Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    K A R A R Davacı, davalı ... şirketi ile 25.6.1994 tarihinde 30 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 2008 yılına kadar sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, 2008 yılında tatil hakkını kullanmak üzere müracaat ettiğinde, tesise girişinin kabul edilmediğini, sebep olarak da tesisin diğer davalıya devir edildiği ve davacının tatil hakkının tapuya şerhi bulunmadığının gösterildiğini, oysa devir edilmesinin tatil hakkını kullanımını engellemeyeceğini ileri sürerek, devre tatil hakkının sözleşme sonu 25.6.2024 tarihine kadar devam ettiğinin tesbitine, muarazının men'ine , tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tesbiti ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... şirketi, davacının ödemesi gereken bakım giderini ödemediğini savunmuş, diğer davalı şirket de, davacıya karşı sözleşme ile sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur....

      KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,... İlçesi,... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......

        A.Ş ile 1.1.1991 tarihinden 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere 30 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, halen tesislerin diğer davalı ... Turizm... A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılındaki devre tatil haklarını kullanmak için tesise gittiklerinde içeri alınmadıklarını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, 2020 yılına kadar dava konusu tesiste devre tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine, bu konudaki muarazanın giderilmesine, 2004 yılı devre tatil haklarının kullandırılmamasından doğan zararları nedeniyle de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000.000.000 TL maddi ve 5.000.000.000 TL de manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı- tüketici T1 ile davalı Royal Termal Hotel arasında kurulan devre tatil sözleşmesinden, davacı tarafından cayılmış olmasına rağmen davacıya ödenmeyen 4.000,00 TL ile 337,25- TL noter masrafının iadesi ve 9.000,00- TL değerindeki senet ve tüketiciyi borç altına sokan diğer belgelerin iptalinin istemi olduğunu, müvekkili T1 ile davalılar kısmında belirtilen Royal Termel Hotel adına hareket eden şirketler arasında 16 Haziran 2017 tarihinde Devre Tatil Sözleşmesi kurulduğunu, sözleşme kurulmadan evvel Royal Termal Hotel' de bulunan oldukça temiz ve bakımlı bir alan ve bir oda müvekkiline gönderildiğini, devre tatil hakkını burada kullanacağı söylendiğini, müvekkiline ayrıca hediye tatil davetinde de bulunulduğunu ve sözleşme yapması halinde kendisinin gösterilen mülkte ücretsiz olarak iki gün ailesi ile birlikte konaklatılacağının söylendiğini, müvekkilininde bunun üzerine sözleşmeyi imzalamaya...

          Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında 22/05/2015 tarih ve AD01- 0468 sözleşme no'lu 19.750 TL bedelli bir devre tatil satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçersiz ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşmelerin iptali ile alınan bedellerin davacıya iadesi gerektiğini, davacının telefonla aranarak davet edildiğini ve ısrarla sözleşme imzalatıldığını, sözleşmenin konusu ve mahiyeti konusunda davacının aldatıldığını, sözleşmenin resmi şekil şartına uymadığını, davacıya cayma hakkının bildirilmediğini ve evrak verilmediğini, taraflar arasında imzalanan 22/05/2015 tarih ve AD01- 0468 sözleşme no'lu sözleşmenin iptalini, senetlerin ve davacıyı borç altına sokan her türlü belgenin iadesini, evvelce ödenmiş olan 300 TL'nin (fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile) ödendiği günden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile ödenmesini, yargılama sonuçlanana kadar tedbiren senetlerin icrasının durdurulmasını, yargılama giderlerinin...

          Kanunun 6/B maddesine göre devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubudur. 13.06.2003 tarih 25137 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin amaç başlıklı birinci maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, taşınmazların, yılın belirli bir dönemine ilişkin kullanım hakkının devrine ya da devri taahhüdüne ilişkin sözleşmelere uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir”, 5/g maddesinde de sözleşmenin süresi ve sözleşme konusu hakkın kullanılabileceği dönemin sözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiği hükümleri getirilmiştir....

            Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın 3/c maddesinde düzenlenen tatil amaçlı taşınmaz mallar kapsamında kalan devre mülk sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk sözleşmenin iptali ve ödediği bedelin iadesine ilişkin olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

              Mahkemece, davacının devre tatil sözleşmesinin sözleşmeye konu tesiste imzaladığından cayma hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, "kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır." şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....

                Kanunun 6/B maddesine göre devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla 2012/19009-26345 sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubudur. 13.06.2003 tarih 25137 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin amaç başlıklı birinci maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, taşınmazların, yılın belirli bir dönemine ilişkin kullanım hakkının devrine ya da devri taahhüdüne ilişkin sözleşmelere uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir”, 5/g maddesinde de sözleşmenin süresi ve sözleşme konusu hakkın kullanılabileceği dönemin sözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiği hükümleri getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu