Davacı, davaya konu disiplin cezasının verildiği tarihte Öz Sağlık-İş Sendikası üyesidir....
Yüksek Disiplin Kurulu kararının verildiği 01/07/2013 tarihine kadar ödenmeyen 1/3 maaş kesintilerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden; davacının görevden uzaklaştırıldığı 26/10/2011 tarihinden devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile cezalandırıldığı 01/07/2013 arası dönemde maaşından yapılan 1/3 kesintilerine, maaşların ödenmesi gerektiği tarihten itibaren, başka bir deyişle, kesintilerin yapıldığı tarihlerden ödemenin yapıldığı tarihe kadar yasal faizin ödenmesi gerektiği, Mahkemece yapılan ara kararına verilen cevapta, davacının anılan döneme ilişkin yoksun kaldığı 1/3 oranındaki maaş kesintileri tutarının toplam 10.516,64 TL olduğu belirtildiğinden, anılan miktara kesintinin yapıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere kesinti tarihlerinden itibaren yasal faizin ödenmesi gerektiği; Yüksek Disiplin Kurulununca memuriyetten çıkarma cezasının tesis edildiği 01/07/2013 tarihi ile Devlet memurluğundan çıkarma cezasının iptali yolunda verilen yargı kararı üzerine davacının...
bir delil bulunmadığı halde müvekkiline işbu disiplin cezasının verildiğini bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun "İHTAR" cezasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptalini talep etmiştir....
bir delil bulunmadığı halde müvekkiline işbu disiplin cezasının verildiğini bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun "İHTAR" cezasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptalini talep etmiştir....
bir delil bulunmadığı halde müvekkiline işbu disiplin cezasının verildiğini bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun "İHTAR" cezasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptalini talep etmiştir....
Öncelikle işçiye verilecek disiplin cezasının hukuki bir dayanağı bulunmalıdır. Borçlar Kanununun 315.maddesi bu bağlamda genel bir hukuki dayanaktır. Anılan maddeye göre “sinai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçinin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar....
Öncelikle işçiye verilecek disiplin cezasının hukuki bir dayanağı bulunmalıdır. Borçlar Kanununun 315.maddesi bu bağlamda genel bir hukuki dayanaktır. Anılan maddeye göre “sinai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçinin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar....
cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kocaeli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu'nun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır....
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih, … - … sayı ve "Tazminat Talebinin Reddi" konulu işleminin iptali ile 500,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı görülmektedir. Açılan davanın yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri gereğince ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalardan olmadığı anlaşılmakta olup, davacının cezasının infazının devam ettiği ceza infaz kurumunun bulunduğu yer idare mahkemesince incelenmesi gerekmektedir. Öte yandan, dava konusu işlemin iptali isteminin idari davaya konu olup olamayacağı hususunun da İdare Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği tabiidir. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, açtığı davanın yalnızca manevi tazminat davası olduğunu bu nedenle avukatlık ücretinin mahkemece manevi tazminat isteği gözönüne alınarak hesaplanması gerektiğini, idarenin haksız işlemleri nedeniyle üzüntü duyduğunu, davanın kabul edilerek tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Davacının, kararın esası yönünden ileri sürdüğü nedenler anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Buna karşılık dava dosyası içindeki belgelerin bir bütün halinde incelenmesinden anlaşıldığına göre, davacı, hakkında yapılan idari takibat nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü karşılığı maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmış ise de, dava dilekçesine ekli belgelerden davacının yalnızca manevi tazminat istediği, dava dilekçesi içeriğinden de dava konusunun tek olarak manevi tazminatı kapsadığı açıkça belli olmaktadır....