Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,.... İlçesi, ... mevkiinde bulunan ... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .... Tatil Sitesinde D bölgesinde bulunan 92 kapı nolu evin 3 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....

    KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ...mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde ... bölgesinde bulunan ...kapı nolu evin ... nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, .... mevkiinde bulunan ... ve... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ...Tatil Sitesinde H bölgesinde bulunan 380 kapı nolu evin 15 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....

        KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, .... İlçesi, ...mevkiinde bulunan.... ve... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde E bölgesinde bulunan 144 kapı nolu evin 6 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....

          KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 9.8.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... ....Sitesinde H bölgesinde bulunan Tip 2, 320 nolu evin 12. dönem devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının 2011 yılı devre servis bedelinin fahiş şekilde 2320 TL. Ve 2015 yılı devre servis bedelinin de 3.100 TL. olarak belirlendiğini ayrıca 323 TL. de yenileme katkı bedelinin talep edildiğini ileri sürerek, devre servis bedelinin 2011 yılı için 450 TL. 2015 yılı için 650 TL. Olarak tesbitine 113 TL. Dışında yenileme katkı bedelinden borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 2017 yılı 7. ayında tesiste konakladığını, iş bu konaklama belgesinin de dosyaya ibraz edildiğini, 2017 senesinde konaklama yaparak tesisi gören, yararlanan, sözleşme gereğince edimini alan davacı yanın 2017 yılının 10. ayında dava açtığı, dolayısı ile hak düşürücü süre iddiasının yerel mahkemece değerlendirilmediğini, ailesi ile birlikte tatil imkanından yararlanan davacının ücretsiz olarak kaldığı gün sayılarına göre ödemesi gereken bedel konusunda bir karar verilmediği, tüketici tarafından 25/07/2017 ila 30/07/2017 tarihleri arasında devre tatil yapılarak sözleşme şartlarından yararlanıldığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı tüketici, eski ünvanı Termal Saray Otel İşletmeciliği Tur. İnş. Paz. A.Ş. olan davalı Termal de Termal Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında lehtarı diğer davalı Ayşar Tur. Paz. Tic. Ltd....

            Temyize konu davada mahkemece, gerekçeli kararın son paragrafında"....tüketicinin davalı tarafa ait tesislerde henüz devre tatil hakkını kullanmadığı ve yasal süresi içinde cayma hakkını kullanmış olduğu..." gerekçesine dayalı olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olduğu kabul edilip davanın kısmen kabulü denilmiştir. Oysa ki hüküm fıkrasının 1. bendinde "Taraflar arasında düzenlenen 20/12/2014 tarihli ve MİEM T1645 sayılı ... Devre Tatil Üyelik Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine..." denilerek gerekçe ile karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus açıklanan yasal düzenlemeye göre HMK 297. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

              KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ......

                Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm, Yönetmeliğin amacını tanımlayan 1.maddesi ve kapsamını tanımlayan 2.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, Yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, taraflar arasında 09.08.2014 ve talil edilen 10.05.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşmelerin içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan 09.08.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. Pafta 978 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......

                  UYAP Entegrasyonu