Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyasının incelenmesinden, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen depremde idarenin kurtarma faaliyetlerinde koordinasyonlu bir çalışma yapamaması dolayısıyla bu eylemi nedeniyle de can ve mal kaybına neden olunması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşıldığından dava açma süresinde 2577 sayılı yasanın 13. maddesi hükmünün nazara alınması gerekmektedir. Bu durumda ise davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşıldığından, davayı süre aşımı nedeniyle reddeden temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardar... için 128.326,38 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000 TL cenaze ve defin giderinin, ... için 23.439,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının, Tuba için 29.884,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, ... için 31.999,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 30.000 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000' er TL manevi tazminatın deprem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1)Dava, deprem nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      A.Ş. ile davacı arasında zorunlu deprem sigorta poliçesi düzenlendiği, bu tarihten sonrası için herhangi bir zorunlu deprem sigorta poliçesinin mevcut olmadığı anlaşılmış, Van ilinde 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür....

        Somut uyuşmazlığın kiracı davacının kira sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşme hükümlerine göre kiralanana yaptırdığı ve bedelini üçüncü kişilere ödediği paranın kiralayan davalıdan tahsili için açılan işbu davada alacağının teminen ihtiyati haciz talebinde bulunması üzerine verilen kabul kararına karşı yaptığı itirazın reddi kararına karşı özetle davanın iyi niyet kurallarına aykırı ve haksız olduğundun bahisle davalının kaçma şüphesi ve ödeme aczi olmadığı iddialarıyla kararın kaldırılmasını talep ettiği, yapılın incelemede davacının üçüncü kişilere yapılan ödemeden ibaret muaccel alacağın varlığını yaklaşık olarak ispata yarar delillerini dosyaya sunduğu ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması nedeniyle ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu bu nedenle ihtiyati haciz kararında ve bu karar karşı yapılan itirazın reddi kararında öne sürülen ve aşağıda belirtilen miktara ilişkin husus dışındaki sair istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

        Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu okul inşaatının 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’nin yürürlükte olduğu dönemde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla binanın bu yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığının, yapılmamışsa aykırı hususların izalesi için yapılması gereken güçlendirme masraflarının yine aynı yönetmeliğe göre tesbiti ihtilâfın çözümü açısından önem arzetmektedir. Yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişi kurulu 12.06.2008 günlü raporlarında bu yönde kısmi bir inceleme yaparak özetle, binanın statik hesaplarının 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’ne uygun olduğunu, çekilen demir donatı röntgenlerinin de donatının projesine uygunluk arzettiğini gösterdiğini ifade etmişlerse de mahkemece anılan rapordan önce keşif yapılarak alınan 10.05.2007 günlü ve ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç.Dr. ......

          Sigorta AŞ tarafından DASK poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, Van ilinde 23/10/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür. 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesinin birinci paragrafı, "Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki bağımsız bölümler ve binalar için, malikler veya varsa intifa hakkı sahipleri tarafından zorunlu deprem sigortası yaptırılır." aynı maddenin üçüncü paragrafı ise "ilgili sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin bitiminden en az bir ay önce taahhütlü mektup, telgraf ya da noter kanalıyla sözleşmenin sona ereceğini ve yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahiplerine bildirir..." düzenlemesi mevcuttur. mahkemece 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre davalı ... şirketinin bildirim yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı hususunda da değerlendirme yapılarak davalı ... şirketinin de tazminattan sorumlu olmadığına dair hüküm kurulması da doğru...

            Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak asıl davanın 21.682.280.000 TL üzerinden kabulüne, ispat edilemeyen karşı davanın reddine, davacının satış bedelinin istirdatına ilişkin olarak açtığı birleşen davasının ise satımla birlikte nef'i ve hasarın alıcı-davacıya geçtiği, deprem nedeniyle binanın yıkılmış olması nedeniyle dairelerin tekniğe uygun yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ticari faiz sözcüğünde yasal faiz anlamında kullanılmış olmasına ve böylece mahkemece yasal faize hükmedilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının ve davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı-yükllenicinin henüz inşaat aşamasında olan 16 ve 20 numaralı bağımsız bölümleri davacıya tapuda satışını gerçekleştirdiğinde ihtilaf yoktur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı borçlu olmadıklarının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasıdır. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/1591 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosya alacaklısının işbu dosyadaki davalı T3 borçlusunun işbu dava dışı Adem Minnetoğlu olduğu, takip asıl alacağının 14.000,00 TL olduğu, takip borcu sebebinin 05/07/2014 tarihli, 01/09/2014 vadeli, 14.000,00 TL tutarlı, Adem Minnetoğlu tarafından verilen imzalı bono olduğu, alacaklı vekili tarafından işbu davadaki davacı T1 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, 1. haciz ihbarnamesinin T1 tebliğinin 13/11/2019, 2. haciz ihbarnamesinin T1 tebliğinin 25/12/2019, 3. haciz ihbarnamesinin T1 tebliğinin 03/02/2020 olduğu, T1 haciz ihbarnamelerine (süresinde) herhangi bir itirazının olmadığı görülmüştür....

              Oysa dosya içerisindeki deprem sonrası Trakya Üniversitesi, Çorlu Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü-Yapı Anabilim Dalı Öğretim üyelerince düzenlenen 08.10.1999 günlü “Deprem Hasarı Tesbit Raporu”nda okul binalarının o andaki yapısı ve durumu ile işin tekniğine aykırı imalâtların tesbit edildiği, yine Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi'nde yüklenici hakkında açılan dava sırasında keşif yapılarak mimar bilirkişiden alınan 01.02.2001 günlü raporda, inşaatta yapılan hatalı imalâtlar tesbit edildikten sonra binada oluşan hasar her ne kadar deprem sonrası oluşmuşsa da bu tahribata depremin etkisinden çok yapım sırasındaki hataların neden olduğunun bildirildiği, aynı dosyada İ.T.Ü İnşaat Fakültesi Öğretim üyesince verilen 18.04.2005 tarihli raporda ise, yüklenicinin okulu fen ve sanat kurallarına uygun inşa etmediği ifade edilerek davalının oluşan hasardan dolayı %70 oranında kusurlu bulunduğu kanaatine ulaşıldığı anlaşılmaktadır....

                SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın eksik inceleme nedeniyle BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                  UYAP Entegrasyonu