Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlçesi, ...' mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki petrokent tatil sitesinde 5,6,7,8,9 ve 10 nolu devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelinin de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine karar verilmesini istemiştir....

    KARAR Davacı, davalı ile 0devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....

      Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadası’nda davalıya ait tesiste davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaat ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, 600 EURO peşin ödediğini, gece düşündükten almaktan vazgeçtiğini, cayma bildiriminde bulunduğunu belirterek, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 03.09.2005...

        Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava konusu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescilinin yapıldığı, devre mülkün iskan ruhsatının bulunduğu, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı dosyada mevcut konaklama belgelerinden anlaşılmış olup, konaklama belgelerinde konaklamanın gerçekleştiği belirtilen dairenin ve tarihin tapu belgesinde ve sözleşmede belirtilen daire ve dönemlere ilişkin olması karşısında tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleştiği, davacı tarafından süresi içinde cayma hakkının kullanılmadığı, davacının uzun süreli konaklamalardan sonra sözleşmenin iptali ile bedel iadesi talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve Medeni Kanun'un 2. ve 3. maddelerinde düzenlenen dürüst davranma ve iyiniyet kuralları ile de bağdaşmadığı anlaşılmış olduğundan, davacının sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle "Davanın subuta ermemesi nedeni ile REDDİNE, " karar verilmiştir...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 1.Tüketici Mahkemesi ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi ve ödenmeyen senetlerin iptali istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

          KARAR Davacılar, davalı ile imzaladıkları 2.3.1987 ve 26.9.1991 tarihli devre tatil sözleşmeleri gereğince, Manavgat İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde davacı ... H bölgesinde bulunan 2.tip 12.devre 356 nolu evin, davacı .. de H bölgesi 2....

            Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin feshi nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....

              Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir....

              A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılındaki devre tatil haklarını kullanmak için tesise gittiklerinde içeri alınmadıklarını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, 2025 yılına kadar dava konusu tesiste devre tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine, bu konudaki muarazanın giderilmesine, 2004 yılı devre tatil haklarının kullandırılmamasından doğan zararları nedeniyle de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000.000.000 TL maddi ve 5.000.000.000 TL de manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, 11.1.2007 tarihli ıslah dilekçeleri ile de, 2005 ve 2006 yılları için uğramış oldukları zararların da ödetilmesini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

                Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalandığı 13/06/2003 tarihinden yürürlükte olan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, ön bilgilendirme formu ile cayma formunun verilmesinin devre tatil sözleşmelerinin geçerlilik şartı olarak öngörülmediğini , devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesinin yeterli olduğunu, davacının devre tatil hakkını kullandığını ve cayma hakkının sona erdiğini, devre tatil sözleşmesi uyarınca her sene 1 Ocak -28 Şubat tarihleri arasında ödemesi gereken aidatlardan sorumlu olduğunu, aidatların ödenmesi için hakkında icra takibi başlatılmasından sonra cayma kullanmak istemesinin açıkça dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu