"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan tahliye talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun'un 8. maddesiyle Yargıtay Yasası'nın 14. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararında; "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik sözleşmesi dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesinin Yüksek 13. Hukuk Dairesince yapılacağı belirtilmiş olmakla; uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
Haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesine ve muarazının giderilmesine, davalılarca kullandırılmayan 2004, 2005, 2006 yılı 1 hafta ve 2007 yılı devre tatil hakları için şimdilik 2000 TL. Maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren avans faizi ile ödetilmesini istemişler, ıslah dilekçesi ile de , maddi tazminat taleplerini artırarak, 8.633 TL.nin ödetilmesini istemişlerdir. Davalı ...Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını,kaldı 2011/1562-6380 ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı......
geçerli bir sözleşme bulunmadığından dolayı müvekkili söz konusu bu durumu sonlandırmak ve bu durumdan kurtulmak istediğini gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı 28/12/2018 tarihli devre mülk veya devre tatil sözleşmesinin aslında bir Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu M.K.nun 706 ve BK.nun 213....
Devre Tatil Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL'nin 22/06/2015 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Mahkemece, sözleşmenin 07/03/2009 tarihinde imzalandığı, davacı tarafa ikna yolları kullanılmak suretiyle imzalatıldığı, tüketiciden sözleşmenin imzalanmasını müteakip ve tüketici tarafından henüz tesislerde devre tatil hizmeti alınmadan peşinat ve ödeme alındığı, tüketicinin davalı tarafa ait tesislerde henüz devre tatil hakkını kullanmadığı, bu nedenle cayma hakkını kullanma süresinin başladığından bahsedilemeyeceği ve davacı tarafça cayma hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, sözleşmenin iptali ve bedel iadesine ilişkindir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, dava konusu satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği, tapu devrinin verilmesinin de satış sözleşmesine geçerlilik kazandıramayacağı, davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği, davacının tatil hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle taraflar arası imzalanmış olan sözleşmelerin iptaline, davacıya tapu devrinin dava dışı şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle davacının tapu iptal ve tescil isteminin pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkindir....
ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1094 KARAR NO : 2023/1166 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2019/845 ESAS - 2022/22 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait Club Armonia tesisleriyle 30/09/2018 tarihinde imzalamış olduğu devre tatil sözleşmesi gereğince sözleşme konusu tesisin vaat ettiği hediye tatil ve hakkı olan tatil hakkını kullandırmadığını, bu nedenlerle sözleşmenin iptaline, yaptığı ödemelerin ve senetlerin tarafına iadesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir....
İLGİLİ MEVZUAT: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle) "Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri" başlıklı 50. maddesinde, " (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....
Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....
Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....