Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

Taraflar arasında düzenlenen 23.10.2011 tarihli devre tatil sözleşmesinin 9.A.2.maddesinde belirtilen cayma süresinden sonra sözleşmenin feshi halinde % 25 kesinti yapılacağına ilişkin sözleşme hükmü yukarıda yapılan açıklamalar ışığında haksız şart niteliğindedir.Kaldıki davacı henüz devre tatil hakkını kullanmadığından,tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmediğinden cayma süresi geçmemiştir.Bu nedenle davacı taleplerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tatil bedeli ile kalan 16 yıl için 17.760 TL. Maddi tazminatın ve 5.000 TL. Manevi tazminatın reoskont faizi ile ödetilmesini istemişlerdir. Davalı ..., tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını, kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı ... şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ...AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını,daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını,üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmenin iptali ile, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli 1.110 TL.nin dava tarihinden 17.760 TL....

      Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, yerindeliğin ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ödeme dekontu ve sözleşme sureti de dosya kapsamında mevcuttur. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre davalı her ne kadar taşınmazın tescilini davacıya vermiş ise de taşınmazın fiilen kullanımı için davacıya teslim ettiğini ispatlayamadığı ve bu şekilde edimlerini yerine getirmediği, davacının dava konusu yapılan taşınmaz bakımından tatil hakkını kullanmadığı nazara alındığında devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluştuğu kabul edilerek sözleşmenin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

      Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....

        Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, devre tatil hakkı kullanım tarihinden itibaren yani tecrübe ve muayane tarihinden itibaren cayma süresinin başlayacağının kabulü gerekir. Eldeki davada davacı tatil hakkını kullanmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 31.5.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Mahkemece taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin kapıda satış sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının tatil hakkını kullanmamış olduğu bu nedenle cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 8. maddesinde düzenlenen satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardandır....

          Tatil Sitesinde E bölgesinde bulunan 159 kapı nolu evin 5 nolu devresine ilişkin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000 TL. tutarında harcama yapıldığını, bu miktarın yenileme katkı payı adı altında devre sahiplerinin hisselerine düşen tutarlarda ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmenin 10.maddesinin c fıkrası gereğince, devre sahipleri olarak ödemekle yükümlü oldukları miktarın, işletme servis bedellerinden ibaret olduğunu, davalının bu servis bedellerini de keyfi olarak fahiş belirlediğini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların devre sahiplerinden talep edilemeyeceğini, bu talebin 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı tarafça yenileme katkı payı adı altında talep edilen bedelden sorumlu olmadığının tespitiyle bu konuda yaratılan muarazanın men’ine...

            K A R A R Davacı,Kuşadasında tatilde iken davalı firma elemanlarınca davalıya ait tesislere götürülüp tanıtım toplantısı yapıldığını ve örnek daire gezdirildiğini ve aralarında 22.8.2003, tarihli 99 yıl süreli, kullanım başlangıcının 22.8.2003 tarihli olarak 10.3000 Euro bedelli devre tatil sözleşmesinin imzalandığını,31.7.2004-7.8.2004 tarihleri arasında tatil hakkını kullandığını ancak gezdirilen daire yerine daha düşük vasıflı dairede kaldığını,tesise üye kazandırmak için tüketici ailelerin tesisde gezdirilmesi sonucu oluşan kalabalık nedeniyle tatil yapamadığını,vaad edilen koşulların tesiste bulunmadığını bu hususta yanıltılarak sözleşme imzalandığını,9.8.2004 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını ancak senetlerin iade edilmediğini bildirerek ,sözleşmenin feshini, senetlerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödemelerin iadesi” davasından dolayı Bakırköy Tüketici Mahkemesince verilen 12.06.2014 tarihli ve 2014/105 E., 2014/621 K. sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 19.04.2017 tarihli ve 2017/13-637 E., 2017/757 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

                Tüketici ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle, ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, Yargıtay Hukuk Dairesi 17.01.2012 tarih 2011/15055 E. - 2012/354 K. sayılı ilâmında yer alan "Somut uyuşmazlıkta tasarruf ve geleceğini garanti altına almak amacıyla 5 adet bağımsız bölüm satın alan kişi tüketici kabul edilemez." şeklindeki karar metnini gerekçe göstererek, 7 adet devre tatil satın alan davacının da bu işleminin bir tüketici işlemi sayılamayacağı, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girmeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ......

                  UYAP Entegrasyonu