WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında 03.11.2013 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'Tapuda ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. pafta 364 ve 365 parselde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilecek “... ......

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 04/09/2014 tarihli 0394 numaralı sözleşme uyarınca, Yalova ili, Armutlu İlçesi, Tavşantepe Mevkii adresindeki Göral Termal tesislerinden devre mülk satın aldığını, sözleşme ekinde taksitlerin ödenmesiyle iade edilmek üzere davalı şirket lehine bono düzenlendiğini, sözleşme gereği 04/09/2014 tarihinde ilk taksitin ödemesinin yapıldığı, 28/01/2017 tarihine kadar 14.720 TL ödendiğini, sözleşme gereğince devre mülklerin 2016 yılı haziran başında teslim edileceği, ancak davanın açıldığı tarihe kadar devre mülk inşaatına dahi başlanılmadığını, devre mülk kullanım hakkının tesliminin yapılmadığını, bunun üzerine 13/02/2017 tarihinde fesih ihbarnamesi gönderilerek ödenen meblağın kendisine iade edilmesini talep ettiğini, davalı şirketin ödeme yapmadığı gibi devre mülk inşaatına başlamadığını, sözleşme devre mülk kullanım hakkı devri 2016 yılı Haziran ayı olarak belirlendiği, beyanla davalıya ödenmiş olan 14.720 TL'nin...

    KARAR Davacı, davalı ile 16.04.2014 tarihli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, söz konusu sözleşmenin 08.08.2014 tarihinde revize edildiğini, 35.000,00-TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, davalıya 14.01.2016 tarihli ihtarname göndererek cayma hakkını kullandığını bildirdiğini belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödediği 35.000,00-TL'nin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili kullanımda...

      Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır. 15....

        GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

        Davalıların istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 28/01/2016 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür. Mahkemece, davacının davalılarla imzaladığı devre tatil sözleşmesinin iptaline karar verildiği halde davacı adına devredilen tapu kaydı hakkında bir karar verilmemiştir. Tüm dosya kapsamına göre davalıların edimlerini yerine getirmediği, davacının tatil hakkını kullanmadığı nazara alındığında devretatil satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluştuğu kabul edilerek sözleşmenin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

        KARAR Davacı, davalı ile yaptıkları 13.9.1991 tarihli sözleşmeye göre, Manavgat İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki petrokent tatil sitesinde E bölgesi 159 kapı nolu evin 14.5-28.5 dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine...

          KARAR Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen devre tatil sözleşmesinin feshine, davalı elinde bulunan senetlerin iptaline, ödediği 100 Euro bedelin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 19.9.2004 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, davalı elinde bulunan 44 adet senedin iptaline ve davacıya iadesine, 100 Euronun davalıdan istirdadına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı açmış olduğu davasında 11.932.500.000 TL değerindeki sözleşmenin feshi ile yukarıda açıklanan talepleri hakkında karar verilmesini istemiştir....

            KARAR Davacılar, davalı ... ..A.Ş. ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin ve bu sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iptaline, davalı....’ye ciro edilen senetlere dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, devre tatil sözleşmesinin ve senetlerin iptaline, davalı ....ye yönelik açılan menfi tespit davasının ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nın 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00TL'ye çıkarılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu