İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu olayla ilgili olarak müvekkili hakkında yapılan ceza yargılamasında müvekkil lehine haksız tahrik indirimi uygulandığını, olay nedeniyle davacının maddi ya da manevi zararının söz konusu olmadığını, davacının yüzünde sabit iz oluşmasının söz konusu olmadığını, davacının dişlerinde herhangi bir hasar oluşmadığını, davacının diş doktoru olduğu iddia edilen doktorun vermiş olduğu yazı cevabı dikkate alınarak davacı lehine 1.500TL diş tedavi masrafına hükmetmenin doğru olmadığını, davacının maddi zararını ispatlayamadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş derecede yüksek olduğunu, mahkemece maddi ve manevi tazminat tutarlarında haksız tahrik nedeniyle hakkaniyetli bir indirim yapmadığını, müvekkilin adeta ikinci defa cezalandırıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık hatalı diş yapımından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın feragatı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında daha önce açılıp sonuçlandırılan 2004/117 Esas sayılı davada davacının feragatı sebebiyle dava reddedilmiştir. Oysa 23.11.2004 tarihli protokol ile davadan feragat edileceği belirtilmekle beraber başka bir diş hekimi tarafından davacının dişlerinin yaptırılacağı ve bunun masraflarının davalı yanca karşılanacağı kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; ortodontik diş tedavisinin yarım bırakıldığı iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, davanın Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2007/1519 E.- 2007/4340 K.ve 2010/14758 E.- 2010/16430 K.sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere vekiline akdınden kaynaklanmasına; dolayısıyla eser sözleşmesinden kaynaklanan bir davanın bulunmamasına göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; "diş çekimine" ilişkin vekalet sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Somut olayda davacının ekonomik, sosyal durumu, gelir ve giderleri konusunda bir araştırma yapılmaksızın manevi tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nesafet ile ) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4.maddesinde belirtilmiştir....
Davacı vekili, davalının halk otobüsünde bilet görevlisi olarak çalıştığını, otobüsün şoförü davalının tartışmaya başladığını, davacının kendisini kavganın içinde bulduğunu, davalının davacıyı darp ettiğini, davacının ön dişlerinin kırıldığını, bu nedenle tedavi gördüğünü, implant tedavisinin pahalı olması nedeniyle takma diş yaptırmak zorunda kaldığını, davalının eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp mahkumiyetine karar verildiğini belirterek diş tedavisi için yapmış ve yapacağı masraflar ile uğradığı manevi zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararı taraflar temyiz etmişlerdir. 6098 sayılı TBK m. 56. hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....
, davacılardan Yusuf'un ağzındaki dişlerin kırıldığını ve uzun yıllar diş tedavisi ile uğraştığını, maddi manevi zarara uğradıklarını, bu sebeple Yusuf için 5.000,00- TL manevi, 7.868,00- TL maddi, Yunus için de 3.000,00- TL manevi olmak üzere toplam 15.868,00- TL tazminatın manevi tazminat için olay tarihinden, maddi tazminat için ise fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Zira Kanunda, manevi tazminat miktarının teknik olarak hesaplanmasını sağlayan bir metot yoktur. Manevi tazminat miktarı, bazı kriterler değerlendirilerek somutlaştırılır. Ancak mahkemece bu durumlar tamamen göz ardı edilerek red kararı verilmiştir. Hakim, hakkaniyete uygun bir manevi tazminat miktarı belirlemelidir. Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı sebebiyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (H.G.K. 2003/355 karar)....
Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; 09/01/2012 tarihinde kırılan dişinin tedavisi için davalı Mayadent Diş Tedavi Kliniğinden randevu aldığını, yapılan tedavi sonrasında kırılan dişinin yerine kanal tedavisi yapılarak yeni bir diş takılması gerektiğininin ifade edildiğini ve kendisinin de davalılara güvenerek tedaviye devam ettiğini, davalı doktor tarafından kırılan dişinin yerine yeni bir diş takılması sonrasında 20/02/2012 itibarıyla tedavinin bittiğinin kendisine bildirildiğini ancak müdahale sonrası dişinin durumunun daha da kötü bir hal aldığını, hiç yaşamadığı şiddetli ağrılar çektiğini, tedavisinin yarım bırakıldığını ileri sürerek , maddi tazminat olarak 370,-TL yaptığı ödeme, şimdilik 1000- TL yeniden tedavi masrafı ,5.000,-TL yeniden tedavi masrafı ve 10.000,-TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kullandığı araç ile davacının içinde bulunduğu araçların karıştığı trafik kazasında davalının da yaralandığını, trafik kazasının oluşuna ilişkin keşif yapılmadan sadece trafik kazası raporuna göre tazminat istemenin doğru olmadığını, SGK ya bağlı hastanelerde ilgili diş tedavisinin yapıldığını, ancak davacının tazminat alacağı öngörüsü ile özel tedavi yaptırdığını, manevi tazminat istenirken miktarın söz konusu kaza ile karşılaştırıldığında çok yüksek tutulduğunu, 25.000,00 TL manevi tazminat istenmesinin bu kazayı fırsata çevirme çabası olduğu kanaatinde olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....