KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları 2.3.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ......
KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları 21.4.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince,...İlçesi, .. mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ...Tatil Sitesinde A bölgesinde bulunan 10 kapı nolu evin 8. ve 16. devrelerini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000 TL. tutarında harcama yapıldığını, bu miktarın yenileme katkı payı adı altında devre sahiplerinin hisselerine düşen tutarlarda ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmenin 10. maddesinin c fıkrası gereğince, devre sahipleri olarak ödemekle yükümlü oldukları miktarın, işletme servis bedellerinden ibaret olduğunu, davalının bu servis bedellerini de keyfi olarak fahiş belirlediğini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların devre sahiplerinden talep edilemeyeceğini, bu talebin 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine ve hakkaniyet...
KARAR Davacı, davalı şirket ile 19.07.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedeli olarak 20.410,00 TL yi davalıya ödediğini, davalının edimlerini yerine getirmediğini, 31.10.2014 tarihli ihtarname uyarınca ödediği satış bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesi kapsamında yerine getirilemeyen ifa nedeni ile ödenen bedel ile cezai şart istemine ilişkindir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 4.6.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak sözleşme gereğince tatil hakkını hiç kullanmadığını, süresinde cayma hakkını kullandığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece davacının davalıya ait tesisleri görüp konaklayarak sözleşmeyi imzaladığı, tecrübe ve muayene koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatilsözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı ..ilçesine götürüldüğü sırada davalı şirketin elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulanması sonucunda 01.07.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını ve 5.565,00TL ödediğini, hiç tatil hakkını kullanmadığı halde davalı şirkete ayrıca 150 Euro ödemek zorunda kaldığını, tatil hakkından yaralanmadığından sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkili şirketin Türkiye'nin devre tatil sektöründe önde gelen on yılı aşkın süredir hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında 13/07/2000 tarihinde 99 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasında imzalanan geçerli ve hala devam eden bir devre tatil sözleşmesi olduğunu, davalı borçlu bu sözleşme gereği yıllık bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlu davalı için davaya konu takibi açma zorunluluğunun doğduğunu, davalının bakım aidat borcundan kurtulmak için hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, sözleşmenin imzalandığı günden bu yana devre tatil tesisi üyenin kullanımına hazır tutulduğunu, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini sözleşmenin her iki tarafından özgür iradeleri ile imzalandığını, dava konusu aidatın müvekkili şirketçe devre tatil tesisinin bakımı korunması ve üyelere çeşitli hizmetlerin sunulabilmesi için...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın davalı T5 yönünden usulden reddine, davalı T3 San.ve Tic. A.Ş. yönünden kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dilekçesi ekinde sunulan 24/06/2005 tarih ve SSS243 Sözleşme Nolu Club Prestige Devre Tatil Sözleşmesi incelendiğinde; Kiralayan Pirestij İnş. Tur. San. ve Tic....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 24/9/1991 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 81 kapı numaralı iki adet evi toplam eski para ile 37.360.000 bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin bir kısmının peşin alındığı, geriye kalan bedelin (20) ayda ödeneceğinin, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
TERMAL TATİL KÖYÜ olan ana taşınmazın bağımsız bölümleri üzerinde irtifak olarak tesis edilmiş olan devre mülk hakkı alım ve satım sözleşmesi aşağıdaki koşularla 634 sayılı kanunun 61/1. maddesi uyarınca ilgili tapu kütüğüne şerh edilmek üzere düzenlenmiştir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle verilen ücret ve bonoların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ise devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....