kapı nolu evin 30.4/29.5 dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında 21.02.2008 gün ve 11100106 nolu “Devre mülk satış sözleşmesi”nin düzenlendiği sözleşme resmi olmadığından hak kaybına uğrayacağını belirterek davacının geçersiz sözleşmenin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istendiği 21.02.2008 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın davalı T5 yönünden usulden reddine, davalı T3 San.ve Tic. A.Ş. yönünden kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dilekçesi ekinde sunulan 24/06/2005 tarih ve SSS243 Sözleşme Nolu Club Prestige Devre Tatil Sözleşmesi incelendiğinde; Kiralayan Pirestij İnş. Tur. San. ve Tic....
(İstanbul BAM 17/1200 E. 17/1398 K. 22.11.2017) İstanbul BAM 17/942 2017/69 06.07.2017 T kararları ve müstakar onlarca Bölge Adliye ve yerel mahkeme kararları da bu yönde olduğunu, davacıya sözleşmeye konu tapunun devri gerçekleştirildiğine göre, müstakar Yargıtay kararlarına göre davaya konu sözleşme de geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu, sözleşme geçerli olduğuna göre şartları oluşmayan surette tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkı kullanılmayacağını, bilindiği üzere gerek tüketicinin korunması hakkında kanun ve gerekse devre tatil yönetmeliği yeniden değiştiğini, değişikliklere kadarki tüm uygulamalara ve tecrübelere nazaran yasa koyucu ısrarla ve yine gerek kanunda, gerekse yönetmelikte, cayma hakkı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını düzenlediğini, davacının haksız ve kötüniyetli iddialarına karşılık Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Sözleşmeleri Yönetmeliği 10....
Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 7. Maddesinde belirtilen sözleşmelerin kurulmasından itibaren on dört gün içinde davacının cayma hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davacı tüketicinin cayma hakkını kullanarak hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden dönmesi sebebiyle, sözleşmelerin geçersiz olduğunun tespitine ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla davanın bu gerekçeyle kabulü gerekmekte iken İlk Derece Mahkemesince sözleşme ve protokolün resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü yerinde değildir....
geçerli bir sözleşme bulunmadığından dolayı müvekkili söz konusu bu durumu sonlandırmak ve bu durumdan kurtulmak istediğini gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı 28/12/2018 tarihli devre mülk veya devre tatil sözleşmesinin aslında bir Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu M.K.nun 706 ve BK.nun 213....
Turizm A.Ş. ile 23.2.1996 ve 31.6.1998 tarihinde imzalamış olduğu devre tatil sözleşmelerine göre, davalı ... A.Ş. ile ... Turistik Tesisleri A.Ş.’nin tapuda irtifak hakkı sahibi oldukları... Tatil Köyünün D-62 ve E 85 nolu ünitesinde her yılın 40-41. haftasında kullanılmak üzere 30 yıl süreli devre tatil kullanım hakkını satın aldığını, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini, 1999 yılı sonundan itibaren devre tatil köyü işletmesinin davalı ... A.Ş.’ne devredildiğini, ... A.Ş.nin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak adı geçen şirket tarafından 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığından açtığı dava ile dönem sonuna kadar hak sahibi olduğunun tesbiti ile 2004 yılı tatil bedeline hükmedildiğini, devam eden yıllarda tatil hakkının kullandırılmayacağının bildirildiğini ileri sürerek, 2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları tatil bedelleri olarak şimdilik 5.000 TL.nin ticari reoskont faizi ile ödetilmesini istemiştir....
Tatil İşletmeciliği Termal Turizm Sağlık İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Taraflar arasındaki davada, Ankara 3. Tüketici ve Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanunun 3 ve 23. maddeleri kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan,4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 29.03.1988 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 29.03.1988 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....