Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde davacı ...'ın G bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin , davacı ...'in E bölgesi 148 kapı nolu evin, A bölgesi 534 nolu evin ve B bölgesi 36 nolu evin devre tatil hakkına sahip olduklarını, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....

    Pafta, 424 ada, 23, 24, 25, 26, 27 parselleri" adresinde yer alan "..." isimli tesiste, sözleşmede belirlenen dönemlerde tatil hakkının kullanılması oluşturduğunu, sözleşme kapsamında tatil kullanım bedelini ödediğini, sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde tatil hakkını kullanamadığı için davalı şirket ile görüştüğünü ve devre tatil hakkını devretmek istediğini belirttiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından kendisine sözleşmeye konu tatil kullanım hakkının kullanılacağı dairenin metrekaresinin devredilmeye uygun olmadığı bu nedenle yeni bir sözleşme ile metrekaresinin artırılması gerektiğinin söylendiğini, bu doğrultuda davalı ...'...

      A.Ş ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, daha sonrada devre tatil köyünün davalı tarafından kiralandığını, 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, 3.202.18 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        Turizm ve Ticaret A.Ş. nin yönetim kurulu başkanı, sanık ...’ın ise yönetim kurulu üyesi oldukları, adı geçen şirketin Muğla ili, Bodrum ilçesi, Türkbükü köyünde devre tatil sitesi sahibi olduğu, katılanın 30 yıl süreyle kullanmak üzere adı geçen şirket ile 2004 yılında devre tail sözleşmesi imzaladığı ve ücretini peşin olarak ödediği, devre tatili 2009 yılına kadar düzenli olarak tatil için kullandığı ancak, sanıkların 2009 yılında bahse konu tatil sitesini üçüncü kişilere satmaları nedeniyle sonraki yıllarda haklarını kullanamadığının iddia edildiği somut olayda, katılanın bahse konu sözleşmeyi 15/10/2004 tarihinde yapmış olması ve ücretini de 01/11/2004 tarihinde ödemesi karşısında suç tarihinin menfaatin temin edildiği tarih olan 01/11/2004 tarihi olduğu, sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunda suç tarihinden hüküm tarihine kadar zamanaşımı süresi yönünden sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK'nın 504/1, 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresinin...

          KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 2.7.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi ile davalının tesislerinden bir dönem için devre tatil satın aldığını, davalıya herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen davalının kendisinden 9058 TL yenileme katkı payı talep ettiğini ileri sürerek bu miktar borcu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin karar tarihinden sonra dosyaya sunulan 31.10.2012 tarihli ibraname ve feragatname isimli fotokopi belgede, davacının eldeki davaya konu olan devre tatil bedelini ve dava giderini tahsil ederek davalıyı ibra ettiği belirtildiği gibi, ekli ibraname başlıklı fotokopi belgede de davacının açtığı ve açacağı davalardan feragat ettiğinide bildirdiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca karar tarihinden sonra dosyaya sunulan anılan belgelerin mahkemece incelenmesi ve değerlendirilmesi zorunludur....

            Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmelerinin tecrübe - muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK m.249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan / teslimden imtina ettiğinin usulüne uygun ispat vasıtaları ile ispat edilememiş olması, davacı tüketici yönünden tecrübe ve muayene şartının gerçekleşmediği ve davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını yasal usule uygun kullandığı, davacının yargılama sırasında sunduğu dilekçeyle hükme konu edilen...

            KARAR Davacı, davalı ile 30/11/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 2.200 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.11.2014 tarihli 16.300 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle imzalanan 25 adet senetlerin iptalini ve ödediği 2.200,00 TL' nin avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

              KARAR Davacı, davalı şirket ile 10/10/2015 tarihinde İD 203275 no'lu devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, 10/10/2015 tarih ve İD 203275 no'lu sözleşmenin iptalini, sözleşme sebebi imzalanan 12.852,00 TL bedelli 40 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, Davacı ... ile davalı ... Termal Sağlık Turz. İnş. Gıda Org. San. Ve Tic....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2020/341 ESAS 2021/12 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkil davalı tarafından telefonla aranmış yapılan çekiliş sonucu hediye tatil kazandığını söylenerek kazandığı tatili kullanmak için Yalova iline görüldüğünü, istemediği halde kendisi ile sözleşme yapıldığını, devre tatil üyelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile gece vakti müvekkile 1+0 hisseli devre mülk satıldığını, müvekkil ertesi gün erken ve peşin ödeme ile sözleşme konusu 14.604,00 TL yi davalıya banka aracılığıyla gönderdiğini, kendisine gösterilen numune küçük ve kullanışlı olmaması sebebiyle durumu davalıya telefonla bildirildiğini, davalı şirkette bu durum üzerine daha büyük olan 1+1 daireyi teklif etmiş ve bu dairesinin sözleşmesini yapmak ve tapusunu vermek için tekrar Yalovaya davet edildiğini, davalı şirket ile ikinci devre tatil üyelik sözleşmesini...

                MAHKEME: "........Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden; her ne kadar davacı vekilince devre mülk sözleşmesi akdedildiği ileri sürülmüş ise de dava dilekçesi ekinde sunulan 12/05/2018 tarihli sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış vaadi olarak düzenlendiği, ve dosya kapsamında yapılan incelemede bu sözleşmenin içerik olarak devre tatil sözleşmesi olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme neticesinde verilen vekaletname uyarınca davacı adına dava konusu taşınmazdan hisse satın alındığı, bu tip satışların tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu, bu nedenle cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı ve bu süre içinde sözleşmenin askıda olacağı, taraflar arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinde devre tatil hakkını kullanacağı dönemin yaz döneminde 7 gün olduğu, tarih aralığı belirtilmediği, davalı tarafça davacının bu süreler içinde tatil hakkını kullandığı yönünde bir iddiasının bulunmadığı...

                UYAP Entegrasyonu