Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacının devremülkü kullandığını dolayısıyla cayma hakkını süresinde kullanmadığını, taraflar arasında sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin yerinde olmadığını, devremülk satış sözleşmesinin kapıda satış sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin tapuya teslime hazır olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 12.10.2014 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı T3 ve davalı şirket ile imzalanan 3 adet Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmelerinden kaynaklı T3'ın haklarını devraldığını, üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, ancak gayrimenkullerin inşaasının tamamlanarak süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, sözleşmelerin feshi ile müvekkilinin her üç sözleşme için peşin olarak ödemiş olduğu 19.050,00 TL satış bedelinin ödeme tarihi olan 29/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, kullanım hakkı ve kira gelirlerinden mahrumiyet başta olmak üzere bilirkişi incelemesi neticesinde sübuta erecek olan müvekkilinin menfi ve de müspet zararlarının tespiti ile belirlenen meblağların yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin feshi, hisseli tapu kayıtlarının iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....
da davalıya ait tesiste davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaat ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında 31.03.2012 tarihinde devremülk sözleşmesini imzaladığını, ancak daha sonra hiç yararlanmadığı devremülk hakkında 22/05/2015 tarihinde cayma bildiriminde bulunduğunu belirterek, eldeki davayı açmıştır. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 23/09/2011 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır....
K A R A R Davacı, davalı ile 25.02.2013 tarihinde imzalanan ... nolu devremülk sözleşmesi ile iki adet devremülk kullanım hakkı satın aldığını ve aynı tarihte K-08922 nolu devremülk kira sözleşmesi imzaladığını, devremülk sözleşme bedelinin tamamı olan 152.274,00 TL’nı ödediğini, devre mülklerin tapu devrinin yapıldığını ve davalı tarafından 27.3.2013 tarihinde kiraya verildiğini, 27.6.2014 tarihine kadar olan kira bedelini ödediğini ancak bu tarihten sonraki dönem için herhangi bir kira ödemesi yapılmadığını ileri sürerek devremülk satım sözleşmesi ve devremülk kiralama sözleşmelerinin iptaline, dava tarihine kadar olan kira bedelleri karşılığı 10.416,00 TL ile satış bedeli karşılığı ödenen 152.274,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile yapılan 2.6.2000 tarihli harici devre mülk satış sözleşmesi gereği 30.000 DM satış bedelinin peşin ödediğini, sözleşmenin 10.maddesi gereği 2.yılın sonunda almaktan vazgeçerse satış bedelinin DM bazında % 30 net karı ile iadesinin kararlaştırıldığını, 13.10.2003 tarihli ihtarla almaktan vazgeçtiği ve paranın sözleşmeye göre ödenmesini talep ettiği halde ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını istemiştir. Davalı davanın reddi ile kötü niyet tazminatını dilemiştir....