KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ....İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki...Tatil Sitesinde .... bölgesinde bulunan... kapı nolu evin 5 nolu döneminin ve H bölgesi 380 kapı nolu 6 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ......
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ...mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ....Tatil Sitesinde... bölgesinde bulunan .... kapı nolu evin... nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Sorgun Tatil Köyündeki E 89 no’lu daireyi her yılın 26 ve 35. haftalarında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.1.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için hazırlıklara başladıklarını ancak devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine, 4.000,00 YTL maddi, 5.000,00 YTL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davacılar 7.12.2006 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, 2004 yılı için kullanılmayan hakkının bedeli olarak 3.459,00 YTL’nin Devre tatilin kalan 16 yıllık bedeli için 30.975,00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, ......
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle, " 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen bila tarih ve 9946 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE, 2- Sözleşme bedeli olan 16.883,00 TL'nin 22/02/2021 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3- 432,00 TL yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE, 4- Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğurçayırı Mahallesi, 118 ada 3 sırasında kayıtlı...
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/14242-2011/12955 Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 04.06.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
turizm konusunda uzman olmadıklarını, tatil köyünü bir bütün olarak değerlendirip keşifte tüm tesisi gezip rapor tanzim etmeleri gerektiğini, cayma hakkının kullanımına ilişkin 1 yıllık hak düşürücü süre de geçirilmiş olduğunu, bu emredici mevzuat hükmü yok sayılmak suretiyle karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, cayma süresinin sözleşmenin imza tarihinden itibaren başlayacağı Yönetmelikte düzenlendiğini, -Aynı Devre tatil Yönetmeliğine göre sözleşmenin devre tatile konu tesiste akdedilmesi halinde bu hakkın kullanılamayacağın da düzenlendiğini, aynı Yönetmelikte cayma hakkı kullanım süresinin her halde 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, -Müstakar Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre tapu devri ile cayma hakkından zımnen imtina edildiği ve tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkının kullanılamayacağını, sahibine ayni hak sağlayan bu sözleşmede teslim olgusu, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve kullanıma hazır...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin işlettiği otelde bulunan 97 nolu elektrik trafosunun temizliğinin ve bakımının yapıldığı sırada yanlışlıkla G.T.ayıracının kolundaki mührün hasar görmesi sonucunda müvekkili tarafından davalı kuruma başvurulduğunu, ölçü devresine bir müdahalenin olmadığını, buna rağmen kaçak kullanım tutanağı düzenlendiğini, önceki dönem tüketimlerinin incelenmesi sonucunda kaçak kullanımın olmadığının ortaya çıkacağını belirterek ödenen kaçak kullanım bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mühürün kopuk olması halinde elektrik sayacının doğru çalışmasının engellenebileceğini, bu nedenle kaçak kullanım tutanağının düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde .. bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, Sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği...