Mahkemece her ne kadar alınan serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile hukuk, inşaat mühendisliği ve bankacılık bölümlerinde çalışan öğretim üyelerinin verdiği rapora göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu raporlarda temel alınan Kocaeli 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/47, 2003/1 ve 2003/87 sayılı delil tespiti dosyalarındaki bilirkişi raporlarında genel olarak otoparkın mevcut doluluk oranı ile otopark çevresindeki olumsuz koşulların (park yasağı olan yerlere araçların park edilmesi, kurallara uyulmaması nedeniyle oluşan trafik sıkışıklığı ve bu nedenle otoparka ulaşımın zorlaşması gibi ) tespiti yapılmış ve dolululuk oranındaki düşüklüğün sebebi olarak bu olumsuz çevre koşulları gösterilmiştir. Depremin doluluk oranlarına etkisi ise gerekçeli olarak değerlendirilmemiş, deprem nedeniyle insanların çok katlı binalara çıkmaktaki çekingenliğinin hissedildiği gibi genel ve mesnetsiz ifadelere yer verilmiştir....
Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firmaların Adıyaman İli Samsat ilçesi'nde almış oldukları Adıyaman İli Samsat İlçesi Merkez 8 derslikli Ortaokul binası yapım işi inşaatı 24/04/2018 tarihinde meydana gelen deprem sonrasında ağır hasar gördügünü, deprem nedeniyle müvekkil firmaların ağır maddi kayıp altına girdiklerini, mezkur deprem nedeniyle müvekkil firma tarafından Adıyaman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yapılan tespitte müvekkil firmanın uğramış olduğu zararın tespiti yapıldığını ve meydana gelen depremden kaynaklı zararın 700.799,30 TL olduğu (Adıyaman 4....
Dava dosyasının incelenmesinden, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen depremde idarenin kurtarma faaliyetlerinde koordinasyonlu bir çalışma yapamaması dolayısıyla bu eylemi nedeniyle de can ve mal kaybına neden olunması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşıldığından dava açma süresinde 2577 sayılı yasanın 13. maddesi hükmünün nazara alınması gerekmektedir. Bu durumda ise davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşıldığından, davayı süre aşımı nedeniyle reddeden temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardar... için 128.326,38 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000 TL cenaze ve defin giderinin, ... için 23.439,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının, Tuba için 29.884,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, ... için 31.999,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 30.000 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000' er TL manevi tazminatın deprem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1)Dava, deprem nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
A.Ş. ile davacı arasında zorunlu deprem sigorta poliçesi düzenlendiği, bu tarihten sonrası için herhangi bir zorunlu deprem sigorta poliçesinin mevcut olmadığı anlaşılmış, Van ilinde 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür....
DAVANIN KONUSU : 06/10/2020 tarih ve 31266 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Köprü Deprem Yönetmeliğinin Ek-1inde yer alan "Deprem Etkisi Altında Karayolu ve Demiryolu Köprü ve Viyadükleri Tasarımı İçin Esaslar"ın 1. bölümünün 3. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinin iptali istenilmektedir....
Davacı, 06/02/2023 tarihli deprem afeti nedeniyle kanuni defter ve belgelerinin, zayi olduğunu belirtmiştir. 6100 sayılı TTK m. 82/7 hükmünde tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebileceği hüküm altına alınmıştır....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu okul inşaatının 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’nin yürürlükte olduğu dönemde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla binanın bu yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığının, yapılmamışsa aykırı hususların izalesi için yapılması gereken güçlendirme masraflarının yine aynı yönetmeliğe göre tesbiti ihtilâfın çözümü açısından önem arzetmektedir. Yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişi kurulu 12.06.2008 günlü raporlarında bu yönde kısmi bir inceleme yaparak özetle, binanın statik hesaplarının 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’ne uygun olduğunu, çekilen demir donatı röntgenlerinin de donatının projesine uygunluk arzettiğini gösterdiğini ifade etmişlerse de mahkemece anılan rapordan önce keşif yapılarak alınan 10.05.2007 günlü ve ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç.Dr. ......
Sigorta AŞ tarafından DASK poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, Van ilinde 23/10/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür. 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesinin birinci paragrafı, "Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki bağımsız bölümler ve binalar için, malikler veya varsa intifa hakkı sahipleri tarafından zorunlu deprem sigortası yaptırılır." aynı maddenin üçüncü paragrafı ise "ilgili sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin bitiminden en az bir ay önce taahhütlü mektup, telgraf ya da noter kanalıyla sözleşmenin sona ereceğini ve yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahiplerine bildirir..." düzenlemesi mevcuttur. mahkemece 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre davalı ... şirketinin bildirim yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı hususunda da değerlendirme yapılarak davalı ... şirketinin de tazminattan sorumlu olmadığına dair hüküm kurulması da doğru...
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak asıl davanın 21.682.280.000 TL üzerinden kabulüne, ispat edilemeyen karşı davanın reddine, davacının satış bedelinin istirdatına ilişkin olarak açtığı birleşen davasının ise satımla birlikte nef'i ve hasarın alıcı-davacıya geçtiği, deprem nedeniyle binanın yıkılmış olması nedeniyle dairelerin tekniğe uygun yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ticari faiz sözcüğünde yasal faiz anlamında kullanılmış olmasına ve böylece mahkemece yasal faize hükmedilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının ve davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı-yükllenicinin henüz inşaat aşamasında olan 16 ve 20 numaralı bağımsız bölümleri davacıya tapuda satışını gerçekleştirdiğinde ihtilaf yoktur....