Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince devretatil sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekmekte olup, söz konusu devretatil sözleşmesi de adi yazılı şekilde yapıldığı için geçersiz olduğunu haklı davanın kabul edilerek, 06/10/2019 tarihli devretatil sözleşmesinin geçersizliğinin tespitini, davalı şirkete kalan sözleşme bedeli için verilmiş bulunan 10/10/2019 tanzim tarihli, vade tarihleri birer ay arayla olan 25/11/2019- 25/10/2020 tarihleri arasında vadeli 12 adet 200'er TL'lik, 25/11/2020- 25/09/2022 tarihleri arasında vadeli 23 adet 320'şer TL'lik ve 25/10/2022 vadeli 1 adet 340 TL'lik olmak üzere toplam 10.100 TL'lik 36 adet senet şeklinde olan bonoların iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul Anadolu 7....

Tatil Köyündeki E 89 no’lu daireyi her yılın 28.haftasında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.1.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için hazırlıklara başladıklarını ancak devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine,2.000,00 YTL maddi, 5.000,00 YTL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davacı, 7.12.2006 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, 2004 yılı için kullanılmayan tatil hakkının bedeli olarak 1.546,00 YTL’nin Devre tatilin kalan 16 yıllık bedeli için 12.129,00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, ......

    Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ... Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında; ... adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....

      Somut olayda dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere, davacı T1 adına talep doğrultusunda 22.07.2014 tarihinde 06.09.2014- 12.09.2014 dönemi için 4 kişilik oda tahsisi yapılmış ve belirtilen bu dönemde davacı ile birlikte eşi Hasan Çelik ve çocukları Ayberk Çelik, Beyza Çelik tatil hakkından yararlandırılmıştır. Devre tatil sözleşmesinin yapıldığı tarih, kullanım yapılan dönem ve davanın açıldığı tarih ( 23.01.2017 ) dikkate alındığında, devre tatil hakkından yararlanıldığı dönemden sonra eldeki dava ile cayma hakkı kullanılmış olup, bu haliyle süresi içerisinde cayma hakkının kullanıldığının kabulü hukuken mümkün görünmemektedir....

      Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen peşinat bedelinin iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

        gönderdiğini, müvekkilinin tatil hakkını hiç kullanmadığına ve söz konusu bölümü teslim almadığından sözleşmeyi imzalamış olsa da cayma hakkının askıda olduğunu ve ihtarname ile cayma hakkını kullandığını, sözleşmenin feshi ile ödenen 1.500 Usd 'nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği işletilecek faiziyle birlikte müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....

        Somut olayda her ne kadar davalı Akropol Termal Megakent Devre Mülk Site Yönetimi tarafından yıldat bedellerinin tahsili amacı ile Ankara 10.İcra Müdürlüğünün menfi tespite konu 2021 / 18650 E sayılı dosyasında takip başlatılmış ise de gerekçeli kararın C.1 maddesinde belirtilen gerekçe ile taraflar arasında devremülk satış sözleşmesinin iptaline karar verildiği ,tüketiciye yapılan devrin ve sözleşmenin iptal edilmesi ile yıldat bedeli istenebilmesinin yasal dayanağı da kalmadığı gibi Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği" Satıcı veya sağlayıcının yükümlülükleri başlıklı 9. /2....

        Dosya kapsamından, taraflar arasında 11/06/2012 tarihli adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin zamanında teslim edilmemesi gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile yapılan 14.408.-TL ödemenin davalılardan iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın niteliği itibarıyla taraflar arasında 4077 sayılı Kanunun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da kanun kapsamında düzenlenmesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir....

          Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmede belirtilen odada tatil hakkının kullandırılmadığını, tesisin yapı kullanma izninin bulunmadığının ortaya çıktığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

            UYAP Entegrasyonu