KARAR Davacı, davalı ile 02/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 6.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 02.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 6.000 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 28/12/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.700 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 28.12.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.700,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan 23 adet senetten borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 17/01/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 05.07.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 50,00 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 16/01/2016 tarih 11.000 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 500 TL ödediğini, kalan kısım için senet imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 16.01.2016 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 09/02/2013 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslara ilişkin yönetmeliğin 6. Maddesine göre satıcı veya sağlayıcı sözleşmeyi tüketicinin imzalamayı ve sözleşme tarihi ile "sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve 7 gün içinde satıştan vazgeçme hakkının olduğu konusunda bilgilendirildim" ibaresini tüketicinin el yazısı ile yazması gerektiği, böyle bir ibarenin yazılı olmadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 20/04/2014 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... İli, ... İlçesi, .... Mevkii, ... Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “.......
KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde davacı ...'ın G bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin , davacı ...'in E bölgesi 148 kapı nolu evin, A bölgesi 534 nolu evin ve B bölgesi 36 nolu evin devre tatil hakkına sahip olduklarını, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....
Pafta, 424 ada, 23, 24, 25, 26, 27 parselleri" adresinde yer alan "..." isimli tesiste, sözleşmede belirlenen dönemlerde tatil hakkının kullanılması oluşturduğunu, sözleşme kapsamında tatil kullanım bedelini ödediğini, sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde tatil hakkını kullanamadığı için davalı şirket ile görüştüğünü ve devre tatil hakkını devretmek istediğini belirttiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından kendisine sözleşmeye konu tatil kullanım hakkının kullanılacağı dairenin metrekaresinin devredilmeye uygun olmadığı bu nedenle yeni bir sözleşme ile metrekaresinin artırılması gerektiğinin söylendiğini, bu doğrultuda davalı ...'...
Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmelerinin tecrübe - muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK m.249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan / teslimden imtina ettiğinin usulüne uygun ispat vasıtaları ile ispat edilememiş olması, davacı tüketici yönünden tecrübe ve muayene şartının gerçekleşmediği ve davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını yasal usule uygun kullandığı, davacının yargılama sırasında sunduğu dilekçeyle hükme konu edilen...
A.Ş ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, daha sonrada devre tatil köyünün davalı tarafından kiralandığını, 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, 3.202.18 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....