KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 4.11.1989 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, Manavgat İlçesi, ... mevkiinde bulunan ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ... Turizm Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş. ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın... Termal Turizm Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş. yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir....
Site Tatil Köyünde kullanılmak üzere 1.1.1991-31.12.2020 tarihleri arası için davalı ... Turizm A.Ş ile devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, tesisin daha sonra davalı ... San ve Tic Ltd Şti'ne dvredildiğini, diğer davalı ...Ş'ninde işletici olduğunu, 2004 yılında otele gittiğinde içeri alınmadığını ve yaka-paça dışarı atıldıklarını ileri sürerek tatili kullanamaması nedeniyle 3000 TL maddi ve 5000 tL manevi tazminatın tahsilini, sahip olduğu hakların hükmen tesbitini ve kullanımın engellenmesi şeklindeki muarazanın giderilmesini istemiş, 28.2.2007 tarihli ıslah dilekçesi ilede 2004 yılı ile birlikte 2005 ve 2006 yılları içinde talepte bulunmuştur. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devremülk satış sözleşmesi ile satın alınan konutun süresinde teslim edilememesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 27/09/2000 tarihli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiği devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
Sulh Hukuk ve ...Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, satın alınan devre mülkün tapuya tesciline, olmadığı takdirde devre mülk bedelinin davalıdan tahsiline ve devre mülkün kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi de, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin devre tatil sözleşmesi olmayıp, kira sözleşmesi olduğu benimsenerek bir yıllık kira bedeli üzerinden de harç yatırılmasına karar verilmiş olduğundan, mahkemenin nitelendirilmesi uyarınca kararın temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 6.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 6. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 4250 doların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ......
Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, devre tatil hakkı kullanım tarihinden itibaren yani tecrübe ve muayane tarihinden itibaren cayma süresinin başlayacağının kabulü gerekir. Eldeki davada davacı tatil hakkını kullanmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....