satın alan üçüncü kişi tarafından yapıldığından bağımsız bölümü natamam haliyle ve düşük bedelle 3. kişiye satan davacı eksik işler bedelini davalı kooperatiften talep edebilir. Bu husus gözetilmeyerek davacının eksik işler bedeline ilişkin talebinin reddi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; ek sözleşme ile dairenin tesliminin taahhüt edildiği 05.05.2004 tarihi itibariyle davacı dairesindeki eksik işler bedelinin mahalli piyasa rayiçleriyle bilirkişiye hesaplattırılması ve davacı talebi de gözetilerek hüküm altına alınmasından ibarettir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
İşin başlangıcında otel olarak yapımına başlanan inşaat projesinin iş merkezine dönüştürülmesi nedeniyle ilave işler çıktığı, binanın dört cephesine giydirme yapılmasının istendiği ve bu ilave işlerin ...,00 USD/kg. birim fiyat üzerinden yapıldığı davacı tarafından ileri sürülmüş ve . mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme dışı işlerin bedeli birim fiyatı ...,86 TL’den hesaplanmış ise de, davalı iş sahibi sözleşme dışı işler bedelinin ...,50 TL’den hesaplanması gerektiğini, buna uygun olarak hazırlanan kesin hesap sonucu davacının 96.589,69 TL alacağı çıktığını ve bu miktarın da kendisine ödendiğini ileri sürmüştür. Görüldüğü gibi sözleşme dışı işler yönünden taraflar birim fiyat konusunda anlaşmış değildir. Bu durumda sözleşme dışı işler bedelinin BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması ve davalının kabul ettiği ...,50 TL/kg'ın da gözetilmesi gerekir....
İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir. Mal ve hizmetler için yatırım araçları ve işçi sayısı bu konuda ölçüt olabilir. Ancak bir işyerinde başka bir işverene ait ayrı bir işkolunda faaliyet var ise ayrı iş kolundan söz edilebilir. Tüzükteki 26 sıra numaralı “...” işkollu ve 28 sıra numaralı “Genel İşler ” işkollu’ na ilişkin düzenlemeler sebebi ile Belediyeler ve ... Bakanlığınca işletilen işyerleri, yukarıda belirlenen kriterlere tabi değildir. Somut olayda ...’nın işkolu tespit kararında ... ... Devlet Hastanesi işyerlerinde temizlik işleri yapılması nedeniyle "işkolları Tüzüğü"nün 28 sıra numaralı "Genel İşler" işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir....
Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Yine aynı maddede, bir işkoluna giren işlerin neler olacağının, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak, yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır. İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir....
, işletmenin bütünü incelendiğinde davacının yapabileceği işlerin bulunduğunu belirterek, davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir....
Diğer taraftan, Borçlar Kanununun 167. maddesi uyarınca temlik işleminden sonra ifanın kendisinden talep edilmesi halinde borçlu temlik işlemi yapılmamış olsa idi eski alacaklıya karşı ne gibi bir itiraz ve def ide bulunacak idi ise, aynı itiraz ve def’ileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir. Değişik bir söyleyişle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklar yeni alacaklıya karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Diğer taraftan; belirtilmelidir ki, eser sözleşmeleri iki tarafa hak ve borçlar yükleyen ani edimli sözleşmelerdendir. Bir sözleşmenin iki tarafa hak ve borçlar yüklüyor olması demek iki tarafında o sözleşmeden dolayı hem alacaklı ve hem de borçlu olması demektir. Ani edimli sözleşmelerde, eserin tesliminden önceki bütün çalışmalar eseri meydana getirme çalışmalarıdır. Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince de aksine sözleşme hükmü yoksa eser bedeli (somut olayda bağımız bölüm tescili istemi) ancak eserin teslimiyle istenebilir....
“Görev”, kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında res'en göz önünde bulundurulmalıdır. 4787 sayılı “Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa” nın değişik 4. maddesine göre Aile Mahkemelerinin görevleri üç bent halinde olmak üzere; 1. bentte, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı “Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun”a göre aile hukukundan doğan dava ve işler, 2.bentte, 2675 sayılı “Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun”a göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi, 3.bentte ise, kanunlarla verilen diğer görevler olarak açıklanmıştır. Somut olayda dava, mihir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı ve davalı ... arasında resmi nikah yapılmadığı sabittir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu yaptığı çalışma dönemi itibariyle çalıştığı işyerinin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, bu arada kısa çalışma primi ile fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususlarından oluşmaktadır. Davalının istinaf başvuru dilekçesindeki ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedeniyle resen yapılan incelemeye göre; Davacının çalışmalarının sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat veya daha az çalışılması gereken işler hakkındaki yönetmelik kapsamında geçip geçmediğinin tespiti uyuşmazlığın çözümü açısından elzemdir. Özellikle davacının diğer işçilerle aynı ortamda bulunmadığının ileri sürülmesine rağmen ilk derece mahkemesi bu hususta usulüne uygun bir tespit yapmamıştır. Yargıtay 22....
Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Yine aynı maddede, bir işkoluna giren işlerin neler olacağının, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak, yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır. İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir....