Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve ... üyeliğini ... Tatil Köyündeki E 96 no’lu studio daireyi her yılın 33. haftasında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.11.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için tatil köyüne gittiğinde devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine, 4.757.00 YTL maddi, 15.000,00 YTl manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davacı 26.12.2005 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, maddi ve manevi zararlarının tahsilini istemiştir. Davalı ... Şirketi davanın reddini dilemiştir, davalı ... Şirketi ise , davacı ile dava dışı ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemidir. Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda özel olarak düzenlendiğinden geçerli olarak kurulması için anılan kanunda belirtilen koşullara uyulması zorunludur....

    KARAR Davacı, davalı ile 24.07.2005 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, davalının yıllık bakım aidatının ödenmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacağın dayanağını teşkil eden 24/07/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu belirtilen yönetmelik 14. Maddede '' ödemeyi yapmayan devre tatil sahibinin devre tatilden istifade hakkı ödemezlik defi sonucu engellenir....

      Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, devre tatil hakkı kullanım tarihinden itibaren yani tecrübe ve muayane tarihinden itibaren cayma süresinin başlayacağının kabulü gerekir. Eldeki davada davacı tatil hakkını kullanmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/584 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/467 ESAS - 2021/567 KARAR DAVA KONUSU : Taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve istirdat KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, dava dilekçesinde özetle; 09/06/2018 tarihinde telefonla kendisinin arandığını ve tatil kazandığının söylendiğini, belirtilen yere gittiğinde, yeterli düşünme fırsatı verilmeden kendisine toplam 11.975,00 TL olan 2+1 kişilik satış sözleşmesini peşin ödeyerek imzaladığını, üzerine devre mülk kat mülkiyeti tapu tahsisi yapılmış bir yer bulunmadığını belirterek, bu nedenlerle sözleşmesinin iptalini ve...

        Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için...

          Şti tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, tatilini geçirmekte olduğu bir sırada davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 30.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı TTP…Ltd.Şti ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 2010/3315-13243 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi “Afyonkarahisar” olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre...

            Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

              KARAR Davacı, davalı ....ye ait taşınmazda kurulu bulunan tatil köyüne ilişkin olarak diğer davalı ...Ş. ile 9.6.2003 tarihinde 31.12.2020 yılına kadar geçerli olmak üzere devre tatil kullanım hakkı satın aldığını, davalı ....nin 10.2.2004 tarihli yazı ile tatil köyünü devir aldıklarını bildirerek, 2004 yılı aidatının kendilerine ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı beyanlarından devre tatil sisteminin sona erdirildiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin ... taraflı ve haksız şekilde fiilen feshi nedeni ile, zarara uğradığını ileri sürerek, devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile 2004 yılı dahil 16 yıllık maddi zararından şimdilik 4000 YTL .nin faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş ve 11.5.2007 tarihindeki ıslah dilekçesi ile de, sözleşmenin aynen ifasına, sözleşme sonu 2020 yılına kadar devre tatil hakknın varlığının tesbitine, kullandırılmayan 2005, 2006, yılları için 4000 YTL. zararın davalılardan 2008/11183-2009/5296 tahsiline karar verilmesini...

                da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...

                UYAP Entegrasyonu