Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    K A R A R Davacı, davalı tarafla devre tatil sözleşmesi yaptığını, cayma bildirimi belgesi verilmediğini öne sürerek, devre tatil sözleşmesinin iptaline, ödediği 100 euro ile 900 YTL'nin tahsiline, ödenmemiş bonoların iptaline, karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava kabul edildiğine göre, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren AAÜT gereğince dava değeri olan 11.500,00 YTL üzerinden hesaplanacak 1.380.00 YTL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına 200,00 YTL maktu vekalet ücretine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nun 436/2 maddesi hükmü gereğidir....

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ......

        KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 4250 doların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, devre tatil hakkı kullanım tarihinden itibaren yani tecrübe ve muayane tarihinden itibaren cayma süresinin başlayacağının kabulü gerekir. Eldeki davada davacı tatil hakkını kullanmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin devre tatil sözleşmesi olmayıp kira sözleşmesi olduğu benimsenerek bir yıllık kira bedeli üzerindende harç yatırılmasına karar verilmiş olduğundan, mahkemenin nilelendirilmesine göre tacir olan taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında verilen kararın temyizen incelenmesi görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 6.Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bedel iadesi, ile devre tatil sözleşmenin iptali istemidir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı tarafça istinaf isteminde bulunulmaktadır. İhtilaf devre tatil sözleşmesinin feshi kaynaklı olup Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 14. Md'sinin 3. Fıkrası "Ön ödemeli devre tatil sözlesmelerinde, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözlesmeden dönme hakkı vardır. Sözlesmeden dönme bildiriminin; sahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için ise noterlikler aracılıgıyla satıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir." şeklindedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı; davalı ile devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme bedeli olarak belirlenen 5.950,00'nin 600,00TL'sini peşin ödediğini, geri kalan miktar içinde 37 adet bonu düzenleyip davalıya verdiğini, sözleşmeyi haklı olarak fehettiğini ileri sürerek ödediği 600,00 TL'nin iadesine 37 adet bonunun iptaline karar verilmesi istemiştir. Davalı 18.03.2013 havale tarihli dilekçe ile davayı kabul etmiştir....

                A.Ş.ile 6.06.1995 tarihli iki ayrı dönem için 30 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmedeki bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taşınmazın davalılar arasında el değiştirdiğini, 004 yılında tatil hakkını kullandırmayacaklarını davalıların bildirdiğini, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek sözleşme gereği sahip olduğu tatil hakkının hükmen tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ...Ş. yargılamaya katılmamış, diğer davalı davanın reddine karar verilmesini dilemişdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının 6.06.1995 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince sözleşmelerde belirtilen süre boyunca hak sahibi olduğunun tesbitine,2004 yılı için toplam 801,30 YTL maddi tazminatın davalılardan müştereken tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ......

                  TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 08/12/2018 tarihinde eşinin internette gördüğü bir reklama tıkladığını, hediye tatil için anket doldurduğunu, bu şekilde 8 Aralık 2018 tarihinde servislerle Eskişehir'den Yalova'ya gittiklerini, otelde her aileyi bir kişinin karşılayıp ilgilendiğini, devre tatil gezi alanında gezdirildiklerini, türlü konuşmalar ile, kafa karışıklığı yaratılarak satış yapıldığını, örnek olarak gösterilen yerle Yalova'da satışı yapılan yerin farklı yerler olduğunu, müvekkilinin davalıya toplam 15.810,00 TL ödeme yaptığını, davalı firmaya devre mülk ve tüketiciyi koruma derneğinden ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen işlem yapılmadığını, davalı şirketin ismini ve adresini sürekli değiştirerek mağdurlardan para kaçırdığını beyan ederek cayma hakkının kullanılmasının engellendiğini, tatil yapmasına hazır bir yer olmadığı ve hiçbir hizmet almadığından satışın iptali ile ödediği miktarların yasal faizi ile iadesine karar verilmesini...

                  UYAP Entegrasyonu