Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü gözetilerek, mahkemece davacıya 126,38 TL fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için 15 günlük süreler verildiği halde bu bedelin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; acele kamulaştırma dosyasında 2.052,24 TL bedelin depo edildiği ve dosyada mevcut bilirkişi raporunda kamulaştırma bedelinin 1.848,60 TL olarak belirlendiği, bu durumda fazla depo edilen bedel bulunduğu ve iadesi gerektiği dikkate alınmadan yanılgı sonucu 126,38 TL depo kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece dosya kapsamına göre, davalı aleyhine iflas yolu ile yapılan takipte ödeme emri tebliğine rağmen beş gün içinde borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette bulunulmadığı anlaşıldığından İcra İflas Kanunu'nun 158. maddesi gereğince borcun ödenmesi veya o miktar meblağı mahkeme veznesine depo etmesi için verilen depo kararı uyarınca davalıya ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, ancak verilen süre içerisinde borcun ödenmediği, depo kararının yerine getirilmediği gerekçesiyle, davalı kooperatifin iflasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip itirazsız kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemenin yapacağı inceleme sınırlıdır. Takip konusu borcun ödenmediğinin, itiraz ve şikayette bulunulmadığının tespit edilmesi halinde borçluya depo emiri tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilir....
Mahkemece 06.09.2018 ve 27.09.2018 tarihli celselerde davacı idare vekilinin yokluğunda tespit edilen bakiye bedeli depo etmek üzere davacı idareye iki kez ayrı ayrı 15 günlük süre verildiği; ancak kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönündeki ara kararların usulüne uygun olarak davacı idareye tebliğ edilmediği, bu itibarla idareye bloke için verilmiş geçerli bir sürenin varlığından söz edilemeyeceğinden, verilen süreler içinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece 06.09.2018 ve 27.09.2018 tarihli celselerde davacı idare vekilinin yokluğunda tespit edilen bakiye bedeli depo etmek üzere davacı idareye iki kez ayrı ayrı 15 günlük süre verildiği; ancak kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönündeki ara kararların usulüne uygun olarak davacı idareye tebliğ edilmediği, bu itibarla idareye bloke için verilmiş geçerli bir sürenin varlığından söz edilemeyeceğinden, verilen süreler içinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, müvekkili banka tarafından hesabın kat edilerek davalı borçluya noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, nakdi alacağın tahsili ve çek yasal sorumluluk bedelinden kaynaklı gayrinakdi riskin depo edilmesi amacıyla davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu teminat mektuplarının halen mer'i olduğu, davacı banka tarafından davalı borçlulara maktu 30,00 TL komisyon isteneceğine dair bildirim yapılmadığı, dolayısıyla sözleşme gereği her devre için en fazla % 1 komisyon talep edilebileceği, buna göre komisyon alacağının icra takip tarihi itibari ile 354,44.TL olarak hesaplandığı, gayrinakit alacak ( depo talebi ) yönünden ise davacının talebinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle davalıların takibe vaki itirazlarının nakit alacak yönünden 354,44.TL üzerinden iptaline, gayrinakdi alacak (depo talebi ) yönünden 5.906,03.TL 'nin depo edilmesine ve kabul edilen nakdi alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının toplam takip borcunun 51.443,56 TL olduğu, davalıya depo emrinin tefhim edilmesine rağmen borcun depo edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı kooperatifin iflası istemine ilişkindir. 30.04.2014 tarihli celse de depo kararı verilmiş ise de, depo kararının yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ihtar edilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; kredi genel sözleşmelerinden kaynaklanan gayrinakit alacağın depo edilmesi talebine istinaden açılan davada davacı banka ile davalı dışı ..... sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi krediler kapsamında ödenmeyen alacağının bulunduğu, müteselsil kefil davalıların ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumlu oldukları, keza genel kredi sözleşmesinin 11.3 maddesi ile 11.4 maddesi kapsamında gayrinakit alacağın depo edilmesinin gerek asıl borçlu ve gerekse müteselsil kefillerden talep edilebileceği anlaşılmakla davacı banka tarafından nakde dönüşmeyen 550.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun depo edilmesi talebi ile keşide edilen hesap kat ihtarnamesi kapsamında davalı müteselsil kefiller tarafından teminat mektubu bedelinin depo edilmesine...
Somut olayda, eldeki davanın icra baskısı ile borçlu olunmayan paranın ödendiği iddiası ile İİK 72/7 maddesine dayalı açılan istirdat davası olduğu , icra takip dosyasının infazen kapatıldığını beyan eden davacının aynı icra dosyasına ödenmiş tutarın depo edilmesine yönelik tedbir talebinin yasal dayanağının bulunmadığı , somut olayda, takip alacağı davalıya ödenmiş olup, takip işlemleri devam ederken açılan menfi tespit istemli davalarda uygulama yeri bulunan , İİK 72/3 maddesine dayalı tedbire hükmedilemeyeceği, istirdat talebinin kabulü halinde davacıya iade edilmesi gereken bedelin depo edilmesi şeklindeki talebin dava sonunda elde edilebilecek sonucun davanın esasını çözecek şekilde tedbir yolu ile elde edilmesi niteliğinde olduğu, bu şekilde tedbire hükmedilmesine yasal olanak bulunmadığı, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; Çek yaprak bedellerinin depo edilmesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....