Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, davalı derneğin üyesi olduğu, derneğin 20.04.2011 tarihinde yaptığı olağan genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/243 Esas sayılı dosyasında verilen kararla iptal edildiği, dernek genel kurul toplantısı çağrısında bulunmak üzere ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.12.2013 tarih ve 2013/163 D.İş sayılı kararı ile üye görevlendirilmesi yapıldığı (kayyım atandığı), kayyım tarafından yapılan çağrı sonucu derneğin 12.01.2014 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yaptığı, bu toplantıda 20.04.2011 tarihli iptal edilen genel kurul toplantısındaki yönetim kurulu faaliyet raporu ile denetim raporu görüşülüp yönetimin ibra edildiği, derneğin 2011-2013 tahmini bütçesinin kabul edildiği, dernek üyesi...'...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalı derneğin malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile tasfiyesi ve malvarlığının devri talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalı derneğin malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile tasfiyesi ve malvarlığının devri talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para...
Sayılı dosyada İstasyon Mahallesi Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneğine karşı açılan davada davalı derneğin tasfiye edilmiş olması nedeniyle tarafımıza derneğin ihyası davası açmak üzere süre verilmesi nedeniyle iş bu dava ikame edildiğini, bunun üzerine tarafımızca derneğin tasfiye kurulu üyelerine karşı derneğin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde derneğin ihyası davası açıldığını, iş bu dava gerekçeli kararda belirtilen 6102 sayılı kanuna göre açılmış bir dava olmadığından ''ticaret mahkemesinin yargı alanınada girmeyecektir.''...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, davalı derneğin üst üste iki genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı derneğin genel kurul toplantısını 31.06.2006 tarihinde yaptığı, derneğin tüzüğüne göre iki yılda bir genel kurul toplantısı yapmak zorunda olduğu ve 22.01.2010 tarihinde olağan genel kurul toplantısını yaptığı anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin tüm iddialarının asılsız olduğu, davacının sözleşmesinin yenilenmeyeceğine dair bildirimi içerir yazıyı 10/06/2020 tarihinde tebliğ aldığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/1'inci madde hükmüyle getirilen bir aylık süre şartına aykırı olarak, 24/07/2020 tarihinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurduğu, bu nedenle öncelikle dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddini, müvekkil derneğin "iç kaynaklarına yatırım" yaptığı iddiasının mesnetsiz olduğu, derneğin iç kaynağının bulunmadığı, 5253 sayılı Dernekler Kanunu uyarınca iç yatırımın imkansız olduğu, davacının çalıştığı pozisyonun projeden bağımsız ve daimi bir pozisyon olduğu yönündeki iddiası geçersiz olduğu, müvekkili derneğin, sınırlı bağışlar ile insani yardım yapmaya çalışan bir dernek olduğu, sermaye şirketi veya ticaret şirketi olmadığı, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın usulden reddine karar verilmiştir....
< Davacı derneğin ancak idari merkezinin bulunduğu yerde "… Bülteni" adı altında mevkute çıkarıbileceği, başka bir yerde bu mevkuteyı çıkaramayacağına ilişkin Valilik işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda, … Nolu İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, derneğin tüzüğünde yazılı amacı doğrultusunda "… Bülteni" adı altında mevkute çıkarmak isteğinin, yer olarak derneğin idari merkezi dışında başka bir adresin gösterildiği, bu mevkutenin çıkarılacağı adresin şube niteliğinde olduğu nedeniyle 2908 sayılı yasanın 31.maddesi uyarınca derneğin kamuya yararlı derneklerden olmadığından aynı ilde birden fazla şube açamıyacakları, adıgeçen mevkutenin derneğin merkezinde çıkarılması gerektiği belirtilerek davacı isteğinin reddedildiğinin anlaşıldığı, ne 2908 sayılı Dernekler Kanununda, ne de 5608 sayılı Basın Kanununda mevkutenin çıkarılacağı yer konusunda herhangi bir düzenlemenin yer almaması karşısında, davacı dernekçe başka bir yerde mevkute çıkarılabilmesine hukuki bir engel...
İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Derneğin Tasfiyesi istemine ilişkindir. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla bulunduğu...
Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması” Her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.” hükmünü ihtiva ettiğini, öte yandan ilgili derneğin tüzüğünün 7. maddesinde, olağan genel kurulun üç (3) yılda bir Aralık ayı içerisinde yapılacağının öngörüldüğünü, davalı derneğin son olağan genel kurul toplantısını 27/12/2015 tarihinde gerçekleştirdiğini, 2018- 2021 yıllarında ise mezkur toplantılarını gerçekleştirmediğini ve bu şekilde TMK'nın 87. maddesine aykırı davrandığını, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti için işbu davayı açmak gerektiğini,ayrıca derneğin tasfiyesinin de gerekeceğini, izah edilen nedenlerle yasal süresi içinde olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması şeklinde yasal yükümlülüğünü yerine getirmeyen söz konusu derneğin Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesi gereğince “kendiliğinden sona erdiğinin tespitine” ve Dernekler Yönetmeliği'nin 89. maddesi gereğince de “derneğin tasfiyesine...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Türk Medenî Kanununun 87/son maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesi hükmü “ Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.” şeklinde olup maddede tasfiyeye ilişkin olarak mahkemeden bahsedilmiş ancak mahkemenin asliye hukuk ya da sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmemiştir....